RÖPORTAJLAR
11 Ekim 2019 Cuma

Kim bu süslü kadınlar?

Hanzade Ünuz, Süslü Kadınlar Bisiklet Turu Organizatörü Sema Gür ile konuştu.

Kim bu süslü kadınlar?

Yürekli ve güzel kadın Sema Gür...

Kendisi aslında halim selim diyemeyeceğimiz...

İnatçı ve komik...

Duygusal ve çocuksu...

Akıllı ve deli dolu...

İzmirli bir tarih öğretmeni.

Aynı zamanda özgür ruhlu bir bisiklet sever.

Sema Gür 2013 yılında İzmir’de “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu” adlı sivil bir hareket başlattı.

Başta kendisi, arkadaşları ve İzmirli kadınlar için düşündüğü...

Neşe, kahkaha ve özgürlük esasına dayalı...

“Süslü Kadınlar” dünya kadınlarına ulaştı, çılgın bir boyut kazandı.

Eylül ayında dünyanın dört bir yanında aynı gün, aynı saatte bisiklete binildi.

Yedinci yılında 36 ülkede, 115 şehirde gerçekleşti.

15 bin kadın katıldı.

Bağımsız, güleryüzlü, özgür kadınları buluşturan “Süslü Kadınlar” kar topu etkisiyle büyüdü.

“Süslü Kadınlar” siyasi bir etkinlik değil...

Ücretli değil, herhangi bir kurum ya da kuruluşa bağlı değil...

Bağımsız bir hareket ve gönüllülük esasına dayanıyor.

Dünya Otomobilsiz Kentler Günü’ne destek amacıyla İzmir merkezli başladı.

İklim değişikliğine karşı bisikleti öneren bir içeriği var.

Ama en önemlisi kadınları bisiklet kullanmaya özendirmeyi amaçlıyor.

Bisiklet ile çocukluğumuza dek uzanan bu etkinlik...

Kimsenin tahmin edemeyeceği, öngörülemeyen bir ilgiyle karşılaştı...

Neşeli ve özgür olmak isteyen, ben de varım diyen kadınlar...

Van’dan Kayseri’ye, Samsun’dan Iğdır’a, Washington’dan, San Jose ve Bakü’ye kadar bambaşka coğrafya ve kültürden kadına dokundu Süslü Kadınlar...

İlerledikleri güzergahı kahkahalar kapladı, hayat “Süslü Kadınlarla” renklendi.

Naif, neşeli ve pek süslü bu yolculuğun mucidi Sema Gür...

“Bisiklet ile bir ağaç gibi tek ve hür, Süslü Kadınlar ile bir orman gibiyiz...

Ama neşeli bir orman” diyerek...

Bize bu maceralı, renkli yolculuğu ve “Süslü Kadınları” anlattı.
-Sema sen ne yaptın, Süslü Kadınlarla birlikte neler oldu böyle?

Kendime naif bir devrim yaptım. Bütün hayatımı, yaşam tarzımı değiştirdim. Aslında 10 yıl önce bisiklete binmeyi öğrendiğimde değişti hayatım, sonra ise bambaşka bir şeye dönüştü. Şunu anladım ki, kadın dönüştürür. Aslında çok yoruldum, bazen çok mutsuz oldum. Bu ülkede gönüllü bir organizasyon yapmak ceza mı acaba dediğim çok oldu. Yedinci yılda hiçbir maddi karşılık beklemeden, ciddi bir manevi karşılık alarak devam ediyorum.

-Süslü Kadınlar hayatına da çok farklık anlamlar kattı, farklı pencereler açtı senin de...

İnanılmaz pencereler açtı, ondan devam ediyorum sanırım. Yoksa bazen çekilecek gibi olmuyor. Vakit alması dışında, insanların farklı yüzlerini görmek beni çok yoruyor. Örneğin başka bir şehirden bir otel bizim fotoğrafımızın üzerine kendi logosunu koyup Süslü Kadınlar Bisiklet Turu'na beklediğini söylüyor. Sonra bana mesaj geliyor, "Siz otellerden para mı alıyorsunuz" diye...

SÜSLÜ KADINLAR OKULUM OLDU-Bunu neden yapıyorsun, niye bu kadar çok uğraşıyorsun?

Bunu ben de merak ediyorum... Çünkü özel bir okulda öğretmenim ve çok yoğunum. Arkadaşlarım öğle aralarında çaylarını yudumlarken, ben bütün gün yazışmalarla meşgul oluyorum, Süslü Kadınlarla ilgili aranıyorum ya da mesaj alıyorum. Her yıl daha da yoğunlaşıyor, yaz tatilim de böyle geçiyor aslında elimde cep telefonum sorulara yanıt veriyorum.

