Konak Belediyesi, Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, Konak Kent Konseyi ve İzmir Kadın Kuruluşları Birliği iş birliğiyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen Nermin Abadan Unat Göç Sempozyumu İzmir Barosu Nevzat Erdemir Salonu’nda gerçekleşti. “Göç ve Çalışma Yaşamı” temasıyla düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’yla birlikte Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi yaptı.

Mutlu: İzmir’in en çok göç alan ilçesi
Alanında uzman pek çok ismi bir araya getiren sempozyumda konuşan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Konak, İzmir’in en çok göç alan ilçesi. İzmir’e gelen herkes önce bir Konak’tan geçiyor. Yerel yönetimler için gerçekten sıkıntılı bir süreç. Bir yandan uyum çalışması yapmanız gerekiyor bir yandan artan nüfusun sizde yarattığı kent hizmetlerini kesintisiz vermeniz gerekiyor. Bunların hepsinde hocalarımızın da söylediği gibi aslında bir devlet politikası yok. Bir incelemede okumuştum. Herkes dönse bile yüzde 20’lik bir kesim Türkiye’de kalıyor. Bunu kabul ederek bir politika uygulamak gerekiyor. Bunu uygulayacak olanlar da yerel yönetimler değil. Göç olgusu çok geniş bir konu. Tekrar hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Tüm paydaşlarımızla birlikte bu tür sempozyumları yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Konak’ta 3. Göç Sempozyumu Gerçekleştirildi (4)

Hüsünbeyi: Üretken emeğin önemli unsurları
Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi de “ Nermin Abadan Hocamızın da altını çizdiği gibi Türkiye, dünyada sayısal olarak en çok mülteci bulundurmasına karşın, mülteci nüfus yoğunluğu açısından, mültecilerin nüfusa oran açısından Ürdün ve Lübnan'da daha fazla mülteci bulunmaktadır. İç savaştan bu yana 14 yıl geçti, mültecilerin önemli kısmı bugün üretimin içinde yer almakta, ülke ekonomisi için olumlu katkıda bulunmaktadır. Onlar aynı zamanda ayakkabı, tekstil, mobilya gibi bir çok sektörde nitelikli işgücü açığını kapatmaktadır. Bugün ülkemizde nitelikli işgücü açığı bulunmaktadır. Bunun nedenini sektör temsilcilerinin de vurguladığı gibi 4+4+4 eğitim sistemi nedeniyle çıraklık eğitimi ortaokuldan sonra başlaması. Gençler hizmet sektörüne yönelmek istedikleri için ayakkabı, tekstil, mobilya başta olmak üzere bir çok sektörde istihdam açığı oluşmuştadır.” dedi.

Hüsünbeyi şunları söyledi:

İşsizlik oranlarına baktığımızda Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılında %11 civarı iken Şubat 2025 itibariyle %8 ler civarındadır, görüldüğü gibi mülteciler işsizliğin nedeni değildir. Kaldı ki üniversite mezunları arasında kayıtlı işgücü dışında kalan gençlerin oranı Tüik verilerine göre %25 civarındadır. Görüldüğü gibi mülteciler işsizliğin nedeni olmadığı gibi, üretken emeğin önemli unsurudurlar . Dolayısıyla mülteci emekçiler Türkiye İşçi Sınıfının ayrılmaz parçasıdır. Elbette bugün ülkemizde yoksulluk vardır, bu yoksulluk işsiz yoksulluğu değil, çalışan yoksulluğudur. Çözümü de vatandaş ve mülteci emekçilerin birlikte örgütlenme, karar süreçlerinde yer alma ve hak arama özgürlüğünden geçer. Bu aynı zamanda demokrasi mücadelesidir.

Çeşme'de 'yeşil' imza!
Çeşme'de 'yeşil' imza!
İçeriği Görüntüle

Bu anlamda ortak emek mücadelesinin simge isimlerinden birisi Birtek-Sen Başkanı Mehmet Türkmen'dir. Mehmet Türkmen mülteci ve vatandaş işçilerin örgütlenmesi ve birlikte mücadele vermeleri açısından önemli sorumlulukları başarı ile yürütmüş bir sendikacıdır. Kendisinin bugün bu toplantımızda yer alacaktır. Gaziantep'ten gelmesi için bileti alınmasına karşın son anda yeniden ev hapsine alınmıştır. Ama kendisi bağlantıyla da olsa bizlerle bir arada olacaktır. Dayanışmamız Mehmet Türkmen Başkanla diyoruz.

Konak’ta 3. Göç Sempozyumu Gerçekleştirildi (1)

Göç ve çalışma yaşamını çok boyutlu olarak ele almak istedik. Her biri alanlarında yetkin olan çok değerli konuşmacımacılarımızın katılımları bizleri heyecanlandırıyor. Her birine davetimize olumlu yanıt verip katıldıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Birleşmiş Milletler'in 2024 yılı verilerine göre savaş ve baskılar gibi nedenlerle 120 milyon kişi yerlerinden edilmiş durumdadır. Dolayısıyla tüm dünya halkları için barış elzem durumdadır. Aynı şekilde iç barışını sağlamış bir Türkiye, kendi içinde olduğu gibi bölgesel acıların dinmesi açısıdan önemli işlev göreceği aşikardır. Biz ülkemizde sürmekte olan barış görüşmelerini önemsiyoruz, olumlu sonuçlanmasını umuyoruz. Artık hiç bir canın yok olmamasını, hiç bir annenin ağlamamasını, hiç kimsenin yer değiştirmek zorunda kalmamasını istiyoruz.

Barış görüşmelerinin mimarlarından Mülkiyeden okul arkadaşımız için dayan Sırrı Süreyya dayan diyoruz.

Konak’ta 3. Göç Sempozyumu Gerçekleştirildi (6)

Göç olgusu masaya yatırıldı
Açılış konuşmalarıyla başlayan sempozyum oturumlarla devam etti. Konak Mülteci Derneği Başkanı Hamit Yakın ve İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Dinçer Dikmen’in moderatörlüğünde yapılan panellerde Prof. Dr. Murat Erdoğan, Av. Eda Bekçi, Prof. Dr. Deniz Yükseker, Araştırma Görevlisi Çağla Ekin Güner, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası Başkanı Mehmet Türkmen, Av. Hannan Mouselli Dagır, Dr. Lülüfer Körükmez ve Dr. Erkin Başer konuşmacı olarak yer aldı.