CHP İzmir'de tartışmalı kongrede karar: Şikayet etti, ceza yedi!

EGEDESONSÖZ- 22 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirilen ve yoğun tartışmalara neden olan CHP Gaziemir İlçe Kongresi yargıya taşınmıştı.

Seçimde en yüksek oyu alan  mevcut başkan Kasım Özkan'ın rakibi olan Ali Rıza Türkmen, kongrede partiye üye olmayan kişilerin oy kullandığı iddiasını gündeme taşımıştı. Türkmen iddialar için yargıya başvururken, itirazları inceleyen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı 'Partiye üye olmayan kişilerin oy kullanarak seçime hile karıştırdıkları veya evrakta sahtecilik yapıldığına dair müştekinin hiçbir belge ve bilgi il desteklenmeyen soyut iddiasından başkaca soruşturmayı gerektirecek bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle' kovuşturmaya yer olamadığına dair karar vermişti.

Cumhuriyet Başsavcılığının kararı sonrası Ali Rıza Türkmen İzmir 7'nci Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etti.

MAHKEMEDEN FLAŞ KARAR
Yaşanan süreçte ise  21'nci Asliye Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı iddia makamı Ali Rıza Türkmen hakkında “sanığın, suça konu iki adet fotokopiden ibaret belgeyi düzenleyerek mahkemeye ibraz etmek suretiyle delege seçimlerinde sandık görevlisi olarak görev yapan müştekilerin partiye üye olmayan kişilere oy kullandırtmak suretiyle seçime hile karıştırdıkları iddiasıyla bu müştekilere karşı fiilin maddi eser ve delillerini uydurmak suretiyle zincirleme olarak iftira suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli delil elde edildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın Türk Ceza Kanununun 267/1-2, 43/2, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” görüşünü mahkeme heyetine bildirdi.

MAHKEMEDEN ‘İFTİRA’ KARARI: 1 YIL 10 AY CEZA!
Cumhuriyet Savcılığı’nın mütaalasını inceleyen mahkeme heyeti ise Türkmen hakkında, ” Sanık hakkında her ne kadar iki kez özel belgede sahtecilik suçundan 5237 Sayılı TCK nun 207/1 maddesi gereğince ayrı ayrı cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de, davaya konu özel belge bulunamadığından ve açılan davanın yasal unsurlarının oluşup oluşmadığı belirlenemediğinden, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair savunmasının aksini kanıtlayacak şekilde mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, sanığın atılı suçu işlediği sabit olmadığından CMK 223/2-e maddesi uyarınca sanığın ayrı ayrı beraatine,

-Sanığın sübut bulan iftira suçundan eylemine uyan 5237 Sayılı TCK'nun 267/1 maddesi uyarınca suçun işleniş şekli, suçun işlenmesindeki özellikler de dikkate alınarak, takdiren 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Sanık iftira eyleminde maddi eser ve delilleri uydurduğu anlaşıldığından, 5237 Sayılı TCK' nun 267/2 maddesi uyarınca verilen cezada yarı oranında artırım yapılarak 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Sanık aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille gerçekleştirilmiş olması nedeniyle 5237 Sayılı TCK' nun 43/2 maddesi delaletiyle TCK 43/1 maddesi uyarınca sanığa verilen cezada takdiren 1/2 oranında artırım yapılarak 1 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Sanığın geçmişi ve sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve verilen cezanın sanık üzerindeki olası ıslah edici etkileri nazara alınarak 5237 sayılı TCK' nun 62 maddesi uyarınca sanığa verilecek cezada takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasıile cezalandırılmasına,

Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53. Maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan, aynı kanun'un 53/2 maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK'nın 53. Maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı kanun'un 53/3 maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK'nın 53/2. Maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK'nın 53. Maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile 7242 sayılı yasanın 10. Maddesi ile yapılan değişikliğin gözetilmesine,

Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, kişiliği dikkate alındığında yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememize olumlu kanaat geldiğinden 5271 sayılı CMK 231/5 maddesi uyarınca sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,

5271 sayılı CMK 231/8 maddesi uyarınca sanığın 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına,” karar verdi.

ERGÜL: AVUKATLARIMIZ GEREKLİ GİRİŞİMLERDE BULUNACAK
Türkmen’in cezası ile ilgili konuşan ve yargıya başvuracaklarını belirten CHP İzmir İl Yöneticisi Yasin Ergül, “Konu bizim dahlimiz, ilgimiz olmayan saçma sapan bir durum. Mağlubiyeti hazmetmek erdem ister. Bu erdeme sahip olmayanlar da türlü bahaneler arar. Bu olayı da böyle yorumlamak lazım.  Arkadaşlar kendi kendilerine bahaneler üretip, aylarca bizlere hakaretler dahi ettiler. Tarz ve toplumsal konum olarak bizim muhatabımız olmadıkları için biz ilgilenmedik, görevimize baktık.  Arkadaşlar binbir baskıya, kamusal desteğe rağmen örgütten tokat yiyip, kongreyi kaybedince, önce il başkanlığına, sonra genel merkeze daha sonra da bu işi abartıp, savcılığa kadar ahlaki olmayan iftiralarını götürmüşler.  Savcılık tıpkı parti yetkili organları gibi dosyada delil yok, diye kyok kararı vermiş. Ardından üst mahkemeye 2 kişinin imzaladığı iddia edilen dilekçeyi vermişler, üst mahkeme dosyayı tekrar savcılığa iletmiş. Savcılık bu sefer daha detaylı araştırma yapmış ve nihayetinde “şikayette bulunan sanık Ali Rıza Türkmen” hakkında bizlere iftira attığı gerekçesiyle dava açmış.  Bize ulaşan kısım bu. Avukatlarımız dosyayı takip ettiler. İlgili arkadaş bu işin sadece piyonu, kullandılar gazladılar o da don kişotluk yapmış gördüğüm kadarıyla. Ancak, kendisinin ve diğer 3-5 kişinin sosyal medyada bize ettiği hakaretlerle ilgili de avukatlarımız önümüzdeki günlerde hukuki konularda girişimlerde bulunacak.  Şimdi bu cezayı duyanlardan ilginç ihbarlar gelmeye başlıyor. Örneğin partide önemli görevde bulunan birinin taa Almanya’dan, Ankara’ya giderek benzer iftiralarla dolu  dilekçeyi işleme aldırmaya çalıştığını biliyoruz.  Yine partide mevcutta görevi olan bir kaç isminde ıslak imzalı dilekçelerle bu ahlaki olmayan iddialarda bulunduğuna yönelik bilgiler geliyor. Pazartesi bu belgeleri de toplayacağız.  Tüm bunların bize yönelik organize bir itibar suikast girişimi olduğu açık ama doğrunun kalesi yıkılmaz. Hepimizin ailesi, dostları var. Bu, mahkemeden tescilli ahlaksızlığın hesabını sormak, organize kötülüğün içinde kim varsa hepsini kamuoyuna açıklamak boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.