EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 23 bin işçisinin greve gitme konusunu tartıştı. Yaldız, “Belediye de haklı, işçiler de haklı, ama en çok İzmirliler haklı” dedi.
Fatih Yapar, süreçle ilgili bilgi aktarırken, “Büyükşehir Başkanı ‘Tunç Soyer son anda yüksek oranlı sözleşmeyi imzaladı, pimi çekilmiş bombayı bana bıraktı. Sendikanın istediği parayı verirsem, bu belediyeyi yürütemem’ dedi. Bitmeyen grev olmaz. İlçelerde üç gün sürüyor, dördüncü gün bitiyor ama bu kez iki tarafın verdiği oranlar arasında fark çok fazla. Başkan son olarak sendika yöneticilerine çağrıda bulundu, makul ölçülere anlaşalım, dedi. İşten çıkarma iddiaları hala geçerliliğini korurken, bir grup, her gün 100, 150 kişinin işe başladığını ifade ediyor. Bu noktada Büyükşehir Belediye başkanının ne yapmak istediğiyle ilgili kamuoyunu tatmin edecek bir bilgilendirme yapılmıyor. Burada bir soru işareti var” ifadelerine yer verdi.

KİŞİSEL OLARAK BEN BU İŞTEN SIKILDIM, KENTİN SORUNLARINA DÖNMEMİZ LAZIM
Ümit Yaldız ise her gün 100-150 kişinin belediyeye işe alındığı iddiasının manipülasyon olabileceğine vurgu yaptıktan sonra şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ben de duyuyorum bu yönde iddiaları ama bu teyit edilmiş bir bilgi değil. Dolayısıyla üzerinde konuşmak doğru olmaz. Belediyeden emekli olan bir kesim var. Bazı şirketlerde 300-400 personel azalımı olduğunu biliyorum. EYT üzerinden 3 bine yakın insanın belediyeden emekli olduğu bilgisini edindim. EYT’lilerin yerine bazı pozisyonlar vardır ki adam almak zorundasınızdır. Yapılan alımlar, o noktalara diye düşünüyorum. Dolayısıyla her belediye başkanı, bir şekilde personel alımı yapar. ‘Bu kadar yüksek maaş veremem’ deyip greve gidilmesine sebep oluyorsanız, işten çıkarmaları gündeme getirdiyseniz ve siz yine de personel alıyorsanız, o zaman, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumu olur. Belediye, sendikanın istediğini verirsem, bir işçinin aylık maliyeti 154 bin lira oluyor diyor, haklı mı? Haklı. Sendika, enflasyon diyor, açlık sınırı, insanca yaşam diyor, haklı mı, haklı! İzmirliye dönüyorsunuz, iyi de, çileyi ben çekiyorum diyor, haklı mı, haklı! Herkesin haklı olduğu bir durum var. Birini diğerinden ayıramıyorum ama İzmirliler daha bir haklı. Kişisel olarak ben şu işten çok sıkıldım. 31 Mart’tan bu yana sendika, grev, işçi konuşuyoruz. Körfezdeki balık ölümlerini bir dakika konuşabildik. Oysa bu gündemdir. İzmir’in sorunudur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin önemli bir sorunsalıdır bu. Şu kongrelerinizi, kurultaylarınızı istihdam politikalarınızdan azat edin. Her kurultay döneminde belediyelerdeki işçi sayısı yüzde 10 artıyor. Cemil Tugay’ın da artık yüzleşmesi gerekiyor. Bugün yaşananların faturasını geçmiş dönemlere keserek devam edemez bu işler.”
İZMİR, BİR DAHAKİ SEÇİMDE CHP’YE BUGÜNKÜ HOŞGÖRÜYÜ GÖSTERMEYEBİLİR
“İzmir, Cumhuriyet Halk Partisi’ne daha ne yapsın? 25 senedir vermediği destek, seçtirmediği milletvekili kalmadı. Bu kent, Cumhuriyet Halk Partisi’nden fena halde alacaklıdır. CHP’li belediyeler süreçleri kötü yöneterek zulmetmeye başladılar. Kentin temel sorunları çözülemiyor. Bir şehirde günün her haftasında her saatinde yoğun trafik olur mu? Temmuz’un ortasında elektrik çarptı, insanlarımız öldü. Bir an önce bu meseleleri geride bırakıp kentin temel sorunlarına dönmemiz ve çözmemiz lazım. Belki 2027’de erken seçim olacak. İzmir, bugünkü hoşgörüyü o zaman göstermeyebilir. Bir hesaplaşma dönemi de olur.”
BELEDİYE İŞÇİLERİ, SANAYİDEKİ ÇALIŞANLARINA GÖRE DAHA KONFORLU BİR ALANDA
Gazeteci Fatih Yapar, 23 bin işçinin her ay sendikaya 1400-1700 lira arasında yevmiye bıraktığını, sendikanın da çok büyük bir konfor alanı olduğunu belirtirken, “Şu da bir gerçek, o da benim şahsi fikrimdir; sanayi tesislerinde çalışanlar var. Petkim, İDÇ gibi firmalar var ilk 100 şirket arasına girmiş. Çalışan sayısına bakıyorsunuz, 5 bin, vardiyalı olanlarda belki 10 bin… İzmir Büyükşehir Belediyesinde 32 bin kişi var. Kaldı ki o fabrikalardaki insanlar, daha çok üretim yapıyorlar. Belediyelerde çalışanların konfor alanı, fabrikalarda çalışanlardan çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Çok daha iyi koşullarda çalışıyorlar. Hangi belediye olursa olsun, orada çalışan insanlar, saydığımız yerlere göre çok daha konforlu çalışıyorlar. İşinizin garanti olması da cabası. Özel sektörde çalışanın iş garantisi de yok. Bu gerçekleri unutmamak lazım” değerlendirmelerinde bulundu.
ZATEN YARIM YAMALAK ALDIĞIMIZ BU HİZMETLERDEN DE MAHRUM OLMAYALIM
Ümit Yaldız, belediyenin daha konforlu bir çalışma alanı olduğu görüşüne katıldığını dile getirdikten sonra şunları söyledi:
“İzmir’de işsizlik yüzde 20’nin üzerindedir. Belediye daha konforlu bir çalışma yeri. Burada hemfikiriz. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tekrar başlamış. Belki de bu grev çok uzamaz. Gerçekten Cemil Tugay’ın da Büyükşehir Belediyesinin de haklı olduğu taraflar çok. Ekonomi berbat, kesintiler yüksek. Silkeleme korkunç. İşçi kendi cephesinden haklı. En haklısı biz İzmirlileriz. Zaten yarım yamalak aldığımız bu hizmetlerden bari bizi mahrum bırakmasın bu Cumhuriyet Halk Partisi ve yönetimi. Bunu İzmir, bir yere yazar. Bu iş biraz lükse kaçıyor sanki.”