-Sana ve birçok kadına çok farklı katmanlar kattı bana kalırsa...

Ben hep söylüyorum Süslü Kadınlar organizasyonu benim okulum, beni bir kişisel gelişim okuluna gönderselerdi bu kadar kazanım sağlayamazdım. Yüzlerce üniversite daha okusam şu hayat üniversitesi denen şeyi bu organizasyonla kazandığım deneyimleri öğrenemezdim. O yüzden çok değerli benim için.

KENDİNİ AL DA GEL...-Kadınlara neden bu kadar dokundu, sevildi bu iş? Mersin Mut'taki kadınları etkilemeyi nasıl başardı?

Ben Mersin'e gitmedim, onlar da İzmir'e gelmedi. Kadınlara nasıl bu kadar dokundu? Bizim hayatımız zaten zorlu bir hayat, o nedenle gülümseyen bir etkinlik görmeleri ve birey olarak katılmaları işin çıkış noktası. Özgürleştirici, kuralsız, neşeli bir etkinlik. Biz sürekli şunu tekrarlıyoruz, "Kendini al da gel". Bütün siyasi, sosyal, kültürel kimliğini bırak kendin olarak gel. Ve abart, lütfen abart. Kafana tüy tak gel, buna ihtiyacı var insanların. Süslü Kadınlar Bisiklet Turu 15 ülke ve 115 şehirde düzenlendi. Yurtdışında 36 şehirde kadınlar Süslü Kadınlara katılmak için organize oldu. Dünyanın dört bir yanında çok farklı kadınlar, aynı gün aynı saatte birlikte bisiklete bindik. Dünyanın değişik bölgelerinde daha önce adını bile duymadığım bazı şehirlerde kadınlar Süslü Kadınlar Bisiklet Turu düzenledi, bizimle birlikte bisiklete bindi. Dünyadan Washington, Amsterdam, Münich, Malmö, Bakü, Edinburgh, Genova, San Jose ve Tahran’a kadar çok farklı şehirlerden katılım oldu. Türkiye’de Van’dan Iğdır’a, Konya’dan Samsun’a, Gaziantep’ten Kayseri Develi’ye, Elazığ’dan Erzincan’a katılım vardı.

-Teyzeler, gençkızlar yanyana bisiklet sürdüler harika bir görüntü. Çok farklı kadınlar biraraya geliyor...

Bizde kadın kendisi olamıyor, sürekli anlamlar yükleniyor. Şimdi anne oldun, sen artık evlendin, sen artık şöyle böyle. Bisiklet ve özgürlük şemsiyesi altında toplanıyor kadınlar. Öfke yok, mutsuzluk yok, herkes keyif almak için geliyor, Süslü Kadınlar'da herkese yer var. 115 şehirde en az 3 kilometre olsa düşünün dünya üzerinde farklı kentlerde binlerce kadın aynı günde aynı anda Süslü Kadınlar'da bir günde toplam 500 kilometre yol alıyorlar.

ASKIDA BİSİKLET

-Yabancı medyada yer almanız nasıl oldu, çok yoğun ilgi gösterdiler...

O Pınar Pinzuti’nin çok büyük çabaları sayesinde oldu. Pınar Pinzuti Milano'da yaşıyor, organizasyonu benimle birlikte yapıyor. Bisikletizm diye bir sayfası var, kendisi blogger, gerçek bir bisiklet gezgini, eşiyle beraber dünyayı geziyorlar ve yazılar yazıyor. Pınar farklı diller bilmesi, sosyal medyayı çok iyi kullanması, tecrübesi ve marketing bilgisiyle yurtdışı ayağını yönetiyor.

-Çok büyük sponsorluklar gelmedi mi?

Biz sponsorluk değil, destekçiler arıyoruz diye hep söyledik. Manisa'da Accell Bisiklet bizim için Süslü Kadınlar korusu oluşturdu. Biz o tarz bağışları tercih ettik. Avrupa Birliği'nin sivil düşün platformundan destek aldık, çünkü web sayfamızı yenilememiz gerekiyordu. Ortaca'da Süslü Kadınlar yapan arkadaşımız Zehra’nın ayrıca kendi projesi de var. "Askıda Bisiklet" yapıyor, en son 70 çocuğa 70 bisiklet verildi. Biz aslında devasa bir ağa dönüştük. Katılımcılarımız başka şehirlerde de başka kadınlara ve çocuklara dokunmaya başladı. Biz de bu sene Süslü Kadınlar Ormanı yapmak istiyoruz, tura katılan kadınlar Ege Orman Vakfı’na fidan bağışı yaptı. Önceki yıl da kız çocuklarına burs sağladık.

15 BİN KADIN KATILDI

-Çok renkli görüntülere sahne oldu Süslü Kadınlar bu sene de...

