İzmir’e ağır korona bilançosu: İşte 1 haftada ölen kişi sayısı!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye'de ilk olarak 11 Mart 2020’de görülen ve son haftalarda gittikçe artan koronavirüs vakaları sonrası uzmanlardan 3'ncü pik uyarısı gelirken, başta Tabip Odaları olmak üzere birçok sağlıkçı önlemlerin artırılması gerektiğini sıklıkla dile getirmişti.

Sağlık Bakanlığı İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 81 ilin yer aldığı güncel 'risk' haritasını yayımlamaya devam ediyor. Son olarak yayımlanan haritada 17 olan kırmızı il sayısı 58’e çıkarken, İzmir de artan vakalar sonrası çok yüksek riskli iller arasında yer almıştı. Vakaların artması sonrası yeni tedbirler açıklanırken, İzmir'de pazar günü olan sokağa çıkma yasağı uygulaması, cumartesi günüde dahil edilmesi ile birlikte yasak süresi 2 güne çıkmıştı.

İngiltere ve Brezilya kaynaklı mutasyonlu virüs her geçen gün ülkemizde de yayılmaya devam ederken, Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel son durumu değerlendirdi. Adıgüzel'in  açıkladığı verilere göre, 20-26 Mart tarihlerinde sadece İzmir'de 74 kişi koronavirüs kaynaklı hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

ÖNLEM ALMAK İÇİN RAMAZAN AYINI BEKLİYORUZ SANKİ KORONAVİRÜS ORUÇ TUTACAK
Vaka sayıları ile ilgili açıklamalarda da bulunan Vekil Adıgüzel, salgının mevcut şekilde devam etmesi halinde vaka ve vefat sayısının katlanarak artacağını belirtti. Adıgüzel, "Pandemi süresi boyunca rekor yeni vaka sayısına hem de Nisan ayı başında ulaştık. Artan vaka sayılarına kıyasla vefat sayılarının aynı oranda artmadığını görüyoruz. Şu anda İstanbul hariç Ankara, İzmir ve Adana gibi büyükşehirlerimizin vefat sayıları halen günlük olarak 10 ve altındadır. Ölüm oranlarında geçtiğimiz yıldaki orandan düşüktür. Pandemi başlarında vakaların yaklaşık yüzde 2-3’ünde ölüm meydana gelirken bu günlerde yüzde 1 ve altına gerilemiştir. Bu durum sağlık çalışanlarımızın hastalıkla mücadeleyi geliştirdikleri anlamına gelmektedir. Ancak hükümetin covidle mücadelede sağlık çalışanlarına ayak uyduramadığı çok açıktır. Hasta sayıları tüm dünyada azalırken Türkiye'de rekor kırdı ve artık günlük 150 vefatı bile kanıksamış durumdayız. Sadece dün İstanbul'da 70 insanımız vefat etti. Bunların birer can, birer anne baba kardeş olduğu unutulmamalıdır. Hükümetin vurdumduymaz, bilim aklından uzak, çağdışı yönetim anlayışı daha büyük acılara sebep olacak. Karantina için bugüne kadar günübirlik hep hafta sonu ve tatil günlerini kullandık. Sanki koronavirüs tatil yapıyormuş gibi. Şimdi de önlem almak için Ramazan ayını bekliyoruz, sanki koronavirüs oruç tutacak. Sağlık Bakanı cenaze katılımı için özür diliyor. Sonra AKP kongresi için neredeyse kongreye katılanları değil katılmayanları suçlayacak kadar partizan. Şu anda Türkiye'nin ihtiyacı ipleri eline alan, bilim aklıyla pandemiyi yürütüp yalan dolan reklam kokan anlayıştan uzak bir pandemi yönetimidir" dedi.

KOMBİNASYON BAKANI DA KIRMIZIYA BOYAMAK LAZIM
Sağlık Bakanı Koca'ya da eleştiriler yönelten Adıgüzel, "Risk haritasında bir ayda Türkiye'yi kırmızıya boyadılar. Bu harita ile önündeki Sağlık Bakanı'ndan oluşan kombinasyonda bakanı da kırmızıya boyamak lazım. Çünkü Türkiye için asıl yüksek risk bu bakanın göreve devam etmesidir. Bakın, yeni vaka sayılarında dünyada dördüncü, Avrupa’da birinci durumdayız" ifadelerini kullandı.

AŞI DIŞINDAKİ TEDBİRLER HAYATA GEÇİRİLMELİ
Sözlerine 'aşı' ile devam eden Adıgüzel, "Aşı işinde tam bir fiyasko var. Gereken aşıyı gereken zamanda tedarik edemedikleri gibi uygulanan Çin kaynaklı aşının etkinliği konusunda ciddi sorular var. Aşının iki dozunu da olmuş, üzerinden yeterli zaman geçmiş kişiler aşıya rağmen hastalanıyor. Ağır hastalık geçirenler de var. Sadece Ordu Sağlık Müdürlüğü’nde aşılaması tamamlanmış 80 personel geçtiğimiz günlerde covid oldu. Bunlardan sadece 1 tanesi aşısız idi. Bu nedenle aşı dışındaki diğer mücadele yöntemlerini de ivedilikle hayata geçirmek zaruridir" dedi.