CHP'li Bakan ‘Para gözüyle bakıyorlar’ dedi… İzmir'i de Çeşme'yi de bitirir!

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü Murat Bakan Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Bakan, İzmir'in gündeminde yer alan Kültürpark, Çeşme Projesi ve İnciraltı’nın planlanması hakkında değerlendirmelerde bulundu.

HOLLER KESİNLİKLE YIKILMALI
AK Partili isimlerin meslek odalar için “CHP'nin arka bahçesi”  yorumuna karşı çıkan Bakan, farklı görüşlerin olabileceğini Kültürpark konusundaki düşüncesi üzerinden örneklendirirken, "Dikensiz gül bahçesi istekleri… İtiraz edilmesin istiyorlar. Hepsi kendi alanlarında uzmanlık sahibi. Hepsi ülkesi için çalışıyor. Elbette dava açacaklar… İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne de dava açıyorlar. Biz dava açmayın demiyoruz ki. Odaların varlığı demokrasi için şart. Bizde bir konu olduğu zaman onlardan görüş alıyoruz. Onların değerlendirmelerine ihtiyacımız var. ‘Onlar olmasın’ demek, ‘Biz ülkeyi istediğimiz gibi yağmayalayım’ demek.

Onlarında tabii ki her görüşü doğru olmayabilir. Ama onların görüşleri önemli. Kültürpark projesinde de hepimiz aynı görüşte değiliz. CHP içinden de farklı görüşler var. Ben Kültürpark ile  ilgili daha odaların görüşüne yakınım. Benim yaklaşımım; zaten kültür merkezi yapacağınız alanlar var...  Celal Atik için yıkılsın ya da yıkılmasın diye bir şey demiyorum ancak holler kesinlikle yıkılmalı ve yerine başka bir şey yapılmamalı. Kültür merkezlerini şehrin içine yapabilirsiniz ancak bizim nefes alacağımız başka yer yok" diye konuştu.

DUVARLAR TAMAMEN DE KALKABİLİR
Kültürpark alanının kent parkı olması gerektiğini vurgulayan Bakan, "Bir İzmirli olarak benim bakış açım buranın bir kent parkı olması… Birçok şey kalkıyor sanırım yeni projede. Tarihi niteliği olan mimari olarak korunması gereken binalar hariç hepsini kaldırıyorlar. Ben ön cephedeki duvarların büyük bir kısmını yıkıp kentle birleştirilebilir diye düşünüyorum. Hatta tamamı da yıkılabilir. Yani duvar değil de yeşil bir duvar olup kapı konulabilir. Ben böyle düşünüyorum diye böyle olacak değil, kenti yöneten irade belli. Bu benim bugünkü düşüncem değil. Ben Aziz Kocaoğlu belediye başkanıyken de böyle düşünüyordum ve kendisine söylemiştim" dedi.

KENT MERKEZİNE DAHİL EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Tartışmalara neden olan İzmir Büyükşehri Belediye Sarayı ile ilgili de düşünceni aktaran Bakan, "Tedbir kararı alındı sanırım. Yıkılacaktı durduruldu. Konak Meydanı bizim için kıymetli bir meydan. Valilik tarihi binası hariç binaların yıkılması, İzmir Büyükşehir Belediye binasının ayakta duramayacak şekline geldiği için yıkılması ve ayrıca Sümerbank dahil alandaki tüm binaların yıkılması ve meydana katılması gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

PEK MÜMKÜN DEĞİL AMA…
Cumhuriyet Meydanı'ndan Konak Meydanı'na sahildeki tüm binaların yıkılması ve alanın Konak Meydanı ile bütünleşmesi gerektiğini belirten Bakan, "Güçlendirme mümkün mü bilmiyorum... Güçlendirme mümkünse tarihi değeri de varsa… Bunları ben bilmiyorum. Mimarlar Odası, bilim insanları bu değerlendirmeleri yapar. Eğer mimari bir SİT ise o korunabilir. Ancak benim hayalimde Konak Meydanı’nı kesintisiz olarak bir bütün olması var. Hayalimiz bu. Key Otel'in oradaki binaların sahiplerinin tamamının binalarını İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devretmelerini ya da kentin çeşitli arazileri ile takas ederek oradaki binalarını kamuya terk etmelerini ve orada yıkılmadan önce hangi binalar varsa birebir yapılması ve kentin tarihi kimliğine sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Mümkünse Cumhuriyet Meydanı'na kadar tarihi binalar kalmalı, sonradan yapılmış binaların yıkılması gerekiyor. Tabii artık çok mümkün değil. Bu kente aşık biri olarak hayal ediyorsunuz sadece…" dedi.

HER ŞEYE PARA GÖZÜYLE BAKIYORLAR
Çeşme projesi için 'talan' ve 'rant' ifadelerini kullanan Bakan, "Ben Tunç Başkan'dan destek açıklaması duymadım” dedi ve konuyla ilgili şu sözlerine şu şekilde devam etti:  

“Son halini bilmiyorum projenin. Bu projeyi bakandan dinledik. Bu proje o hali ile İzmir'i de Çeşme'yi de bitirir.  Doğal SİT bölgesi. O bölgede yapılaşmayı doğru bulmuyorum. Golf sahalarını yapılmasını hiç doğru bulmuyorum. Çok su isteyen bir yapı golf sahaları. Denizden su arıtılacak deniliyor ancak bu da tuz dağlarına neden olur… Orası bir rant projesi. Orası körfez sermayesini, Çeşme'ye getirme projesi. Bizim doğal zenginliklerimiz var. Sizin o koyları doğal halleri ile korumanız gerekiyor. Artık dünyayı koruma temelli projeler üretmeniz lazım. Mecliste komisyon kuruldu, Türkiye'de iklim krizini engellemek için ancak bakanlar oraya gelerek sunum yapmadı. Bunların bu bilinçleri yok. Her şeye para gözüyle bakıyorlar."

BÖYLE GİDERSE ORASI TAMAMEN EL DEĞİŞTİRECEK
İnciraltı planları ile ilgili de topun bakanlıkta olduğunu belirten Bakan, alanın 'çöküntü alanı' olduğunu söyleyerek, "Yeni gelen genel müdürden umudumuz daha yüksek. İzmir'i bilen bir genel müdür... Ancak bakan düzeyinde bir sıkıntı var. Bakanın önünde imzalanması gereken bir iş var. Orası yürümüyor anladığım kadarıyla. Burası bir kentsel çöküntü alanı. O bölgede artık suda bor olduğu için tarım yapılamıyor. Ben oranın geçmişini biliyorum. Dünyaya çiçek ihracatı yapılırdı. Orada tarım yapanlar inanılmaz para kazanırdı. Ancak artık düğün salonları var... Oraya gezmeye gittik belediye başkanı ile çoluğuna çocuğuna iş istiyor insanlar. Böyle giderse orası tamamen el değiştirecek. Oradaki mal sahibi insanlar satacak yerini, 3-5 dönüme insanlar arsalarına ev yapacaklar, orası imarsız bir şekilde gelişecek. Orada organik tarım yapıldı, büyük ölçüde yeşil alan olan, insanların sağlık tesisi, eğitim tesisi olduğu yüksek yoğunluğu olmayan bir yapılaşma ile kentin en önemli alanlarından biri olabilir. Kenti hem çevresel anlamda koruyacağız ancak siz orayı yağmalatmayacağız diyerek İstanbul sermayesine teslim edip oradaki halka zulüm ediyorsunuz. Büyükşehir ve Balçova Belediyesi çözülsün diyor. Bakanlık neden adım atmıyor? Neden bekliyor? Birlikte de gideriz oraya ve insanların halini görsünler. Orası rant alanı olsun demiyoruz, çöküntü alanında kurtaralım diyoruz" dedi.