Ben bazı fotoğrafları sonradan gördüm, çıldırmışlar neler yapmışlar. Köpeğiyle gelenler de vardı. Bir kadın bisikletinin arkasına tahta bir bavul yerleştirmiş, bavulu yarım açık bırakmış. İçine de eski eşyalar koymuş, gümüş aynalar, eski sarı bir kitap kendisi de retro giyinmiş. Dedim ki bir kadına bile bunu yaptırabildiyesek tamamdır, kadınlar gülüyor demek ki, bu çok güzel...

-İzmir'de başlayan Süslü Kadınlar neşesinin Tahran'daki kadınları etkilemesi müthiş bir şey...

Evet biz neşe ve gülümseme yayıyoruz. Tahran'daki kadın da bunun bir paydaşı oluyor. Onca çirkinliğin ortasında kadınlara inadına gülümsüyor. Kosta Rika'daki kadına da dokunduk, hiç gitmediğim şehirlerden kadınlar katıldı Süslü Kadınlar’a. Dünyadan 15 bin kadın Süslü Kadınlar'a katıldı ve hepbirlikte güldük, eğlendik. Kocaeli'nden MS hastası bir kadın aradı, ben dışarı çıkıp katılamayacağım ama saatini söyleyim o saatte evde ben de bisiklet çevireceğim dedi. Neşenin bir parçası oldu herkes, bu çok özel bir şey. Mısır'da El Gouna şehrinden bir kadın tur düzenlemek için izin alamadı yetkililerden, ben de ona aynı saatte giyin süslen bizim için tek başına tur at dedim. Her yerde ortak bir payda var, hepimiz neşeliyiz.

PİŞMAN ÖLMEYECEĞİM

-Bu 15 bin kişilik organizasyonun arkasında kaç kişi var?

Üç kişiyiz aslında bir elin parmaklarını geçmiyoruz. Ama büyük bir şirket gibi çalışıyoruz. Gece evde çay demleyip, görev dağılımı yapıyoruz. Herkes harıl harıl çalışıyor. Tabii 115 kentteki turları düzenleyen sorumlu arkadaşlar da var.

-Sen ne hissediyorsun, iç dünyanda seni nereye taşıdı bu iş?

Ben turdan önce ve turdan sonra diye ikiye ayrılıyorum. M.Ö, M.S. gibi... Yaşadığım endişeleri bir kenara bırakırsak etkinlikten gelen bir gülümseyen bir kadın fotoğrafı beni çok gururlandırıyor. Bunu kendime bile itiraf edemiyorum sanki ukalalık gibi geliyor. İnsanlara antipatik gelecek sanıyorum ama evet itiraf ediyorum ben çok gururluyum. Gerçekten en derinden hissettiğim şey bu, kendimle ve bütün katılımcı kadınlarla gurur duyuyorum.

İyi ki yaptım diyorum, iyi ki konfor alanımdan çıktım. İyi ki kendimi zora soktum, kendimi ararken, Süslü Kadınları buldum... Eskiden dışarıyı suçlayan anlarım vardı ya da kendimi çok dövdüğüm anlarım vardı. Şimdi ne kendimi çok dövüyorum, ağzımı burnumu kırıyorum. Ne de bir başkasının ağzını burnunu kırıyorum, olduğum gibiyim öfkeliysem öfkeliyim, gülüyorsam gülüyorum. Hayat beni olgunlaştırdı (gülüyor). Ben pişman ölmeyeceğim onu biliyorum... (gözleri doluyor).

GÜN TEYZELERİ ÇOK ETKİLİ...-Diğer kentlerde organizasyona katkı koyan kadınları da dönüştürdü mutlaka...

Bazı kadınlar arayıp ben hayatımda hiç Valiliğe gitmedim, kapısından girmedim elim ayağım titriyor diyordu. Fabrika işçisi bir kadın örneğin dilekçe verecek, emniyetle Valilikle hiç işi yok. Bir anda farklı bir şey yapıyor, belediye başkanıyla konuşmaya gidiyor. "Acaba ben de ses sistemi istesem verirler mi" diyor. Hayatında hiçbir organizasyona katılmamış, bu işlerle ilgisi olmayan ev kadınları kolları sıvadı. Kravatlı erkeklerin karşısında kendilerini anlattı. Önce zorlanıyorlar ama sonra çok mutlu oluyorlar.

Şunu söyleyebilirim, bir gün teyzesi bisiklet gruplarından daha organize çalışıyor. Apartmana girip, "Kızlaaaar bu pazar gidiyor muyuz" diye konu komşuyla ekibini kuruyor. Gün teyzelerini sakın atlamayın diyorum, gün teyzelerini sakın küçümsemeyin. Onlar çok değerli, olay günde başlar ve gündem günlerde belirlenir. Arkadaşlara hep söylüyorum, annelerinize söyleyin güne gittiğinde çantalarında bizim afişi de götürsünler...-Karakterine uygun bir işi başardın belli ki...

