7 Haziran seçimlerinin tarihi önemi olduğunu vurgulayan Turhan, ‘’İçinde bulunduğumuz durum İstiklal Savaş’ında bulunduğumuz durumdur. Bu seçim çalışmalarını Çanakkale Müdafası gibi göreceğiz. Çünkü yıl 2015 aynı tabloyla karşı karşıyayız. Bunların en büyük göstergesi gezi olaylarıdır, IMF’ye borcumuzu ödedik. Soframıza bolluk bereket geldi, ardından gezi olayları başladı. Bunlar park dediler, ağaç dediler; kamu mallarına zarar verdiler, araçları yaktılar. Bunlar devlete millete düşman. Ne istiyorlar biliyor musunuz, ülkeye yatırımlar yapılmasın, üretim olmasın. Havaalanı yapılmasın, üçüncü köprü yapılmasın, nükleer enerji yapılmasın. Bunlar Türkiye’nin her daim yabancı ülkelere bağımlı kalmasını istiyor. Türkiye’yi mahkum etmek istiyorlar, ülkenin diz çökmesini istiyor. CHP’nin seçim beyannamesinde bunlar mevcut, biz iktidar olursak nükleer santrali, köprüyü yaptırmayacaklarını söylüyorlar, bunların dedeleri de böyleydi. Millete hizmet varsa bunlar istemez. Bunlar milleti bilmez, milletin yolunu bilmeyenler ya mahkemeye ya da notere gider. Bunlara devlet idaresi teslim edilmez. Geçmiş dönemlerde idare ettikleri kurumların durumları ortada. Biz bu memleketi sokakta bulmadık, biz olduğumuz müddetçe bu millete bu zillet bir daha yaşatılmayacak’’ şeklinde konuştu.
ŞER CEPHESİ BİR ARAYA GELDİ
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara dikkat çeken Turhan bu insanların canını kurtarmak için ülkemize geldiğini ve bu konuda CHP’nin tüm söylemlerine rağmen sığınmacıları bağrımıza basmamız gerektiğini belirtti. Turhan, ‘’Bunlar da bizim kardeşlerimiz, bu kardeşlerimize kucağımızı açıyoruz. Bu kapı herkese açık, Hz. Mevlana kapısı burası. Kılıçdaroğlu’nun aklı da yüreğini de anlamaz bunu, o bunları yük gibi görüyor. Halbuki kendisi de zamanında mucahirliğin ne olduğunu biliyor, başında olduğu parti yaptığı zulümler ile kendi ailesini de muhacirliğe mahkum etti. Bunlar bunu anlamaz. Bunların hayali koalisyon kurmak. Tüm şer cephesi bir araya geldi. CHP, MHP, HDP yanlarına üst akılı da ekledi. Bunun yanısıra sözde dost bildiklerimiz içimdeki paralelciler de bunların yanında. Bunlara tek bir sözüm var; insan olan kendi milletini kendi devletini ele güne şikayet etmez, kendi istihbarat ülkesine pusu kurmaz, kendi ülkesine hainlik etmez. Bunlar en hafif ifadeyle ihanet içindedir. Onlar da bu şer grubuna eklendi. Bu grup Ak Parti karşısında bu da bize şeref olarak yeter. Hak olduğumuz, hakikat olduğumuz karşımızdakilerden belli” dedi.
BİZİM HAZİNEMİZ GENÇLERİMİZ
İlçe teşkilatında seçim çalışmaları hakkında bilgi alan Turhan oda ziyaretlerinde bulundu. Bu bağlamda Menemen Ticaret Odası’nda iş adamlarına seslenen Turhan şunları dile getirdi:
“İzmir’i kalkındırmak için 501 tane projemiz var, bunun 466 tanesi Bakırçay ve Küçük Menderes havzası olmak üzere baraj, gölet, sulama ve altyapı projesi. Bir diğer üzerinde durduğumuz konu, Yüksekokul mevzusu. Ak Parti hükümetinin önümüzdeki dönemde ağırlık vereceği konulardan birtanesi beşeri sermayenin yani insan kaynağımızın kalitesinin arttırılması. Bizim hazinemiz gençlerimiz. Bunu etkin bir şekilde kullanmamızın yolu eğitimden geçiyor. Menemen’e böyle bir katkı sağlanması çok önemli olacak. Bunun yanı sıra Bakırçay havzasını yenilenebilir enerji üssü haline getireceğiz, Bakırçay güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinin verimli olacağı bir bölge.
ZARAR VERECEK VAATLER YERİNE...
“Biz elimizdeki kaynakları üretime sevk etmeliyiz, tüketime değil. Tüketim ekonomisi ile bir yere gidemeyiz. Başka siyasi partiler gibi seçimlere girdiğimiz bu günlerde bol keseden, hayalci, temelsiz ve ekonomiye ilerde zararlar verebilecek vaatler vermek yerine hep arge, yüksek katma değer, teknoloji ve üretim ile ilgili projelerimizden bahsediyoruz. Üretimi arttırarak üretemden doğacak refahı tüm kesimlere adil bir şekilde dağıtmanın daha doğru olacağına inanıyoruz. Ak Parti’nin yaklaşımı budur.”