Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü tarafından yapılan, 3 bin 317 şoförü etkileyen ihale kararının ardından yaşanan kargaşa devam ediyor. İşçilerin bağlı bulunduğu DİSK’e bağlı Genel–İş Sendikası ‘eylem’ kararı alırken ihale süreci belediye meclis toplantısında da tartışmalara neden oldu.
Yaklaşık maliyeti 196 milyon TL olarak belirlenen ihaleye 198 milyon TL teklif vererek avantajlı duruma geçen İstanbul şirketinin ortaklık yapısı, Deniz Feneri Derneği bağlantısı meclisin de gündemine geldi. AK Parti Grup Başkan Vekili Yusuf Kenan Çakar, “ESHOT’un yaptığı ihaleye İZELMAN şirketi ile onun haricindeki sivil ticari kuruluş girdi. İhalede bir kaosun oluşmasına neden olan süreci yaşıyoruz. Olaya birkaç açıdan bakarak görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Bu tür hizmet alımları Türkiye’nin her yerinde yapılır. Bu tür ihaleleri belediyelerin kurmuş oldukları personel istihdamlarına yönelik şirketleri alır. İhalelere bu şirketler girer ve istihdamlarının gereği devam ihaleleri yapılır. Bu ihalelere her isteyen girebilir. Ancak teamül engelleri vardır. Bu teamüller o ihaleye çıkan yerel yönetimin şirketinin ihaleyi almasıdır” dedi.
SPEKÜLATİF DEĞERLENDİRMELER
Süreç içinde ortaya çıkan durumu analiz eden Çakar, “İhaleye giren kuruluşa niye teklif verdin demek hukuki hakkımız değildir. Böyle bir ihaleye girmiş olması etik olarak kabul edilebilir değil. Ancak olay sadece bununla kalmıyor. İhaleye teklif veren İzelman şirketinin muhammen bedelin üzerinde teklif vermesi kaosu daha da arttırıyor. İZELMAN, burada daha düşük teklif vererek sorun yaşanmasına neden oldu. Şirketin sorumluluğu vardır. İhaleye giren firmanın bir takım ortaklıkları ve spekülatif değerlendirmelerle ortaya konuluyor. İşçi sendikaları üzerinden korku salınmasının yersiz, gereksiz ve etik dışı bir davranış olduğunu ifade ediyorum. Kamuoyundan, sendikalardan ve çalışan personelden edindiğimiz izlenimler bunu gösteriyor” diye konuştu.
KORKU SALIYORLAR
İşçilerin özel şirketin ihaleyi kazanması halinde kapı dışarı edileceği yönündeki söylentileri değerlendiren Çakar sürecin kendileri ile alakasının bulunmadığını söyledi. Çakar, “AK Parti’nin çalışan binlerce insanı kapının önüne koyacağının söylenmesi iftiradır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketleri olduğu gibi AK Parti’nin idare ettiği belediyelerde de bu tür ihaleler yapılıyor. AK Parti’nin ne bugün ne de gelecekte taşeronlaşmaya yönelik gayreti yoktur ve olmayacaktır. Belediye şirketlerinin kapatılması ve işçilerin dışarı atılması siyasi söylemdir. Korku salmaya yöneliktir. Yapılan siyaset adına bile etik olmayan bir davranıştır. Ancak böyle bir olayın ortaya çıkmasından siyasi rant devşirmek amacıyla bu tür konuşmalar aklımıza sunu getiriyor. Acaba İzelman bu ihalede yüksek bir teklif mi vererek böyle bir davranış içine giriyor. Böyle düşünmekten kendimizi alamıyoruz” dedi.