Bana 10 yıl önce böyle bir şeyi söyleselerdi, saçmalamayın derdim. Ben bisikleti öğreneceğim de, yabancı basın gelip belgeselimi çekecek de... Belki de hiçbir şey tesadüf değil, ben çocukluğumdan beri etrafımı gözleyip acaba ne yapabilirim diye düşünen biriydim. Ben 7 yaşıma kadar köyde büyüdüm, karton kutulardan sahne yapıp benden küçük çocuklara tiyatro yapardım. Bandırma'nın Aksakal kasabasında bir cam pervazında büyüdüm ben, çizgi romanların resimlerine bakarken cama yapıştırırdım. Her gün bir sayfa çevirir, diğer çocuklar da okusun isterdim. Yarın sayfayı çevireceğim, yine gelin derdim.

Resim yapar cama yapıştırırdım. İnsanlar bazen beni gösterişi çok seviyor, kendini çok öne çıkarıyor diye rahatsız oluyor. Ben köyde yaptığım resimleri cama yapıştıran bir çocuktum, bu olsa olsa benim mizacım olabilir. Ben dışa dönüktüm hep, içinde hiçbir şey tutamayan biriydim. Şimdi 47 yaşıma girdim, düşünüyorum benim bu mizacım hiç değişmedi... Bunu neden yapıyorsun diye sorulduğunda şaşırıyorum, çünkü çok içimden gelen bir şey bu. Pervazın içinde çocuklara neden çizgi roman okutuyorduysam, aynı nedenle yapıyorum bu işi. Bisiklet üzerinde bir ağaç gibi tek ve hürsünüz, Süslü Kadınlar'da biraraya geldiğimizde de orman gibi oluyoruz. Ama biz neşeli bir ormanız...

 
AASSM’de sezon başlıyor
 
Bana 'baba' derler!
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Melek Madanoğlu 12 Ekim 2019 Cumartesi 11:53

Sema Gür.... İzmirli bir kadın! Çoğunluğun ,baskılananın,dışlananın Karşısına öyle farklı bir yolla çıktın ki Öyle karşı çıkılamaz bir yol seçtin ki Bu dalganın büyümemesi olanaksızdı Yürekten kutluyorum

Yorumu oyla      4      5  
Turgay Gurses 11 Ekim 2019 Cuma 17:54

115 şehirde 15000 katılımcı bana eksik gibi geldi. Ortalama 125 kişi gibi..Oysa geçen yıl datcada en az 300 süslü pedal basıyordu..keza yine kadıköy kozyatsginda 500 süs?ü pedal çeviriyordu.. Lütfen mütevazı olmayın..Başarılar dilerim..yaşasın STÖ ler..

Yorumu oyla      4      5  
Ümit Kırcalı 11 Ekim 2019 Cuma 17:16

Datça süslüydü olarak Semayla ben de gurur duyuyorum. Sayesinde kadınların, dolayısıyla erkeklerin de hayatına dokunuyoruz. Değişim küçük belki ama var ve büyüyecek. Sağol Sema, iyi ki varsın...

Yorumu oyla      4      5  
Hür Düşünce 11 Ekim 2019 Cuma 13:21

Halkımıza- gençlere vs. hür yaşamayı- veya başkalarına yardımcı olmayı aşılayan, öğreten konuları, faaliyetleri dile getiren röportajlar çok yararlı oluyor.Tebrikler.

Yorumu oyla      4      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AASSM’de sezon başlıyor
Hanzade Ünuz, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Müdürü (AASSM) Mustafa ...
Teras’ta hayat var
Hanzade Ünuz, Teras 1885’in işletmecisi Osman Demirkaya ile konuştu.
Hedefsiz yaşayamam
Hanzade Ünuz, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ile konuştu.
 
İzmir artık gol atmalı
Hanzade Ünuz, EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam ile konuştu.
Ben asla pes etmem
Hanzade Ünuz, “Oceans Seven” yüzücüsü Emre Erdoğan ile konuştu.
Sesimi duyan var mı?
Hanzade Ünuz sordu, İzmirli karikatürist Ömer Çam yanıtladı.
 
Zoru yenmeyi severim
Hanzade Ünuz, Türkiye’ye mega yatlarıyla gelen dünyanın en ünlü ve en ...
Biz vazgeçmeyen kadınlarız
Hanzade Ünuz, İzmir İş Kadınları Derneği Başkanı Huriye Serter ile “Vazgeçmeyen Kadınları” konuştu.
Bir santim bile yer satılmayacak
Yazarımız Muhittin Akbel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ...
 
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva