Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Sağlık Bakanlığınca, Aile Hekimliği yönetmeliğinde yapılan düzenlemeyle, kayıtlı hastaların aile hekimine 6 ay muayeneye gitmemesi durumunda maaştan kesilmesiyle ilgili süre, bir yıla çıkarıldı. Ancak aile hekimleri, bu değişikliğin sorunun çözümüne katkı koymayacağını söyledi. İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Muhteber Çolak, bu madde nedeniyle geçen ay aile hekimlerinin tamamına yakınının eksik maaş aldığını, belki Temmuz maaşını da eksik alacaklarını belirterek, “6 aylık süre 1 yıla çıkarılmış olsa bile sorun çözülmüyor. Çünkü mantıkta bir değişiklik yok” dedi.
HEKİM, HASTANIN DOKTORA GİDİP GİTMEMESİNDEN SORUMLU DEĞİLDİR
Böyle bir gerekçe yüzünden hekimin maaşından kesinti yapma düşüncesinin dünyada görülmüş bir şey olmadığını belirten Başkan Dr. Muhteber Çolak, “Sürenin uzatılmış olması, sorunun çözüleceği anlamına gelmez. Sağlıklı bir insan ihtiyaç duymadığı halde neden aile hekimine gitsin? Sürenin uzatılmasından öte mantığın değişmesi lazım” ifadelerini kullandı. Başkan Çolak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dünyanın hiçbir yerinde hekim, hastanın doktora gidip gitmemesinden sorumlu değildir. Hekim, sağlık hizmeti almak için başvuran insanlardan sorumludur. Muayene olmaya gelmediği için hekimin ücretinin kesildiği, benim onu getirmek zorunda olduğum dayatmacı bir sistemden bahsediyoruz. Geçen hafta yaşadığımız bir olayı anlatayım. Bir anne, 2 aylık bebeğiyle İstanbul’a gitmiş, Cuma günü bebeğin aşısının son günüydü. Arayıp, haber verdik. Anne diyor ki, siz İstanbul’daki sağlık ocağını arayın, orada yaptıralım aşıyı. Aradık, ancak internette yazılı telefon numarası cevap vermedi. Herkes cep telefonu kullanıyor, sabit telefonlar kullanılmıyor ki. Sonuçta anneye, İstanbul’daki hekime ulaşamadığımızı bildirdik, ama siz doktorsunuz, hemşiresiniz, siz bu işi takip etmek zorundasınız, diye çıkıştı bize! Sen o çocuğu dünyaya getirmişsin, sen onun aşısını, sağlığını bir anne olarak takip etmekle yükümlüsün. Bize gelip hizmet alamamış gibi bir durum yok ama baskın çıkıyorsun. Sen çocuğu getirmezsen, gelmezsen, bir dedektif gibi ben seni takip edemem ki.”

MEMNUNİYET KOTASI DA UYGULAMADA ÇOK BÜYÜK SORUN
Yönetmelikteki “memnuniyet” bölümüne de değinen İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Muhteber Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Memnuniyet ortalaması da getirdiler. Türkiye’de aile hekimlerinden memnuniyet ortalamasına da bakılır, denmiş. Memnuniyete göre ödeme yapılmaz! Kriter olarak konulan memnuniyet oranı da yüzde 90’ın üzerinde olduğunu görüyoruz. Ülkeyi yönetenlere yönelik memnuniyet yüzdesi bellidir. Şu anda iktidardan memnuniyet oranı yüzde 30’a düştü ama benden yüzde 90 memnuniyetle çalışmam bekleniyor. İzmir’de sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı yüzde 93, mesela hekim olarak benim oranım ise yüzde 91… Yüzde 100 memnuniyet oranını kim alıyor, bilemiyorum. Ortalama yüzde 93 ise bazıları yüzde 100 alıyor demektir çünkü… Bu sistemde hastayı yüzde 100 memnun etmek mümkün mü? Demek ki, TÜİK gibi uyduruyorlar. Memnuniyetsizlikten bizim paramız kesiliyor. Hasta, uygunsuz belge istiyor, raporluk bir durumu olmadığı halde rapor istiyor. Vermezseniz, sizi CİMER’e şikayet ediyor. O zaman al sana memnuniyetsizlik! Hal böyleyken yüzde 93 memnuniyet bile mümkün değil.”
ÇALIŞANLARIN ÖNEMLİ KESİMİ İŞYERİ HEKİMİNE GİDİYOR, ASM’YE GELMİYOR
Böyle bir uygulamanın hekimlik dışında hiçbir meslek grubunda olmadığının altını çizen Başkan Çolak, sürenin 6 aydan 1 yıla çıkarılmasıyla, maaş kesintisine yol açan hasta sayısı 2 bin ise 1500’e düşeceğini, ancak kesinlikle çözüm olmayacağını ifade etti:
“Hekimin maaşından kesilmemesi için 6 ay olan muayeneye gitmeme süresini yönetmelik 1 yıla çekmiş görünüyor ama bu da sorunu çözmez. Çünkü yanlış bir yöntem… 6 ayda gelmeyenlerin sayısı 2 bin ise 1500’e düşecek belki ama hiçbir zaman bu sayı sıfır ya da sıfıra yakın olmayacak. Sağlıklı çalışanların çok büyük bölümü muayene olmaya gerek duymuyor. Normaldir bu. İşçiler, işyerlerindeki işyeri hekimine gidiyor, Aile Sağlığı Merkezi’ne gitmeye gerek duymuyor. Ben hastayı zorla mı getireceğim? Ben neden bundan sorumlu olayım? Böyle bir ücretlendirme yöntemini başka bir alanda yapmak mümkün mü? Mesela okula gitmeyen, başarısız öğrenciden öğretmeni sorumlu tutamıyorsanız, aile hekimine muayene olmaya gitmeyen hastalardan da hekimi sorumlu tutamazsınız. Doktorlardan başka hiçbir meslek grubuna böyle bir baskı yok.”





