Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Altay’da 2022-23 sezonunda antrenör olarak görev yapan birinin 475 bin lira tutarındaki alacağı nedeniyle, siyah beyazlı kulübün logosuna haciz koydurmasının yankıları devam ediyor. Taraftarlar, bu borcun bir an önce ödenerek logonun kurtarılmasını isterken, Altay’da çeşitli dönemlerde başkanlık yapmış, çeşitli kurullarda görev almış iki isim, konuyla ilgili çok önemli değerlendirmelerde bulundu. İsimleri bizde saklı yöneticiler, logoyu haciz yoluyla satın almaya kimsenin cesaret edemediğini, çünkü onun maddi değil, manevi değeri olduğunu ifade ettiler.
KIYMET TAKDİRİNİ YAPACAK BİLİRKİŞİ YOK
Kulübe önemli hizmetlerde bulunmuş bir yönetici, logo üzerinde her zaman haciz olduğunu söyledi. Ayrıca, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu seferki haciz de kimseyi şaşırtmadı, çünkü bu haciz, her zaman vardı. İcra işlemini yapan avukatın, spora ve spor hukukuna yakınlığı nedeniyle böyle bir işlem başlatılmış gibi görünüyor. Belli ki, bir spor kulübünün neyi haczedilir, diye sorgulanmış. Borçlar sıraya alınıyor, ödeniyor ve logo kurtarılıyor ve logo üzerindeki haciz düşüyor. Birçok spor kulübünün logosu hacizlidir. Altay’ın logosu kaybetmesi mümkündür. Ancak geçmişte logo üzerindeki haczi, ileri seviyelere götürmediler. Logoyu bir marka hakkı gibi düşünün. Logo da tescilli bir haktır. Eğer bunun üzerine haciz uygulayıp da logonun kıymet takdirini yaptırırsanız, kaç lira edeceğine ilişkin, o zaman iş logo satışa kadar gidebilir. O antrenörün alacağı ödense, bu kez başka biri logoya haciz koyacak. Bu böyle sürüp gidecek. Eskiden logoların marka tescili yoktu. Fikri haklar yasasıyla birlikte logoların tescili gerçekleşti. Bu aşamadan sonra da logoya haciz işlemleri gündeme geldi.”
LOGO SATILDI DİYELİM; NE İŞLERİNE YARAYACAK?
Altaylı eski yöneticisi, değerlendirmelerini şu sözlerle sürdürdü:
“Aldın logoyu, sonra ne yapacaksın? Senin ne işine yarayacak? Fakat 111 yıllık bir kulübün logosu satılsın, birinin duvarına mı asılsın? O da ayrı bir şey. Altaylıların kabul edebileceği bir şey değildir bu. Kimse bugüne kadar Altay logosunu haciz yoluyla sattırmaya cesaret edemedi. Haczettiren kimdir bilmiyorum ama haciz işleminin nereye varacağını da tahmin edemiyorum. Bir kere logonun kıymet takdirini yapacak, bilirkişinin olduğunu düşünmüyorum. Kıymet takdirini yapacak kişinin, fikri haklarla ilgili her şeyi bilmesi lazım.”
BİRİ KULÜBE KARŞI ÖFKELİYSE, LOGOYU ANCAK O HACZETTİREBİLİR
Bir başka yönetici de logonun haczedilmesiyle ilgili olarak Egedesonsöz’e şu açıklamalarda bulundu:
“Logoların maddi değerinden çok, manevi değeri vardır. Birinin kulübe karşı öfkesi varsa, ancak logoyu haczettirebilir. Haczeden de bilir, logoyu haczederek bir gelir elde edemeyeceğini, alacağı olan rakamı karşılamayacağını… Bu, bugünün sorunu değil, yılların sorunu. Geçmişte de yaşandı bunlar. Altay’ın başına gelen, Afyonspor’un, Malatyaspor’un başına gelenlerle aynıdır. Gelir gider dengesizliğinde futbolun sürdürülebilirliği yok. Borçlar kapatılmadıkça, logoya da, gelirlere de, sahip olunan ne varsa, her şeye haciz gelecektir. Altay’ın yetiştirdiği futbolcular da antrenörler de federasyona başvurup alacakları için gelirlere temlik koydurdu. Logo haczedilse, satılsa, ne işe yarayacak? Hiçbir işe yaramayacak! Bu yapılan, bir anlık öfkenin sonucudur. Bu, ne bir ilk, ne de son olacak. Kupalara haciz gelse ne olacak? Kupaların maddi değeri yok ki, manevi değeri var. Logoya haciz getirsen ne olur, kupaya haciz getirsen ne olur!”