İHALEYİ İPTAL EDİN
Türkiye’de taşeronlaşmanın sınırlarının zabtı rap altına almak gerektiğini anlatan Çakar, “Ben olaya her boyutuyla bakarak yaklaşmaya çalışıyorum. Taşeronlaşmanın önlenmesi için yerel yönetimlerin temel görevlerinin ana birimler tarafından yapılmasını sağlamak üzere yasal düzenleme üzerinde çalışılıyor. Zaten meclis gündemine gelecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin taşeronlaşma ile yaptığı mücadeleyi takip ediyoruz. Ama pek çok işi de dışarıdan hizmet alımı yöntemiyle yaptığını da biliyoruz. Bu ihaleye giren firmanın yaptığı hukuksal açısından doğru olsa bile yerleşik teamüller açısından doğru olmamıştır. Bunun üzerinden siyaset devşirmeye çalışmak da doğru değildir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı bu ihaleyi iptal edip yeniden ihaleye çıkmalıdır. Gerekirse İZELMAN’ın belirlenen muhammen çok üstünde teklif vermelidir. Şirket sırf bu görev için zarar edecekse sermaye artırımı ile durum düzeltilir” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN BİLE MÜDAHALE EDEMEZ
Çakar’ın sözlerine cevap veren CHP Grup Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, “Her zamanki gibi 4 dakikada yapacağı açıklamaları 44 dakikada söylüyor. Ben beş dakikada anlatayım. Bu belediye aşiret kanunları ile idare edilmiyor. Belediyeler başkanların aklından geçenlerle yönetilmiyor. Henüz sonuçlanmamış bir durum var. Komisyon kararını açıklamadı. Bu aşamada hiç kimse bu duruma müdahale edemez. Zaten genelde şirketler bu tün işlere, ihalelere girmezler. Şoförlerin bile eğitimi haftalar sürer. Bu şehirde çalışan 3 bin 300 kişinin yerine yenileri koymak doğru değil. Sayın Çakar aklından geçeni söylemesin. Benim de aklımdan birçok şey geçiyor. Acaba ben bu şirket belediyeyi zor durumda düşürmek için mi geldi diyorum. Yerel konuları konuşalım. Burası meclistir. Satılmadık bir tek benim ceketim kaldı. Biz belediye meclis üyeleriyiz. Kentin önünü açmak için çalışmalıyız. Siyasi partilerin birbirlerini suçlaması burada doğru değil. İhale komisyonunun karar vermediği durumda belediye başkanının bile konuşma hakkı yoktur. Biz, başka işleri gündeme getirirsek doğru olmaz. Çıkıp ‘ihaleyi iptal edelim’ demek kolay. Kanunlar var. Kamu İhale Kurumu var” dedi.
ZAM TARTIŞMASI
Belediye meclis toplantısında ayrıca ulaşım zammı tartışması çıktı. Başkan Kocaoğlu’nun önerisiyle 27 Kasım’dan itibaren geçerli olmak üzere yapılan ulaşım zammına AK Parti grubu karşı çıktı. AK Parti Grup Başkanvekil Çakar, 5393 sayılı belediye kanunun 18 f maddesi gerekçe gösterilerek meclise getirilen önergenin uygun olmadığını söyledi. Çakar “Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle olmadı. İstanbul da zam yaparken meclise getirilmemiştir. Bu durum meclisin görevleri arasında değildir. Yapılacak zammı meclisin sırtına yüklemekten başka anlamı olmaz. Kanunlar zammı kimin yürürlüğe koyacağını açıkça ortaya koyuyor. İzmir’de ESHOT, İstanbul’da ulaşımı yürüten başka şirket tek başına bu kararı alabilir” dedi.
Çakar’ın sözlerine tepki gösteren CHP’li Meclis Üyesi Rıfat Özer “Son derece basit konuşuyor. ESHOT’un bütçesini kim yapıyor? Biz yapıyoruz. Gelir ve gider dengelerini kum kuruyor? Yine biz yapıyoruz. Biz bunu yapmazsak nasıl işlem yapacağız. Aslında bu durum yasal bir zorunluluktur. Ben, eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura döneminden bu yana söyledim. 10 Yılda dediğimiz noktaya geldik” dedi. Meclis Başkanı Adnan Oğuz Akyarlı da İçişleri Bakanlığı’nın görüşü doğrultusunda böyle karar alındığını söyledi.
BENİ İLGİLENDİRMEZ!
Bunun üzerine sinirlenen Çakar, “İçişleri Bakanlığını’nın aldığı görüş beni hiç ilgilendirmiyor. Hukuk devleti bakanın görüşü değildir. Hukuk devleti kanundur, yönetmeliktir. ESHOT’un kuruluş kanunu var. Yetkilerini düzenleyen yerler var. Bunları göz ardı ederek ‘birisi şöyle demişti, ondan yapıyoruz’ demek doğru değildir. Bundan iki ay önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi zam yaptı. CHP’liler eleştiri yaptı ama ‘meclisten niye geçirmedin’ diye sormadı. Bundan önce belediye ESHOT ve UKOME kararı ile zam yapıldı. O zaman niye itiraz etmediniz?. Belediye yükü, sorumluluğu üzerinden atma girişiminde bulunuyor. Ulaşım zammı ile ilgili karar komisyonlara AK Partililerin ret oyuna karşılık oy çokluğu ile gönderildi.