Buse AÇIKALIN/EGEDESONSÖZ- Ege İhracatçılar Birliği(EİB), 2025 yılı ilk 6 ay değerlendirme toplantısı bugün EİB Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Yönetim Kurulu başkanları sektörlerindeki ihracat durumunu değerlendiren konuşmalar gerçekleştirdi.
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, hazır giyimin 2025 yılının ilk yarısını zorluklarla geçirdiğini belirterek şunları söyledi:
“2024’TEN MİRAS KALAN YAPISAL SORUNLAR ETKİSİNİ SÜRDÜRDÜ”
“Hazır giyim, 2025 yılının ilk yarısını zorluklarla geride bırakıyor. 2024’ten miras kalan yapısal sorunlar bu yıl da etkisini sürdürdü.
İçeride yüksek maliyetler ve enflasyonla paralel gitmeyen döviz kuru, dışarıda ise Avrupa pazarındaki durgunluk, bölgesel savaşların ihracat üzerindeki baskısı ve genel belirsizlik ortamı sebebiyle bu şartlar altında 2025’in ilk yarısına çok umutlu başlayamamıştık. Yanılmayı isterdim, fakat veriler de mevcut tabloyu teyit eder nitelikte. Türkiye geneli hazır giyim ihracatımız, 1 Ocak–30 Haziran döneminde geçtiğimiz yıla göre %6 azalarak 8,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu da yaklaşık 563 milyon dolarlık bir kayba işaret ediyor.
Yılın geri kalanında pazar koşullarında ve döviz kurunda ani bir değişim olmazsa, yılı 16,2 milyar dolar seviyelerinde tamamlamamız olası görünüyor.
Pandemi sonrası 2022’de 21 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştık. Bugün geldiğimiz noktada, sektörün yaşadığı sıkıntıların artık net biçimde rakamlara da yansıdığını görüyoruz.
Uzun yıllar boyunca ihracat ve istihdam gücüyle otomotivin ardından 2. sırada yer alan sektörümüz, kimya sektörünün gerisine düşerken, bu yılın ilk yarısında elektronik ve çelik gibi sektörlerle aynı seviyelerde.
EHKİB ihracatımız da aynı dönemde %5 azalarak 650 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu tempoda gidersek yılı 1,3 milyar dolar civarında kapatacağız. Oysa geçtiğimiz yıl 1,4 milyar dolara ulaşmıştık.”
“TOPARLANMA UMUTLARIMIZI 2026’YA ERTELEDİK”
İhracat dışında istihdamdan da büyük bir kayıp yaşandığını ve sektörün toparlanmasını 2026’ya ertelemek zorunda kaldıklarını belirten Serttaş, “İstihdam cephesinde de ciddi bir kayıpla karşı karşıyayız.
Kurun baskılanması, maliyetlerin artması ve siparişlerin azalması üretimi yavaşlattı; buna bağlı olarak sadece hazır giyim sektöründe 2 yıl içinde yaklaşık 145 bin kişilik istihdam kaybı yaşandı. Tekstil sektörüyle birlikte değerlendirdiğimizde istihdam kaybı 200 binin üzerinde.
Bu sadece bir rakam değil; arkasında binlerce ailenin geçim mücadelesi, işletmelerin ayakta kalma çabası var. Ne yazık ki neredeyse her gün bir konkordato ya da iflas haberiyle karşılaşıyoruz.
Bu şartlar altında sektörde toparlanma umutlarımızı 2026’ya ertelemek zorunda kaldık.
Buna rağmen hala umutsuz değiliz. Hazır giyim Türkiye’nin en güçlü ihracat sektörleri arasındadır.
Bugün, 17,9 milyar dolarlık ihracatıyla Türkiye; Çin, Bangladeş, Vietnam ve Hindistan’ın ardından küresel ölçekte 5. büyük tedarikçi konumundadır. Avrupa Birliği pazarında ise Çin ve Bangladeş’in ardından 3. sıradayız.
Hazırgiyim ihracatında 15 dolar seviyesindeki ortalama birim fiyat, Türkiye geneli ortalamasının 10 katına ulaşmış durumda. Bu yönüyle sektörümüz hem katma değerli üretimin hem de net ihracatçılığın en güçlü temsilcisi olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
“ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ AMA BU ZORLUKLARI DAHA ÖNCE DE AŞTIK”
Serttaş, “2025 yılında da faaliyetlerimizin merkezine sürdürülebilir üretimi yerleştirmeyi sürdüreceğiz” diyerek şu ifadeleri kullandı:
Bölgemizdeki jeopolitik gelişmelerin Avrupa’nın ticaret politikalarını daha korumacı hale getireceğini öngörüyoruz. AB’den gelen siparişlerde yeni daralmalar yaşanabilir. Bu nedenle pazarlarda daha aktif olmamız, müşteriyle teması artırmamız hayati önem taşıyor.
Bu doğrultuda:
* Yılın ilk yarısında düzenli olarak milli katılım yaptığımız MFS the Source ve PV Paris fuarlarında yerimizi aldık.
* 15-16 Temmuz tarihlerinde Premiere Vision New York fuarına milli katılım organizasyonu düzenliyoruz. ABD pazarı bu dönemde öncelikli hedeflerimizden biri.
* 18-19 Kasım’da Londra’da düzenlenecek Fashion SVP fuarında da yine milli katılım sağlayacağız.
* Ayrıca önümüzdeki dönemde Rusya’ya yönelik bir dış pazar faaliyeti de planlıyoruz.
* PV Paris ve MFS The Source fuarlarına katılımı ise sürdürüyoruz.
Yıl sonunda toplam 85 firmamızın yurtdışı fuarlara katılımına öncülük etmiş olacağız.
2025 yılında da faaliyetlerimizin merkezine sürdürülebilir üretimi yerleştirmeyi sürdüreceğiz.
Sektörümüz, finansal zorluklar nedeniyle yeşil dönüşüm yatırımlarında geri kalıyor. Oysa müşteriler artık üreticileri enerji, su kullanımı ve iş güvenliği gibi kriterlerle değerlendiriyor.
Organik tekstil üretimi-geri dönüşüm-ileri dönüşüm alanlarında faaliyet gösteren sosyal ekonomi aktörlerinin Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ve regülasyonlarına uyum sürecinde adaptasyonunun sağlanması için çalışacağız.
Hazır giyim sektörünün öncelikli konularından biri olan tekstil atıklarının değerlendirilmesine ilişkin çalışmalar yapmaya devam ederken yurtdışı ortaklı proje başvurularına devam edeceğiz.
Zorlukların farkındayız ancak sektörümüzün dinamizmi ve adaptasyon gücüyle, özellikle 2026 yılında güçlü bir sıçrama yapacağımıza inanıyoruz.
Zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak bu sektör daha önce de krizleri aşmayı başardı. Bugün de aynı dayanıklılığa sahibiz.
“İŞİMİZ ÜRETİM AMA ÜRETİM YAPAMIYORUZ”
Serttaş, konuşmasını tamamlarken “İşimiz üretim ama üretim yapamıyoruz, gücümüz ihracat ama ihracatta güç kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.





