Pekdaş’ın Konak planı: Yeni model belediyecilik

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak Belediye Başkan Adayı Sema Pekdaş, seçimlere sayılı günler kala saha çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Güne ilk olarak İkiçeşmelik Caddesi’ndeki esnafı ziyaret ederek başlayan Pekdaş, cadde üzerindeki dükkanları tek tek gezerek, esnafı dinledi. Sıkıntıları not alan Pekdaş, İkiçeşmelik Caddesi’nin sadece Konak’ın değil İzmir’in en önemli geçiş güzergahlarından biri olduğunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı yenileme ve tamirat projesi sayesinde caddenin kötü görünümünün değişeceğini söyledi. Yürütülen çalışmaları yerinde inceleme fırsatı da bulan Pekdaş, Belediye Başkanı seçildikten sonra Kemeraltı ve Agora arasında kesintisiz bir yaya alanı yaratmak için alt geçit projesini geliştirip ilgili çevrelere sunacaklarını dile getirdi.

DEMOKRASİ ANLAYIŞI DEĞİŞTİ
İkiçeşmelik gezisinin ardından yaklaşık 50 dernek ve sivil toplum örgütünün temsilcileriyle biraraya gelen Pekdaş,  seçildikten sonra nasıl bir yönetim sergileyeceğini anlattı. Parti Meclisi (PM) üyesi Hüseyin Saygılı’nın da katıldığı toplantıda, Gezi olaylarının temsili demokrasiden çok çoğulcu ve katılımcı bir demokrasiye ihtiyaç duyulduğunu gösterdiğini belirten Pekdaş, şöyle konuştu: “Artık temsili demokrasi, demokrasi değil. Toplumda biz çeşitli topluluklar olarak yaşıyoruz. Her birimiz çeşitli düşüncelere ve farklı inançlara sahibiz. Şehirler artık homojen bir topluluk olarak durmuyor. Dolayısıyla demokrasi bu anlamıyla çoğulcu bir demokrasi olmak durumunda... Biz katılımcı bir demokrasi diyoruz. Gezi parkında ölen çocuklarımız, yaralananlar, gözleri çıkanlar, hapse girenler katılımcı demokrasi için mücadele verdiler. Dolayısıyla onların bize öğrettiği bir şey var. Biz yerel yönetimleri bir demokrasi okulu haline getirmek, kentlilik okulu haline getirmek zorundayız.”

“ÇILGIN PROJELERE İHTİYACIMIZ YOK”
“Bizim uçuk kaçık projelere, çılgın projelere ihtiyacımız yok” diyen CHP Adayı Pekdaş, yerel yönetimlerin bundan sonra ki görevinin proje sunmak değil, yönetim anlayışını açıklamak ve bir çalışma programı sunmak olacağını savundu. Açıkladıkları çalışma programında Konak’ta nasıl bir yönetim anlayışı sergileyeceklerinin yazılı olduğunu belirten Pekdaş, “Sivil toplum örgütlerinin varlığı, katılımcı demokrasinin hayata geçmesi için çok önemli. Bu anlamda bir demokrasi modelini de göstermek sorumluluğumuz var. Meclis üyesi arkadaşlarım ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yeni bir belediyecilik modeli sunacağız. Bu bizim Gezi’de kaybettiğimiz gençlere karşı borcumuzdur. Onlara boşuna ölmediklerini söylemek zorundayız. Ve yerel demokrasiyi katılımcı ve çoğulcu hale getirirsek Türkiye’de de demokrasi mücadelesine çok şeyler katmış oluruz” diye konuştu.

BU DAHA BAŞLANGIÇ
2014-2019 yıllarını kapsayan çalışma programını, “Bu daha başlangıç” sözüyle duyurduklarını hatırlatan Pekdaş, “Bu oturmuş, bitmiş bir program değil. Çünkü her şeyin bittiği bir program derseniz, ‘Her şeyi ben düşünürüm, başkasının düşüncesine ihtiyacım yok’, demiş olursunuz. Söylediğimiz katılımcılık, çoğulculukla uyuşmayan bir şey söylemiş olursunuz. Dolayısıyla biz farklı bir modeli hayata geçirmeliyiz. Çalışma programımızı birlikte yazmalıyız, birlikte hayata geçirmeliyiz. Yeni bir model denemeliyiz. Sorunları yaşayanlar bilir. Sorunun sahibini çözüme ortak etmediğiniz sürece, hiçbir sorun çözülmez. Biz birlikte yönetelim, Konak kadar büyük bir yönetim diyoruz. Yönetim anlayışımız da o” dedi.