Fenerbahçe taraftarlarının bir kısmının “Fenerbahçe Cumhuriyeti” adını kullanmaları hatırlarsınız diğer taraftar gruplarının oldukça tepkisini çekmişti. ‘Tek cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti’ diyen taraftar grupları Fenerbahçe taraftar grubunu yerden yere vurmuştu.
Bu Fener taraftarının kendi büyüklüğünü göstermek adına kullandığı bir ironiydi tabi.
İzmir’in Aliağa ilçesinde ise 3 dönemdir süren Serkan Acar iktidarı var. Bu iktidar için “Serkan Acar Cumhuriyeti” benzetmesi yapmak çok da yanlış olmaz.
*
Biraz açalım.
Dün Egedesonsöz’de Aliağa ile ilgili iki ayrı manşet bulunmaktaydı. Birisi, gemi söküm bölgesinin Aliağa Belediyesi’ne devri, diğeri ise Aliağa Belediyesi CHP Belediye Meclis Grubu’ndaki ikinci istifanın haberi…
CHP’li iki meclis üyesi Yunus Akın ve Erdoğan Çoban’ın istifaları ile bölgedeki tartışmalı gemi söküm bölgesinin Aliağa Belediyesi’ne devri ile ilgili bir bağ olduğu yönünde çok ciddi iddialar bulunuyor.
Çünkü belediyenin kendisine devredilen tesisi satışa çıkaracağı ve büyük rant elde edileceği konuşuluyor.
Kulislere yansıyan bilgiler şöyle ki…
Ekonomik olarak sıkıntıda olan belediyeyi kurtarmak adına belediye başkanı Serkan Acar, Ankara’da bazı çalışmalar yapıyor. Ve bu tesisin belediyeye devri konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den yardım istediği ve Bahçeli’nin oluru ile sürecin başladığı yönünde bilgiler bulunuyor. Gemi söküm tesisinin tamamı ise 28 Şubat tarihinde TOKİ’den belediyeye devrediliyor.
Cumhur İttifakı’nın ise belediye meclisinde çoğunluğu bulunmuyor. Mecliste çoğunluğu sağlamak adına belediye başkanı Serkan Acar’ın bazı belediye meclis üyelerini sürece dahil etme adına çalışmalar yaptığı yönünde bilgiler duyulmakta idi.
Ve bingo: İki meclis üyesi istifa edip bağımsız kalınca Cumhur İttifakı’nın bazı karar almalarda meclis çoğunluğunu sağlayacağı bir tablo ortaya çıkıyor. İki bağımsız meclis üyesinin alacağı tavırlar satış sürecinin yönünü belirleyecek.
Yani plan doğru işlerse hem meclis çoğunluğu elde edilecek hem de maddi sıkıntı yaşayan belediye büyük bir mali kazanç sağlayarak bir taşla iki kuş vurulmuş olacak.
Bitmedi.
CHP’de en az 3 meclis üyesinin daha istifasının cebinde olduğu yönünde bilgiler mevcut. Hem de bu 3 üyenin güle oynaya istifa etmeye hazır olduğundan bahsediliyor. İddialar ise oldukça güçlü. Hatta bu 3 isim istifa etmese dahi kritik oylamalara hastalık gibi bahanelerle katılmayarak çoğunluğu Cumhur İttifakı’na geçirecek bir tablo oluşturabilecekleri bilgileri de mevcut… Yani her halukarda CHP Grubu’nun içerisinde 3 tane Truva atının mevcut olduğu bir tablo ortaya çıkıyor.
Diğer bir bilgi de satışların gemi söküm tesisi ile sınırlı kalmayacağı… En az üç ayrı satışın daha gerçekleşmesinin beklendiği belediye koridorlarında konuşuluyor.
*
Şu an istifa eden iki meclis üyesi zan altında… Kendilerinin de kamuoyuna yansıttıkları gibi gerçek CHP’li iseler bu satışlar olduğunda alacakları tavır ile bu iddialardan kendilerini kurtarma şansları olacak.
Bir enteresan bilgi ise istifa eden Erdoğan Çoban’ın meclis üyesi olmadan önce belediye başkanlığı yaptığı detayı… Tokat’ın Almus ilçesine bağlı Görümlü beldesinin 15 yıl belediye başkanlığını yapan Çoban, 2023 seçimlerinde de milletvekili adaylığı başvurusu yapmış bir isim… Sorulacak çok soru var. Almuslu Erdoğan Çoban’ın Aliağa ile ne alakası var? Nasıl oldu da Erdoğan Çoban, Aliağa’nın belediye meclis üyesi oldu? Bu ismi kim önerdi ve belediye başkanı, milletvekili adayı olacak kadar CHP’li olan Erdoğan Çoban nasıl oldu da belediye meclis üyeliğinden istifa etti? Bu soruların cevabı muhakkak vardır.
*
Başa dönersek, tarih, savaşlarda fethe çıkacak kadar kendini güçlü gören orduların uğradığı bozgun örnekleri ile dolu… Seçimleri de bir savaş sahnesi gibi düşünürsek Aliağa’nın kaybı CHP Genel Başkanı Özgür Özel için en az Menemen kadar dert olmuştu. Özel’in tek tesellisi ise meclis çoğunluğu idi. Görünen o ki “Serkan Acar Cumhuriyeti”ni fethe çıkan CHP, daha ilk yıl bitmeden bozguna uğramaya başladı. Oluşan tablo seçmen gözünde CHP’yi sorgulatır. Ve Serkan Acar’ı da güçlendirir. Cumhur İttifakı öncesinde de Başkan Acar, AK Parti’den çok sayıda ismi kendi grubuna katmayı başarmış ve bu durum MHP ile AK Parti arasında gerginliğe yol açmıştı. Yani kendi fikri ile taban tabana zıt DEM Parti seçmeninin yüzde 16’sının dahi oyunu alacak kadar ilçede geçerliliği olan Serkan Acar bu konuda oldukça maharetli bir isim olduğunu söylemek mümkün.
Aliağa’da seçim kaybeden ve büyükşehir belediyesinde fen ve alt yapı işlerinden sorumlu genel sekreter yardımcılığı görevine getirilen Çağatay Güç’ün özellikle bölgedeki alt yapı çalışmaları konusunda yüksek performans sergilediği, Bakırçay bölgesinde toplantılar organize ettiği ve işçi alımlarında da Aliağa’yı önceliklediği yönünde bilgiler de mevcuttu. Bu durum dahi Serkan Acar’ı zorlamış görünmüyor.
Son olarak, CHP, Karabağlar, Menderes, Konak ve Karşıyaka’da yaşadığı krizlerden daha büyüğünü şu an Aliağa’da yaşıyor. İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nu da “Serkan Acar Cumhuriyeti”nde büyük bir sınav bekliyor.