HABERLER>SAĞLIK
24 Mayıs 2023 Çarşamba - 09:50

Alınan her 1 kilo vücuda 5 kilo yük bindiriyor

Türkiye’nin yaklaşık yüzde 20’sinin obezite sınırında yer aldığına dikkati çeken Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Özdenkaya, “Obezitenin artma sebebi paketli gıdalardır. Günümüzdeki her şeyin tadını arttıran madde olarak kullanılan şeker, çoğu paketli gıdanın da içinde bulunmaktadır. Obezite hastalarının aldıkları her 1 kilonun dizlere ve omurgalara yaklaşık 5 kilodan fazla etkisi olmaktadır. Obezite ayrıca kafa içi basıncını da artırır, şiddetli bağ ağrıları, migren, meme, rahim ve kolon kanseri riskini artırır” dedi.

Alınan her 1 kilo vücuda 5 kilo yük bindiriyor

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Yaşar Özdenkaya, 20 Mayıs Avrupa Obezite Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Yaşar Özdenkaya, Türkiye’de son zamanlarda obezitenin artış göstermeye başladığını belirterek “Obezite dengesiz ve fazla beslenme sonucu vücutta aşırı yağ birikmedir. Toplumumuzun yaklaşık yüzde 20’si obezite sınırında yer almaktadır. Hatta çocuklarda da obezite görülme sıklığı artmaktadır. Bunun altında yatan neden ise düzensiz beslenme, değişen yaşam koşulları, alınan enerjiyi yakamama, uykuya yakın sürede yemek yemek gibi bir sürü alışkanlıklardır. Vücut kitle indeksi dediğimiz ideal bir kilo hesaplama yöntemimiz bulunmaktadır. Hastalarımızın vücut kitle indeksi 20 ila 25 arasındaysa ideal kiloda, 25 ila 30 arasındaysa hafif kilolu, 30 ila 35 arasındaysa orta kilolu, 35’in üstündeyse obez diyoruz. Eğer kişinin hiçbir hastalığı yokken vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeyse morbid obez yani hastalık derecesinde kilo problemi olduğunu söylüyoruz” diye konuştu. 

PAKETLİ VE ŞEKERLİ GIDALARDAN UZAK DURUN
Paketli gıda tüketiminin obeziteye davetiye çıkardığına dikkati çeken Doç. Dr. Özenkaya, şöyle devam etti:

“Obezitenin artma sebebi paketli gıdalardır. Günümüzdeki her şeyin tadını arttıran madde olarak kullanılan şeker, çoğu paketli gıdanın da içinde bulunmaktadır. Şeker, insan vücudu için çok zararlı bir maddedir. İnsanlar şekeri fazla yediğinde enerjiyi harcayamadığı için kilo olarak depolanmaktadır. Her şeyin sınırında bırakılması gerekmektedir. Obeziteden korunmak için bölünmüş bir beslenme şekli olması lazım. Örneğin akşamları fazla yenilen yemeğin sonucu hareketsizliği ve kilo almayı getirmektedir. Bu bir enerji yüklemesi olarak vücutta kalmaktadır. Ertesi gün de kahvaltı yapılmıyorsa öğlen yoğun yemek yenmemelidir. Yani bir öğüne çok yüklenmemek lazımdır. Hafif beslenmeyle enerji takibi yapmaya gerek yoktur. Eğer aktif bir hayat yaşıyorsanız yüksek enerjili de beslenebilirsiniz. Açlık hissi geçtikten sonra yemekten zevk alma kısmı bizlere problem yaşatmaktadır. Bir insan yemekten zevk alıyorsa ve kilo problemi varsa kilo vermesi zorlaşmaktadır. Tedavi sürecinde yemekten zevk alma problemini ortadan kaldırmak için beslenme düzeni sağlanmalıdır. Beslenme içeriğini düzenlemek için diyetisyenlerle eş zamanlı çalışıyoruz. Hastalarda içerik ve enerji miktarı düzenlenmiyorsa bunun içine biraz fiziksel aktivite artışı ve sosyal çevre değişikliği yaptırabiliyoruz. Bunların dışında birtakım medikal ilaçlar var. Kilo verme süreci tek denemede uygulanıp vazgeçilecek bir şey değildir. Sonuç almak için düzenli şekilde bunları uygulamak gerekmektedir."

BİRÇOK HASTALIĞA DAVETİYE ÇIKARIYOR
Doç. Dr. Yaşar Özdenkaya, morbid obeziteyle birlikte hastada birçok problemin görülebileceğine değinerek, şu ifadeleri kullandı:

“Hastalık derecesinde kilo problemi olan yani morbid obezite hastalarımızda uyku apnesi, vücutta deri katlanmalarına bağlı yara, eklem kireçlenmesi, tansiyon, diyebet, adet problemleri, infertilite gibi problemler daha sık görülmektedir. Bu nedenle vücut kitle indeksi 35’in üzerindeki hastalara müdahale edilmesi gerekmektedir. Şuan için Dünya’da kilo değerlendirmesi olarak kullanılan en ideal yöntem vücut kitle indeksidir. Mesela aktif spor yapan ve vücudunu irileştiren bir insanda kas kütlesi arttığı için yağa göre sınıflandırma pek yapılmıyor. Sonuç olarak insan vücuduna bakıldığı zaman kilolu olup olmadığını anlayabiliyoruz. Obezitenin dış görünüm harici, cilde olumlu bir katkısı var çünkü cilt altı yağ dokusu dolu olduğu için cilt gergin görünüyor. Obezite hastalarımızda kilo verimi sonrası cilt altındaki yağ dokusu azalır ve kırışmalar ortaya çıkar. Ama aldıkları her 1 kilonun dizlere ve omurgalara yaklaşık 5 kilodan fazla etkisi olmaktadır. Kişi eğer çok kiloluysa dizlerdeki ve omurgalardaki yıpranmalar hızlanır ve iskeletin formu öne eğilerek bozulur. Obezite kemik erimesini hızlandırır ve kişinin hareketlerini azalttığı için kilo alımını daha da kolaylaştırır. Obezite sadece cilt veya eklemlere değil saçtaki dökülmeyi ve kafa içi basıncı da artırmaktadır. Şiddetli bağ ağrıları, migren, meme, rahim ve kolon kanserlerinde artış risklerini beraberinde getirmektedir.”

TÜM YÖNTEMLER DENENDİKTEN SONRA CERRAHİYE BAŞVURULMALI
Obezite cerrahisinin herkese uygun olmadığının altını çizen Doç. Dr. Özdenkaya, şu bilgileri verdi:

“Obezite cerrahisi için en az 5 yıl belli bir kilonun üzerinde olmak gerekmektedir. Örneğin son 1 yılda 20 kilo verdim ameliyat olmak istiyorum diyen kişilere cerrahi önermiyoruz. Öncelikle hastaların diyetisyen eşliğinde sağlıklı beslenme şekli ve sporu denemesini şayet tüm yöntemleri uygulamasına rağmen başarılı olamazsa cerrahiyi düşünmeleri gerekmektedir. Obezite cerrahisi, uygulanan yöntemlerin cevap vermemesi sonucu uygulanması gereken diğer bir yöntemdir. Obezite cerrahisinde en sık kullanılan yöntem tüp midedir. Bu yöntemin tercih edilmesi Dünya’da yüzde 70’lere kadar çıkmaktadır. Tüp mide ameliyatında mideyi küçük muz şekline getiriyoruz, uygulaması kolay, başarılı, sistemin gıda akışkanlığında bir sorun yaratmadığı için emilim problemi oluşturmuyor. Dolayısıyla bu yöntemi cerrahların yarısından fazlası kullanmaktadır. Tüp mide ameliyatıyla bir kişinin yemeğini kısıtlıyoruz. Ayrıca By-Pass yöntemleri de var. Belirli aşamalarda ince bağırsaklar devre dışı bırakılıyor. Hiçbir cerrahi yöntemin ömür boyu ve yüzde 100 başarılı olma durumunun olmadığına dikkati çekmeliyiz. Bu hastalar ameliyat sonrasında istediği kilolara yüzde 90 ila 95 oranında iniyorlar. 3 ila 5 yıl geçtikten sonraki zaman diliminde yemek ile ilgili sorunlarını çözemedikleri için tekrar kilo alabiliyorlar. Ameliyat sonrası kilo alıp vermek tamamen hastanın elinde olan bir şeydir.”(DHA)

 
'Bakan mı olacaksınız?' sorusuna yanıt: Bildiğim tek şey var...
 
Uzmanı uyardı: Şeker hastaları kalıcı körlüğe dikkat!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DSÖ: Küresel ekonomiler yeni salgınlara karşı eskisinden daha hazırlıklı değil
Dünya Sağlık Örgütü'nün öncülüğünde hazırlanan raporda, küresel ekonomilerin ...
Obezite 10 yılda yüzde 30 arttı
Obezite tüm dünyada adeta bir salgın gibi yayılıyor. Uzmanlar, 22 Mayıs ...
Diyabetik ayak hastalığına dikkat!
Diyabetik ayak hastalığının, diyabet hastalarının yüzde 15'inde görüldüğünü ...
 
Nefes darlığı kalp sorunlarına neden oluyor!
Nefes darlığının ciddi sağlık sorunlarına bağlı gelişebileceğini belirten ...
Güçlü bacakları olan kişilerde kalp yetmezliği riski daha düşük
Japon araştırmacılar, güçlü bacak kasına sahip kişilerde, kalp krizinden ...
Obezite sıklığı 30’lu yaşlarda artış gösteriyor 
 Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde 1 milyardan ...
 
Taklitçi Lyme hastalığına dikkat!
Bahar ve yaz aylarında kene vakalarının artış gösterdiğine ifade eden ...
Verilemeyen kilolardan kurtulmak mümkün!
Yaz aylarının gelmesiyle insanların spora ve diyete ağırlık verdiğini ...
Tabip Odası Başkanı'ndan sandık görevlisi uyarısı: Kalbiniz varsa dikkat!
Yaklaşan ikinci tur seçimlerle ilgili kronik rahatsızlıkları olan vatandaşlara ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva