İstanbul Ümraniye'deki çöplükte 28 Nisan 1993 tarihinde bir patlama meydana geldi.
Olayda 27 vatandaşımız öldü,12 kişinin cesedine ise ulaşılamadı.
Mezarları bile yok.
Bu patlamadan sonra vahşi çöp deponi uygulaması kaldırıldı.
Üniversitelerden, bilimden, teknolojiden yararlanıldı.
'Depo Gazından Enerji Üretimi' adı verilen tesisler kuruldu. Şimdi saate 36 MW enerji üretiyor.
İstanbul sokaklarına her gün ortalama 9 bin ton çöp bırakılıyor. Bu çöpler anında ekonomiye kazandırılıyor.
Günlük 23 tonu bulan tıbbi atıklar içinde farklı ilçelerde özel fırınlar kurulmuş.
Şimdi çöpleri organik gübreye dönüştürmek için yeni bir projeye başlandı.
Orman Bakanlığı'ndan kiralanan 32 hektar üzerinde kurulmakta olan kompose tesisinde, hergün bin ton organik çöp, gübre haline getirilecek. (Sebze, meyve gibi mutfak atıklarına organik çöp adı veriliyor.)
TUİK 2010 yılı verilerine göre; ülkemizde yaşayan bir kişi ortalama olarak günde 1.14 kg atık üretiyor.
Çevre Bakanlığının son raporunda; sadece Çiğli Harmandalı' ya dökülen atık miktarı yıllık 1.297.188 ton olduğu belirtiliyor.
Bu çöpler Çiğli'de Harmandalı mahallesine dökülmektedir. Harmandalı çöplüğünde meydana gelen yangın ve patlamalar ' büyük bir patlamanın' habercisi olabilir mi?
Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü A.B.D. ve Ege Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümünce 'İzmir Harmandalı Deponisindeki Metan Gazı Potansiyelinin Belirlenmesi, Bertaraf Ve Değerlendirmesi' konulu bir rapor hazırlanmıştı.
Raporda' HDDA Deponi Gazı Ölçüm Çalışmaları kapsamında, alanda yapılan ölçümlerde çıkan metan gazı oranı ve literatür kaynaklı hesaplamalarda alındığı gibi, deponi gazının metan oranının
%50 olduğu kabul edilmiştir' deniliyor.
Patlama tehlikesini yok saysak bile, Kentin merkezindeki bu çöp alan EXPO 2020'ye aday olmuş, Dünya kenti olma hedefi, olan İzmir'e yakışmıyor. Şehrin vizyonuyla, stratejileriyle örtüşmüyor.
Her hafta bu çöplükten yükselen yangınlara, meydana gelen patlamalara tanık oluyoruz.
Bugün İzmir'in baş belası gibi algılanan ve Aziz başkanında uykularını kaçıran çöp meselesini Türkiye'de birçok metropol kenti, İstanbul örneğinde olduğu gibi çözmüştür.
Menemen halkı bütün İzmir'in çöpünü kabul etmek, kokusunu, pisliğini, sineğini, tehlikesini yaşamaya mecbur bırakılmamalıdır.
Alanla ilgili hiçbir sorun olmazsa bile bu Menemen halkına haksızlıktır.
Harmandalı çöplüğü; Menemenlinin yaşam kalitesini düşüren, ekonomik gelişmesini engelleyen ciddi bir vakadır. Ayrıca insan haklarına aykırıdır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu'nun bu konudaki çalışmaları siyasetin dışında tutularak desteklenmeli, çöp asla ve asla siyasi malzeme konusu yapılmamalıdır.
İlçe Belediye Başkanlarının 'ben bölgemde çöp istemem' demelerini nasıl değerlendirebiliriz..!
'Başkasının yaşam alanına kendi çöpünüzü dökme hakkını nereden alıyorsunuz' diye sormazlar mı?
İzmir'in çöpünü siyasi malzeme konusu yapıp, seçim arenasında kullanmak yerine bir hazineye ve zenginliğe dönüştürebiliriz. Dönüştürmek zorundayız.
Menemen halkından özür dileyerek ve tıpkı İstanbul'da olduğu gibi Harmandalı'yı İzmir'in en modern parkına dönüştürerek bunu yapmalıyız.
Tabi çöpümüzü de elektriğe yada ekonomiye dönüştürerek…
Günümüzde çöp atıklardan biyogaz ,elektrik üretilebiliyor., çimento ve, alçı fabrikalarının ya da termik santrallerin fırınlarında yakılmak üzere kömür yerine kullanılabiliyor. Gübre elde ediliyor.
Diyarbakır'a tayini çıkan Valimiz Sayın Mustafa Cahit Kıraç'la birlikte gittiğimiz İtalya ve İspanya'da çöp değerlendirme tesislerini gezdik. Süt fabrikaları kadar temiz ve kokusuz olduklarını gördük.
İzmir'de elbirliği ile bunu başarmak zorundayız.
EXPO 2020'ye aday olan İzmir 167 ülkede tanıtımını yapıyor, adını duyuruyor, güzelliklerini, özelliklerini anlatıyor. Oy istiyor, dünya kenti olmayı hedefliyor. Temamız ise sağlıktır. Kasım 2013'te Paris'te yapılacak oylamaya odaklanmışız.
Geri dönüşü asla olmayan çok büyük bir yolculuğa, tarihsel değişime hazırlanıyoruz ve bunu da kesinlikle başaracağız.
Her şeyden önce de bahçemizdeki çöpleri de temizlemek zorundayız.