HABERLER>TARIM
3 Aralık 2022 Cumartesi - 08:25

Başkan Çakıcı’dan ‘sözleşmeli tarım’ yorumu: Zorla olmaz!

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin “Artık tarlası olanların istediği ürünü ekme devri kapandı; sözleşmeli tarım devri başlıyor” açıklamasını değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, “Tarım Bakanımız Ziraat Mühendisi diye sevinmiştik. Bazı şeyler fısıldıyor, ne demek istediği diye çözmeye çalışıyoruz. Sözleşmeli tarım, bir çeşit zorlamadır. Zorlamayla, zorla tarım yapılmaz” dedi

Başkan Çakıcı’dan ‘sözleşmeli tarım’ yorumu: Zorla olmaz!

EGEDESONSÖZ – Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı SONSÖZ TV ekranlarında Gazeteci / Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı.

‘BAKANIN SÖYLEDİKLERİNİ BİZ DE ANLAMIYORUZ’
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin “Artık tarlası olanların istediğini ekme devri kapandı. Sözleşme modeline geçilecek” sözlerine değinen Çakıcı, sözleşmeli tarıma dair yapılan açıklamanın ayrıntısı olmadığı için yorum yapamadıklarını söyledi. Çakıcı, “Tarım ve Orman Bakanı’nın Ziraat Mühendisi olduğu için sevindiğimizi dile getirmiştik. Bu konu hakkında bazı şeyler fısıldıyor. Biz de basından takip ediyoruz. Detaylı bir şekilde görmüyoruz. Söyledikten sonra neler olacak diye bekliyoruz, ne demek istiyor diye deşifre etmek zorunda kalıyoruz. Tarım ekonomisinin kuralı gibi oldu, bir sene para etmeyen bir sonraki yıl ekilmiyor. Sözleşmeli tarım deyince tereddütlerimiz oluyor. Domateste yapılıyor bu. Tütün ve şeker pancarında da var bu. Fiyat konusunda sıkıntı oluyor bu ürünler için bu uygulamada. Çiftçi fiyat konusunda sıkıntı yaşıyor. Fiyat önceden belirleniyor ama nasıl bir sistem olacağını belirtmeleri lazım. Tarım sözleşmesi ile Türkiye’de zor duruma giren tarımın önü açılır mı? Diğer cümlelere bakmak lazım. Zorlamalar şeklinde olmaz. Çiftçinin tercih ettiği ürünler var.  Çiftçiyi teşvik etmek lazım. Para kazanacağını görürse çiftçi eker” dedi

‘BOŞ KALAN ARAZİNİN KİRAYA VERİLMESİNİN HUKUKİ SORUNLARI VAR’
Boş kalan arazinin kiraya verilmesine dair söylemlere değinen Çakıcı, “Hukuki konular aslında bunlar; mülkiyet var ortada. Bakanın bahsettiği konu uzun yıllardır konuşuluyor. Hukuki sorunlar var orada. Mülkün tasarrufu sizin elinizde. Dünyada benzer örnekler var. Bunun kurallarını iyi değerlendirmek lazım. Mirasla bölünmüş araziler var. Tarım yapmanın ekonomik olmadığı alanlar var. Çoğu çiftçi kiralayarak tarım yapıyor zaten” dedi.

‘İKLİME DAİR AVANTAJLARIMIZI KAYBETTİK’
Türkiye’nin tarım anlamında kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken, bugün bu özelliğini yitirmesini de değerlendirdi:

“Yaşanan iklim kriziyle ülkenin iklim coğrafyası avantajını kaybetti. Artık tarım girdileri çok arttı. Ancak biz sonuçta bir tarım ülkesiyiz. Biz bunu iklim coğrafya avantajıyla sağlıyorduk. Eskiden övündüğümüz bir olaydı çiftçi sayısı. Tam tersini empoze etmeye çalıştılar. Artık iklim değişiyor. İklim değişikliği bu avantajları elimizden almaya başladı. Son yağmurları hasretle bekledik. Bu iklim değişikliği bizde üretim desenleri üzerinde çalışmamız gerektiğini gösteriyor. Bölgesel planlama yapmamız lazım. Artık endüstriyel tarım yapıyoruz. 1970’lerden sonra yeni çeşitler ile endüstriyel tarım ile çok yüksek girdi kullanıyoruz. Artık tarım için su, gübre, tohum gibi yeni modellere geçmek zorundayız; bu da bir maliyet getiriyor. Bunların çoğu da maalesef ithal ürünler. Son dönemde Türk Lirası’ndaki değer kaybı, enerji krizi gibi problemler hem üreticinin hem tüketicinin artık hissettiği gıda krizini hissettiriyor.”

‘SERMAYE TARIMA YÖNLENDİRİLİYOR’
Tarım organize sanayi bölgelerine dair değerlendirmelerde bulunan Çakıcı, şunları söyledi:

“Biz tarımda yaşayan nüfusu azalttık. Çünkü tarımdan elde edilen gelirler çok düşük. Gelir az olduğu için tarım yapmak zorlaşıyor. Girdi fiyatlarından dolayı tarım yapmak sermaye gerektiriyor. Çiftçi sayısı azalıyor bu sebepten. Bütün dünyada aile çiftçileri var. 800 milyon aile işletmesi, dünyadaki tarımın yüzde 80’ini yönetiyor. Bütün dünya küçük çiftçi aile işletmesi ile tarımı yürütürken biz sermayeyi tarıma yönlendiriyoruz. Küçük çiftçiyi organize edip böyle bir sermaye gücü elde edip üretim yapmayı seçmek yerine direkt sermayeyi buraya yönlendirerek tarım yapmaya çalışıyoruz. Tarım organize sanayi bölgeleri artıyor. Bu tip organize sanayi bölgeleri, genellikle tarım alanlarına yapılıyor. Siz tarım alanına, sulanabilir arazinin hemen yanına yapıyorsunuz bu tesisleri. Böylece bir tarım alanını, tarım alanının dışına çıkarıyorsunuz. Tarımın da bir kirlilik sorunu var. Tarım, hem kirlilikten en çok etkilenen, hem de kirliliğe sebep olan bir sektör. Böyle bir yoğunluk sağlarsanız kirliliği yoğunlaştırıyorsunuz. O bölgede çok fazla su kullanılıyor. Yer altından su çekiliyor. Bu çekincelerimiz var. Sermayenin buna girmesine karşı çıkılmaz ama çiftçiliğin korunması gerekir.”

ÖDEMİŞ’TEKİ PANELDE SU KITLIĞI ÖNE ÇIKTI
Ödemiş’te yapılan Tarım panelinin çok başarılı geçtiğini anlatan Başkan Dr. Hakan Çakıcı, “Ödemiş Belediyesi ev sahibiydi. Belediye Başkanımız Mehmet Eriş, bu panele çok kıymet veriyordu, amacına ulaştı. Katılım çok yüksekti. Konunun uzmanları tartıştı. Günü değerlendirdik. Geleceğe dönük projeksiyonlar yapıldı. İklim değişikliği, su kıtlığı üzerine konuştuk. Ödemiş, Tire gibi yerler, tarımın yoğun olduğu yerler. Gelecekte yaşanacak olası su sorununu öngörüyoruz. Onun üzerine yoğunlaştık. Yer altı suyu kullanımına yönelik hareketlerin ileride çok büyük sıkıntıya sebep olacağını dile getirdik. Baraj, gölet gibi tesisler çok olmadığı için yeraltı suyuna yöneliyor insanlar. Kuru tarımla ilgili bazı geçişler ayrıca tartışıldı. Suyun ekonomik kullanımına yönelik güzel öneriler oldu. Umarım önerilerimiz ciddiye alınır, gerekli adımlar atılır” dedi.

GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞMEZSE, FİYAT ARTIŞI KAÇINILMAZ
Gıda ürünlerinin aşırı pahalılaşmasıyla ilgili görüşlerini anlatan Başkan Çakıcı, “Bir ürünün fiyatını belirleyen, onun maliyetidir. Tarladan markete gelene kadar maliyetten bahsediyoruz. Fiyatlar o kadar değişiyor ki, tohumu ektiğiniz andan itibaren artış başlıyor. Öngörülemez bir şey bu artışlar. Süt fiyatı belirleniyor, hemen peşinden yeme zam geliyor. Gıda girdi enflasyonu yüzde 183. Bu şartlarda gıda maddelerindeki fiyat artışının devam edeceğini öngörmek, hiç de zor değil. Üretici fiyatları, maalesef geriden geliyor. Bu durumda maliyet hesabı yapmak da zorlaşıyor, hatta mümkün olamıyor. Süt konseyi fiyatı baskılıyor. Üreticide 8 lira olan süt, markette 25 liraya çıkıyor. 9 ay içerisinde çok yükseldi fiyatlar, bu rakamlara alıştık. Bundan sonra rakamların düşmesini beklemek, hayaldir. Girdi maliyetleri düşürülmezse, fiyat artışları kaçınılmazdır” diye konuştu.

GENÇLER BUNDAN SONRA KÖYE DÖNMEZ
Tarım fuarlarının çiftçilere ne kadar hitap ettiğiyle ilgili soruya, “Tarım fuarlarında traktör, alet edevat daha çok oluyor. Üretici, traktör alamıyor artık. Çünkü çok para. Süreç artık tam tersi işliyor. Üretici borcu yüzünden tarla ve ekipmanlarını kaybediyor. Fuarda çok çeşit var, gübre, ilaç gibi. Bunlar da tanıtılıyor. Üreticinin bu maliyetleri bunları alması mümkün değil. Gübre kullanamadı çiftçi, ya da atması gereken miktardan daha az gübre attı toprağına” dedi. Tarımla uğraşanların yaş ortalamasının 55 olduğuna vurgu yapan Başkan Çakıcı, gençlerin artık köye dönmesinin mümkün olmadığını öne sürdü:

“Gençleri köye döndürmek, bu saatten sonra zor.  Hala köyden kente göç var. Bunu yavaşlatmamız lazım. Gençleri köye döndürmenin, tarıma yönlendirmenin iki yolu var. Birincisi; gelir anlamında tarımı cazip hale getirmek lazım. Para kazanırlarsa köyde kalırlar. Sosyal imkanlar artmalı. Kırsaldaki tarımda sosyal neredeyse hiç yok. Gençlere hitap etmiyor. Bu dünyada her şey cep telefonunun olduğu yerde kırsaldaki ortam cazip gelmiyor. Gelir de olmayınca asgari ücretle çalışmayı tercih ediyor ister istemez. Tersine sirkülasyon yaratıyor. Mülkiyet el değiştiriyor. Sermaye sahipleri tarım yapıyor artık. Çok yanlış bir noktaya doğru gidiyoruz.”

BU ŞARTLARDA ÜRÜN DESENİNİ DEĞİŞTİRMEK LAZIM
İklim değişikliğinin bazı kesimlerce kabul edilmese de dünyanın gerçeği olduğuna vurgu yapan Başkan Çakıcı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İklim değişikliği olmadığını düşünenler, azınlıkta kaldılar. Gerçek olan, iklim değişikliğinin net biçimde yaşandığıdır. Bunu da durduracak yine insan. Dünya bununla ilgili çaba sarf ediyor. Global ölçekte yapılması lazım şeyler var. Mısır’da 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı yapıldı. Gelişmekte olan ülkelerin mağdur olduğu söylendi. Ayrıca mağdur ülkelere fon verilmesi kararlaştırıldı. Dünya bunu tartışıyor. Yerelde yapılması gerekenler var. İklim değişikliğine tedbir almamız lazım. Mesela ürün desenlerini değiştirmemiz, iklim değişikliğinin yarattığı krize uygun ürünler ekip biçmek lazım. Su kullanımı yöntemlerini değiştirmek gerekiyor. Bunu yapacak merkezi iktidarlardır. Yerelde bu konuda çalışmalar yapılsa da, esas köklü yatırımları ve çalışmaları, önlemleri merkezi hükümetin alması gerekiyor.”

ÇİFTÇİYE GELİR GARANTİSİ VERİRSENİZ, O ÜRÜNE YÖNELİR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” başlıklı tarım politikası kapsamında  bölgede bol su tüketen ürünlerin üretiminden vazgeçilme çağrısına ne kadar uyulduğu yönündeki soruya Başkan Çakıcı’dan şu yanıt geldi:

“Şunu ek, bunu ekme gibi zorlamayla yapılacak şey değil bu. Gelir konusunda garanti verirseniz çiftçi ona yönelir. Böyle teşvikler yapmak lazım. Mısır da bir ihtiyaç ama her yerde ekemeyiz. Mısır da damla sistemine çiftçi karşı çıkıyor çifti. Oysa bunu yapmamız lazım, böyle önlem almamız şart. Hayvancılık teşvik ediyor ama inanılmaz su tüketimi var büyükbaş hayvancılıkta. Hem besin hem silaj olarak su tüketimi söz konusu. Sulama yapmak da toprağı yorar. Yüksek gübre de toprağı yoruyor. Hep bu bölgede susuz tarım ürünleri yetiştirelim demek de mümkün değil. Bu planlamayı çok iyi yapmak lazım.”

BİR KARAR VERİLSİN DE ONA GÖRE FİKİR BEYAN EDELİM
İnciraltı planlarına da değinen Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, “Biz oda olarak hala İnciraltı’nda tarım yapılabileceği görüşünü savunuyoruz” dedi ve ekledi:

“Bu iş uzadıkça herkes mağdur oluyor. Bizim durduğumuz yer belli. Bir karar verilsin de ona göre fikir beyan edelim. Orada, yani İnciraltı’nda tarım ve seracılık yapan var. Kuzeyde kuş cennetiyle övünüyor İzmir. Rahat bir nefes alınacak yer Kuş Cenneti. Güneyde de burası nefes alma noktası. Buranın korunması gerekir. Bunu denetleyemiyoruz. İnciraltı’na bir plan gelsin, orasının yapılaşması çok kolay olacaktır. Oysa biz orada tarım yapılsın, insanlar orada rahat nefes alsın, istiyoruz. Kimsenin mağdur olmayacağı bir çözüm üretilsin istiyoruz.”

 
Twitter'ın eski yönetimini ifşa etti!
 
Bakanlık ihaleye çıkardı... Ege'ye 40 yeni maden sahası!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Tarım yatırımlarında destek tutarları artırıldı
Kırsal kalkınmada tarıma dayalı yatırımların desteklenmesinde hibeye esas ...
Ege’de tarım ihracatı 6,6 milyar dolara yükseldi
Türkiye’de tarım ihracatının zirvesindeki Ege İhracatçı Birlikleri, son ...
Gübre tedarikinde önlemler alındı
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın, şubat itibarıyla ...
 
200 milyon doları aştı... Zeytin yüz güldürdü!
Türkiye'nin 2021-2022 sezonu zeytinyağı ihracatının tutarı, önceki döneme ...
Türkiye açık ara lider... 76 ülkeye kiraz ihracatı!
Türkiye, üretiminde dünya lideri olduğu kirazı 76 ülkeye ihraç ediyor. ...
Tarımsal girdi fiyat endeksi eylülde arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), tarımsal girdi fiyat endeksinin (Tarım-GFE) ...
 
Genç ağaçlar meyve verdi... Zeytin ihracatında rekor!
Türkiye'de, son 15 yılda toprakla buluşturulan genç zeytin ağaçlarının ...
Türkiye açık ara lider... 99 ülkeye kuru üzüm ihracatı!
Kuru üzüm üretiminde ve ihracatında açık ara dünya lideri olan Türkiye’nin ...
Türk çayı ihracatı 10 ayda 18 milyon doları aştı
Türkiye'den yılın ocak-ekim döneminde yapılan çay ihracatı yüzde 25 artarak ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva