Büyükşehir'deki ödeme krizinde yeni gelişme... Eylem kapıda!
Büyükşehir'deki ödeme krizinde yeni gelişme... Eylem kapıda!
İçeriği Görüntüle

Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumsal sürdürülebilirlik raporu lansman toplantısı bugün Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Tire Belediye Başkanı Hayati Okuroğlu, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan ve Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, İzBB bürokratları ve çok sayıda iş insanı katılım sağladı.

Lansmanda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bu toplantıya gelmek kolay olmadı. Uzun uğraşlar sonucunda beraberiz. Bu hazırlanmış olan rapor İzBB’nin tüm kurumsallığını içeren bir rapor. Sadece belediye ile ilgili bir rapor. İzBB’nin bu konuda ne kadar ciddi çalışmalar yaptığını fark etmek lazım. Bizim kurum olarak sürdürülebilirlik sürecinde yapılacak çalışmalarda önce kendimize yol çizmek ve daha sonra eş zamanlı çalışmalarla şehirde yaşayan herkese öğretme düşüncemiz var. Pek çok kurum sürdürülebilirlik konusunda duyarlı. Ancak bunu hem ülkemiz hem de dünyanın bit kısmı için söyleyebiliriz ki bu çalışmalarda istenen başarı elde edilemiyor. Belediyenin normalde görevi yolları yapmak, körfezi temizlemek, otobüs çalıştırmak gibi işleri yok mu neden bunlarla uğraşıyor diye düşünenler var. Çok vahim bir hata var. Aklı başında insanlar olarak bu konuda bir şeyler yapma zorunluluğu hissediyoruz. Dünya herkesi doyurmaya yetecek zenginliğe sahip ama 100 tane daha dünyamız olsa aç gözlü insanları doyuramıyorsunuz. Bir yerlerde hatalar olduğunu herkes anlıyor. Yazın ortasında bu nasıl sıcak diyorsunuz. Bir şeylerin fiyatı artıyor. Bunun arkasında ne var, doğanın dengesinin bozulması. İşler kötü gitmeye devam ediyor. Ne oldu? Bizler dünyanın dengesini bozduk. Sadece bizler için değil başka canlılar için de tüm dünyayı yaşanamaz bir yer hal getirdik. Birileri bu işleri halleder diye düşünenler vardır. Böyle insanların çok olduğunu yapılan araştırmalar gösteriyor. Sadece kendi kişisel lükslerine bakan, tüketim özgürlüklerinin peşinde koşan ya da kendi kazancından başka hiçbir şey düşünmeyen bazı insanların hayatını birer birer yok etmeye devam ediyor. Çok ciddi bir kriz yaşıyoruz” dedi.

GÜNLERDİR YAĞMUR BEKLİYORUZ
İzmir’in 2030 yılında karbon nötr olmaya talip olduğunu hatırlatan Başkan Cemil Tugay, “Bugün yağmur yağacak diye günlerdir bekliyoruz. Ancak çiseledi. Şans diye bekliyoruz ama şans yok. Ölçülebilir gerçekler var. Onlar diyor ki, bundan sonraki dönemde yağmur yağmayacak. Kendi kendine yaşaması gereken ağaçlarımız kurudu. Bu karamsar tabloyu konuşabiliriz. Ancak herkesin düşünmesi lazım ki yaşadıklarımız her şey tesadüf mü? Herkesin mutlaka hatası vardır. Kendimize sınırlar koymadan düşünmek zorundayız. İzBB olarak daha iyisini nasıl yaparız diye düşünüyoruz. Laf olsun diye değil. Bunu düşünmenin farkındalığı içerisinde olan bir kurumuz. İzmir 2030 yılında karbon nötr olmaya talip. Ne yapmak gerekiyor? Karbon salınıma sebep olan olumsuzlukları ortadan kaldırmak gerekiyor. Kent içerisindeki ulaşımı sürdürülebilir nasıl yaparız diye bakmak gerekiyor. Ancak bunlarla bitmiyor. İklim dostu beslenme diye bir terim var. Beslenmeyi ayarlarken karbon salınımına neden olmayacak şekilde belirlemelisiniz. İsraf etmeyeceğiz. Üretilen her gıda maddesi arkasında bir şeyler tüketerek geliyor. Siz onu çöp attığınız zaman üretim aşamasındaki kaynakları israf etmiş oluyorsunuz. Çöp olarak attığımız gıdanın çürümesiyle metan ortaya çıkıyor. Yiyeceğimiz kadarını almak ve tüketmeyi başarmak bile fark yaratacak. Yoksul insanlar aç çöpe atacaklarınızı verin demiyorum. Fazlasından kaçınmak çok mu zor?” dedi.

AÇGÖZLÜLÜKLERİNE HAKİM OLAMADILAR!
Yerel ürünlerinin tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Tugay, “İklim dostu beslenme diye bir şey olduğunu herkesin anlaması lazım. Hayvansal ürünlerinin her birisi çok fazla karbon emisyonuna neden olur. Ben demiyorum kimse et yemesin. Ancak bunun dozunu ayarlamak gerekiyor. Ben evimde de dikkat ediyorum. Gereksiz ışıkları söndürüyoruz. Klima çalışırken kapı pencere açmıyoruz. Yazın insanlar 18 derecede çalıştırıyorlar. Sonra soğuk olduğu için pencere açıyorlar. Avrupa’da sınırladılar. Gönül ister ki biz bunu bilinçle yapalım. Aynı şeyi belediyede, otelde yapıyorum. Ben 58 yaşındayım. Ne benimle ne de benim gibi bir grup insanlar olacak iş değil. Bazı kararlar almak zorundayız. Bu kararlar çerçevesinde yeni bir yaşam şekli belirlemek zorundayız. Bildiğim kadarıyla geri dönüşümü olmayacak noktaya yakınız. 2027 yılından sonra istesek de düzeltemeyeceğiz. Kuraklığın ve yok oluşun karşısında bir grup insan ayakta nasıl kalır onu göreceğiz. Neyi kaybetmiş olacağız? Cennet olan dünyanın güzelliklerini kaybedeceğiz. Her biri birbirinden güzel yaşamı kendi elimizle, sadece yemek için, daha fazla arabayla gezmek için, kişisel keyfimiz için, termik santrallere ihtiyacımız ortadan kaldıramadığımız için kendi elimizle yok etmiş olacağız. Açgözlülüklerine hakim olamadılar” ifadelerine yer verdi.

BAZI NOKTALARDA TRAFİK KISITLANACAK!
Tugay açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“Kamuda görev geçici olabilir ama dünyaya karşı sorumluluğumuz geçici değil. Biz bu sorumluluğu hissediyoruz. Raporlama çalışması bize ne sağlayacak? Kendi içimizde farkındalık sağlayacak. Kurumun işleyişinde hatalı yerleri düzelteceğiz. Seneye aynı raporda ilerlemediğimiz zaman mahcup hissederiz. Bu sebeple şeffaf bir şekilde açıklıyoruz. Türkiye’de bunu yapan ilk belediyeyiz. Bunun çalışmasını Karşıyaka’da yaptık ama nihayetlendiremedik, şimdi nihayetlendiriyoruz. Bizim sürdürülebilirlik konusunda hassas olmasını beklediğimiz şirketler var. Sadece göz boyamak için bir şeyleri yapıyormuş gibi görünenler o kadar fazla ki. Petrol şirketleri yapıyor. Sizin petrol satmamanız lazım. Bazı noktalarda trafiği kısıtlamayı düşünüyoruz. Halkımızın da bize destek olmasına ihtiyacımız var. Şehrimizin geleceği için yaptığımızı herkesin bilmesi gerekiyor” dedi.

HERKES TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMALI
İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Erçin Güdücü, “Borsamız adına destek vereceğiz. Sadece belediye ya da belli kuruma sorumluluk bırakılamaz. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Özellikle kamu kurumlarının görevi kapsayıcı politikalarla çerçeve çizmesi gerekiyor. Belediyenin bu konuda örnek uygulamalarla özel sektöre örnek olmasını bekliyoruz. Özel sektör ise yatırım gücüyle sürdürülebilirliği rekabete dönüştürebilir. STK ve meslek örgütleri de farkındalık arttıracak faaliyetler yapmalıyız. Sürdürülebilirlik bir ekonomik fırsat. Yeşil ekonomi dediğimiz üretimin maddi karşılığı olmaya başladı. Sadece kamunun finanse ettiği değil, kendini finanse eden modele gidiyor. Belediyelerimiz bireysel uygulamaları başlattı. Biz artık zorunluluk olan hareketin paydaşı olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ortak vizyon ile hareket etmeliyiz” dedi.

ÇEŞME’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI ANLATILDI
Panelde söz alan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ise konuşmasında, “Üzerimize düşen ne varsa yapabileceğimiz bir kent anlaşması yaptık. İzBB’nin projesi kapsamında belli ortak çalışmalarda yer alarak işbirliği yapacak personelleri görevlendirdik. Nisan ayı meclisinde su tüketimine ilişkin sınırlamalar ve uymayanlar hakkında cezai yaptırımlar yapılmasına karar verdik. Evlerde orantısız su tüketimiyle mücadele için denetimi arttırdık. Alaçatı ot festivalinde plastik tüketimini yasakladık. Çatal bıçaklarda ahşap tercih edilmesi için adımlar attık. Bunları vatandaşın farkındalığını arttırmak için yapıyoruz. Ortak bilinci genişletmeyi hedefliyoruz. İzBB ile ortaklaşa panel düzenledik. Denizlerin sürdürülebilirliği noktasında nasıl farkındalığı arttırabiliriz diye düşündük. TÜBİTAK raporları hem de bizlerin denizleri nasıl hor kullandığımıza ilişkin bilimsel bir kitapçığımız var. Bunu temiz Çeşme diye bir kampanya ile başlattık. Bir de bağış kampanyası düzenledik” dedi.