EGEDESONSÖZ - Sabancı Holding ve Alman EON firmasının ortak girişimi olan EnerjSA, Çeşme Musalla Mahallesi Sarnıç mevkiinde Güneş Enerji Santrali (GES) kurmak için yeniden harekete geçti. Daha önce iki kez durdurulan proje yeniden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED süreci başlatıldı.
Toplantının halkın katılımı ve bilgilendirilmesi toplantısı bugün gerçekleştirilmek istendi ancak toplantı Çeşmeliler tepkisine sahne oldu. Çeşme Spor Salonu'nda toplantıyla eş zamanlı olarak toplanan vatandaşlar projeyi istemediklerini haykırdı.
Tepkiler üzerine toplantı gerçekleşemezken bakanlık yetkilileri toplantının gerçekleşemediğine dair tutanak tuttu.
Açıklama yapan Çeşme Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler " Çeşme’nin doğal sit alanları, tarım arazileri ve turizm bölgeleri enerji bahanesiyle betonlaştırılamaz. Hazine arazileri rant için şirketlere peşkeş çekilemez. Çeşme halkı kendi toprağına, suyuna ve doğasına sahip çıkmaktadır. Bakanlık, halkın bu güçlü iradesini yok saymamalı ve ÇED sürecini geçersiz ilan etmelidir. Aksi bir tutum yalnızca hukuka değil, toplumsal vicdana da aykırı olacaktır. Bizler, yenilenebilir enerjiye karşı değiliz. Ancak Çeşme’nin en değerli turizm ve tarım arazilerinin, sit alanlarının ve doğal yaşamının yok edilmesine karşıyız. Burada asıl amaç enerji değil, arsa kapmadır. Çeşme halkı bir kez daha göstermiştir ki; doğasına, tarımına ve geleceğine sahip çıkmaya kararlıdır." dedi.

Toplantı sonrası konuşma yapan çevre avukatları Seher Gacar ve Şehrazat Mercan, Çeşme’nin hem toplumsal hem de hukuki olarak yalnız olmadığını vurguladılar. Eğer Sabancı firması projede ısrar ederse, hukuk kanallarının sonuna kadar işletileceği belirtildi.
PROJE HAKKINDA
Proje kapsamında GES-1 alanında 11 bin 226 adet, GES-2 alanında 3 bin 820 adet ve GES-3 alanında 3 bin 117 adet olacak şekilde toplam 18 bin 163 adet panel dikilmesi hedefleniyor. Şirket proje için 89 milyon 907 bin TL bütçe ayırdı.
1/100.000 Ölçekli İzmir Manisa Çevre Düzeni Planına göre GES sahaları ağaçlandırılacak alan ve tarım sahalarında kalıyor. ÇED sahası aynı zamanda üçüncü derece doğal SİT sınırlarında yer alıyor. Proje hayata geçerse kamulaştırma da gündemde olacak.
İLK BAŞVURU İPTAL EDİLMİŞTİ
İlk olarak geçtiğimiz aylarda ÇED süreci başlatılan proje Çeşmelilerin tepkilere neden olmuş, ÇED toplantısı ise Çeşmelilerin tepkilerinden dolayı yapılamamıştı. Çeşme Kent Konseyi ve Çeşme Çevre Platformu’nun öncülüğünde yapılan açıklamalarda, doğal yaşam alanlarının yok olacağı vurgulanmıştı. Şirketin format bedelini yatırmaması üzerine Bakanlık ÇED sürecini sonlandırmıştı.
SABANCI SATIN ALDI
Eski adıyla ABK Elektrik, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan 2010 yılından aldığı izinle doğal SİT alanına 6 RES dikmişti. Tepkilere neden olan projenin ÇED kararları ve imar planları yargıya taşınırken şirket adını Vega Rüzgar Enerjisi olarak değiştirmişti. Sabancı Holding, şirketi satın almıştı.
BÜYÜKŞEHİR’DEN OLUMSUZ GÖRÜŞ
Proje için başlatılan ilk ÇED sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi de olumsuz görüş vermişti. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yazılan tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmaması gerektiği vurgulandı.
Yazı şu şekilde:
"…Güneş enerji santralleri, temiz ve yenilenebilir enerjiyi temin etmek için önemli sistemlerdir. Ancak güneş enerjisi santralleri (GES) için geniş arazilerin kullanılması gerekmekte ve bu da sınırlı tarım alanları için olumsuz bir durum ortaya koymaktadır. Bu nedenle, yenilenebilir enerji sistemlerinin yer seçimleri önem arz etmektedir. Hızlı nüfus artışına paralel olarak gıda ihtiyacının artması; mevcut tarım alanlarının önemini ve tarıma olan ihtiyacı da aynı oranda yükseltmektedir. Artan nüfusun gereksinimini karşılayabilmek için tarım topraklarının miktarını artırmak söz konusu olmadığına göre tarım alanlarını korumak ve birim alandan elde edilecek üretimi artırmak zorunluluktur. Son yıllarda tarım arazileri amaç dışı kullanımlar ve diğer nedenlerden dolayı (erozyon, kirlenme vb.) hızla azalmaktadır. Güneş enerji santrallerinin de tarım alanlarının üzerinde kurulması, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına yol açmaktadır. Bu faaliyetler de tarım alanlarının üzerine yapılan herhangi bir inşaat, maden arama vb. faaliyetlerden farklı değildir. Bu nedenlerden dolayı tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmaması gerektiği düşünülmektedir…’




