AK Parti...

100 yaşındaki Cumhuriyet’e...

Son 22 yıl...

Kesintisiz hükümet oldu...

Karşı taraf hep cılız kaldı!

Taa ki...

Son yerel seçime kadar...

İktidar partisi ilk kez...

Adı “yerel” de olsa...

Türkiye genelinde CHP’nin gerisinde kaldı...

Çaresiz “ikinci parti” oldu...

Ve...

Gündemi değiştirmenin(!)...

Faydası olacağına inandığı için...

Türkiye’nin...

Pek de aklına gelmeyen bir “yasa teklifi”ni...

Masaya koydu:

* Önce başıboş köpekler sahiplendirilmeye çalışılacak...

* Belediye barınaklarındaki köpekler için internet sitelerinde sahiplendirme ilanı yayınlanacak...

Ve...

* Projenin en kahredici final cümlesi: 30 gün boyunca sahiplenilmeyen köpekler, iğne ile ilaç verilerek uyutulacak...

***

Tutun ki...

Bu saydıklarımız daha önce de düşünülmüş önlemler!

İyi de...

Neden özellikle şu günlerde yapılmasına karar verildi?

Mesela...

Yerel seçime “çeyrek kala” neden?

“Biz başıboş köpeklere aile bulamazsak hepsini öbür dünyaya yollayacağız!”

Demediler?

Başıboş köpeklerin acı sonu için...

Bugünlerin beklenmesi için özel bir durum vardı da...

Bizim mi haberimiz olmadı?

Uyutma (ölüm) fermanından kurtuluş var mı?

Şöyle bi’gözünüzün önüne getirin!

30 gün içinde...

Kim gider de yaşamının önemli bölümünü...

Ev yüzü görmemiş...

Sokakta doğmuş / sokakta büyümüş..

Boyu posu “eşek kadar” olmuş köpeği...

“Uyutan iğneden kurtulsun” diye sahiplenir?

İnsaf!

Vicdanının sesini dinleyip...

Doğduğu günden beri sokakta büyümüş...

Acıklı acıklı bakan sokak köpeğini...

Kalbinde “hayvansever odacığı” bile olsa...

Kim evine götürür?

Vatandaş kendi karnını doyuramıyor ki...

Yemek artığını “can dost”a versin...

Farkında değil misiniz?

***

Madem...

Dünyanın bi’takım ülkelerinde...

Bu “ortadan kaldırma” operasyonu bunca yıldır vardı da...

Aynısını(!) yapmak...

Bugün mü akıllara geldi?

Kaldı ki...

“Medeniyet biziz...” diyenler...

Şunu kesinlikle yapmıyor!

“Beslediği, büyüttüğü köpeği (Çocuğumun canı sıkıldı!) diyerek sokağa bırakmıyor...”

***

Alın size...

En medeni dediğimiz ülkelerden...

Yıllardır yürürlükte olan “Can Dost” yasaları...

* Almanya’da sahipsiz köpekler barınaklarda toplanıyor; hemen sahiplendiriliyor... Tutun ki, o yavruyu kimse almıyor... Ömrü yettiğince barınakta yaşıyor... Sağlık sorunu varsa ancak o zaman uyutuluyor...

* Fransa’da beslediği hayvanı sokağa terk edenleri yüksek para cezası (45 bin Euro) ve üç yıl hapis bekliyor... Sokaklarda sahipsiz köpek göremezsiniz... Oysa, Paris’in nüfusu kadar (2 milyon 200 bin) sahipli köpek yaşıyor o dünya başkentinde...

* Belçika’da sadece sağlık durumu “çaresiz” olanlar uyutuluyor...

* Amerika’da tasmasız köpeğin sahibine ceza kesiliyor... Uzun süre sahiplendirilmeyen hayvanlar uyutuluyor...

* İsveç’te, sahipsiz köpekler ölünceye kadar barınaklarda yaşıyorlar...

* Hollanda, “Topla, Kısırlaştır, Aşıla” programıyla gururlu... Proje son derece başarılı yürüdüğü için artık ülkede sokak köpeği göremezsiniz...

* Ve, komşu Yunanistan’da, sokak köpeği yok gibi... Sahibi ortaya çıkmazsa hem sahiplendiriliyor hem de kısırlaştırılıyor...

***

Neredeyse hiçbir ülke...

Tedavi edilemeyecek bir hastalık ya da...

Salgın endişesi yoksa...

Can Dostları’na “uyutarak veda etmeyi” aklından bile geçirmiyor...

***

Bi’de “barınak komedisi” geziniyor ortalıkta...

Sayılması mümkün değil...

Ancak...

Bu güzel ülkenin yerleşim merkezlerinde...

Başıboş dolaşan köpek sayısı...

Tahminen...

“10 milyon”un üstünde...

Ve yine bu Cennet ülkede...

“1.390 Belediye” görev yapıyor...

Bilin bakalım; kaç tanesinde hayvan barınağı var?

Pembe hayaller kuranlar ile...

Yüksekten uçanlara bir selam çakalım:

Toplam barınak sayımız...

Sadece “237”...

Ayrıca...

Barınaktaki bir köpeğin aylık maliyeti yaklaşık 3 bin 500 TL...

Yakalamaya harcanan para en az 1.500 TL.

***

Hükümet bu işi aklına takmış; kararlı...

Mesela...

Milli Emlak barınaklar için yer tahsis edecek(!)...

Yerel yönetimler bu işler için bütçelerinden pay ayıracak(!)...

(Çok ironik... Belediyelerin kasasında para yok! Personel çıkarma işlemi sürüyor... Sendikalar ayakta... Hepsinden kahredici olanı bazı belediyelerde maaşlar (devamı gelecek ay) eksik yatırılıyor...)

Tarım ve Orman Bakanlığı da ormanlık bölgelerden yer verecekmiş...

Yer vermekle bitmiyor ki...

Yeni personel...

Yeni ulaşım araçları...

Yeni mekanlar...

Yeni köpek çiftlikleri...

Böyle “muhteşem cesaret”e...

Ancak şapka çıkartılır...

***

Yasa teklifi hazır gibi...

Tempo yüksek...

Hükümet...

Yasanın bir an önce hayata geçmesinin...

Gerekli olduğunu “üstüne basa basa” dile getiriyor...

Sahi...

Merak etmeyelim mi?

22 yıllık iktidar...

Kimseciklerin sahiplenmediği köpeklere “veda” etmek için...

Neden bu kadar acele ediyor?

***

Bitiriyoruz...

Yaşanmış; kıymetli bir anıyla...

CHP’nin her kademesinde...

Yarım asırdan fazladır görev yapan Bülent Baratalı büyüğümüz anlatıyor:

“48 yıl önce (1977) Urla Belediye Başkanı seçilince gece denetimleri yaparken, bir köpeğini acılar içinde kıvrandığına tanık oldum... N’oluyor demeye kalmadan, zavallı hayvan oracıkta can verdi... Ekmeğin içine zehir damlatılmıştı... Üstelik bu görevi(!) belediye ve tarım ilçe müdürlüğü el ele vererek yapıyordu... (Bu uygulamayı derhal durduruyoruz!) dedim... Katliama çare ararken; 12 Eylül Darbesi patladı, görevden alındım... 1984’te yeniden seçilince ilk kez Urla’da sokak hayvanları için bir klinik açtık... 157 yıl önce ilçe olan Urla’da, “ücretsiz” kuduz ve karma aşısına başladık... “Urla’da sahipsiz köpek yoktur; sahipleri Urla Belediyesi’dir” sloganıyla koruma ağı yarattık... Urla’da ilk köpek barınağını hayata geçirdik... (*)İtlaf yapılmasını reddettik... Ankara’dan (itlaf yapın) diye baskı yapan tüm yetkililere “Ben katil değilim; görevden alsanız da itlaf yapmayacağım” dedim ve sözümün arkasında durdum... Zaten Ankara da, beni uyarmaktan vazgeçti... Urla kazanmıştı; can dostları kurtarmıştık...”

Nokta...

Hamiş 1: “Yaşamı ve yaşadığımız alanları, sokakları, parkları onlarla paylaşırız... Halkımızın bu duruşu bir tesadüf değildir... Bilinçli bir tercihtir... İradi bir kültürdür... Bu derin kültür, bir gecede bir kağıt parçasıyla değiştirilemez... Kimse bize Batı’daki bazı ülkeleri örnek gösterip can dostlarımızı uyutalım demesin... Vicdanımızı da, can dostlarımızı da uyutamayız... Uyutmayız…” / Tarkan Tevetoğlu - Sahne adıyla Tarkan, şarkıcı ve şarkı yazarı...

Hamiş 2: En sıcak ve buram buram “kararlılık” kokan haber, dün (26 Mayıs) AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler’den geldi; aynen şöyle: “Sokak hayvanlarına ilişkin planlanan düzenlemeyle saldırganlığı devam eden ve kuduz riski olan hayvanlar uyutulacak... Düzenlemeyi

10-15 gün içinde kamuoyu ile paylaşacağız...”

Hamiş 3: Hayvanları Koruma Kanunu, üç yıl önce yürürlüğe girdi... Hayvanlar, kediler yasa gereği “mal' değil 'can' olarak değerlendirilecek. Hayvanlara karşı işlenen suçlara dört yıla kadar hapis cezası verilebilecek... Dört yıl ceza alana rastladınız mı?

Sonsöz: “Köpeklerden sonra sıra kedilerde... Onlar da bitince arabaya pisleyen kuşların yok edilmesi gelir gündeme... / Anonim...”