İZMİR - İddianame ve 3 Nisan’da başlayacak mahkeme süreci ile ilgili konuşan Başkan Kocaoğlu, şüpheli sıfatıyla verdiği ifade sırasında pek çok soruya 'bilmiyorum' yanıtı vermesinin nedenini ve de hakim karşısında yapacağı savunmaya ilişkin ayrıntılar verdi. Başkan Kocaoğlu: “Sayın savcıya verdiğim ifadelerdeki ‘bilmiyorum’ dediğim konular gerçekten bilmediğim konulardı. Herşeyden önce oraya gidene kadar neyle karşı karşıya olduğumu, neyle itham edildiğimi bilmiyordum. Bilip de cevap vermediğim hiçbir konu yok. Bugün iddianame açıklandı. İddianamedeki 35 civarındaki konunun tamamı beni ilgilendiriyor. Bir çete reisi olarak. Bu soruları cevaplandıracağım. Söz hakkı bana geldiğinde belgeleri, bilgileriyle hâkimlere ve İzmir kamuoyuna anlatacağız. Çalışılmış bir ifadeye verilmiş cevap ile savcının sorduğu bilmediğiniz konular hakkındaki sorulara verilecek cevaplar farklıdır.
KİMSEYİ SATMADIM
Hayatım boyunca kimseyi satmadım. Bildiğim şeylere hiçbir zaman ‘ ‘bilmiyorum’ demedim. İzmir’de 8 yıldır başkanlık, 35 yıldır Bornova’da yaşıyorum. Birisi çıksın karşıma ‘sen bildiğin şeyleri inkar ediyorsun, yalan söyledin, hak yedir’ desin. Bunları diyemez. Ben arkadaşlarımın özgür kalmasını istiyorum. Davaları tutuksuz devam etsin. Tutuksuz yargılanmalarını istiyorum. Hepimizin aklanacağından en az kendim kadar eminim. Belediyede kimse zenginleşmedi, iltimas tanınmadı, imkan tanınmadı” diye konuştu.
İPE GİDECEĞİMİ BİLSEM YİNE DE ADAY OLURDUM
Zorlu bir süreçten geçtiklerini anlatan Kocaoğlu, soru üzerine bu süreçte maruz kaldığı olaylar karşısında başkanlık makamından istifa etmeyi hiç düşünmediğini söyledi. Kocaoğlu, elini kalbinin üzerine götürerek, “Ben buramda vicdanen rahatım” derken belediye başkanlığı görevinin istifasının olmayacağı da sözlerine ekledi. Vicdanen bir probleminin ve sıkıntısının olmadığını anlatan Kocaoğlu, tam tersine bu süreçte işlere her zamankinden daha çok sarıldığını söyledi. Kocaoğlu, “Bu iş beni motive ediyor. Başarmak zorundayım. Sıkıntıları aşmak zorundayım” dedi. Kocaoğlu, bu olayları yaşayacağınızı bilseydiniz aday olur muydunuz? Sorusuna ise “2009 yılındaki belediye başkan adaylığında bırakın şimdi yaşadıklarımı ipe gideceğimi bilsem yine de aday olurdum. Çünkü beni ipe götürecek hiçbir şey yapmadım. Hakkımda 397 yıl istenecek bir işe karışmadım” dedi.
İZMİR’İ HERKES İSTER
Her siyasi partinin hedefinde İzmir’i almanın büyük önemi olduğunu ifade eden Başkan Kocaoğlu, “Her iktidar partisi İzmir’i ister. İzmir çok ayrı bir kent. Burada çok farklı bir kültür, yaşam ve denge var. İzmir’i almak her iktidar ve siyasi parti için çok önemli bir hedef olmalı. İktidarın bunu istemesi doğal. Önemli olan şudur. Biz şu anda yerel yönetimlerde iktidarız. İzmir’in 28 ilçesinde ve metropolde büyük ilçelerde bizim belediye başkanlarımız görev yapıyor. Burada bize çok önemli bir görev düşüyor. Açık ara bir oy farkı ile yerel seçimleri aldık. Sorumluluğumuz arttı. Buna göre kentte bize destek verenlere layık olmak, üretmek zorundayız. Hem oyumuzu arttırmalı hem de ileriye yönelik çalışmalıyız. Diğer siyasi partilerin de İzmir’i istemesi çok doğaldır” dedi.
KİMSE DAYANAMAZ
AK Parti ve CHP arasında yaşanan siyasi açıklamalar ile doruğa ulaşan atışmaların ardından yaptığı sağduyu çağrısı ile ilgili konuşan Başkan Kocaoğlu, annesini ziyarete gittiği Tokat’ta söylediği ‘yükselen bir grafiğimiz var, İzmir'de 2009 öncesinden daha iyi durumdayız’ sözlerini de yorumladı. Kocaoğlu, “Ben kesinlikle Aziz Kocaoğlu’nu kastetmiyorum. Bir siyasi partinin belediye başkanıyım. Benim yaptığım, diğer partili belediyelerimizin yaptığı çalışmalarda hanemize başarılıysak artı, başarısızsak eksi yazıyor. Kastettiğim CHP’nin İzmir'deki genel durumudur. Önümüzdeki süreçte yerel seçimler var. Yerel seçimlerde göreve gelen belediyeler icra makamıdır. Hükümet de bakanlar ile icrasını yapar. Bundan 2,5 sene önce seçim sürecine girmek, genel seçimlerden hemen sonra bunu yapmak kenti gerer, yıpratır ve seçim telaşına düşürür. Seçim çalışmaları ve polemikler üyeleri meşgul eder. Seçim atmosferinin bana göre kimseye faydası yoktur. 2,5 sene seçim atmosferine ve maratonuna kimse dayanamaz. Ben ‘kenti seçim sürecine erkenden sokmayın’ derken birinci olarak iktidar partisine söyledim. AKP’liler genel seçimlerden sonra hemen buna başladılar çünkü. Bizden icazet alacak değiller tabi ki. Bu benim sübjektif değerlendirmemdir. CHP içindeki değerlendirmem ise seçim havasına erken girmenin partiye zarar vereceği yönündedir. CHP’de adaylık süreci seçim atmosferine göre şekillenmelidir. Altı ay diye bir takvim koyduk zaten” diye konuştu.
ESPRİYE BEN DE GÜLDÜM
AK Parti'nin düzenlediği 'Siyaset Akademisi' Toplantısı'nda Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “Kocaoğlu iyi insan” değerlendirmesine “İyi insan olmak yetmez iyi işler yapmak lazım” sözleri ile cevap veren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın sözlerini 'espri' olarak değerlendiren Kocaoğlu, AK Partililerin güldüğü bu espriye kendisinin de güldüğünü söyledi. Kocaoğlu, “ Bunu espri olarak algıladım. Bakan Bayraktar ve Yıldırım ile 8 yıldır birlikte çalışıyoruz. Bayraktar’ı TOKİ başkanlığından bu yana tanıyorum. Burada üçümüz de aslında birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Düşüncelerimizi, kente bakışımızı, insana bakışımızı ve her yönümüzü biliyoruz. Siyasi olarak iş yapmak durumuna konu geldiğinde benim işleri sayacak zamanım bile olmuyor. O kadar çok iş yaptık ki. Binali Yıldırım’ın sözlerini kabul etmiyorum" dedi.
BİNALİ YILDIRIM İYİ İNSAN İYİ BİR BAKAN!
Yıldırım nasıl bir insan, nasıl bir bakan şeklindeki soruya hiç düşünmeden yanıt veren Kocaoğlu;
"Yıldırım benim için iyi bakan. Çalışan, işe endeksli bir bakan. Onunla ilgili iyi düşüncelerim halen daha var. Şimdi de devam ediyor. Konuşurken ona karşı sözlerimi özenle seçerim. Yapılan açıklamalardan dolayı alınmıyorum. Bu görevi yapıyorsanız eleştirileri görürsünüz. Bazen eksik bilgilendirme, iletişim kopukluğu, basının yanlış anlaması ve bizim anlatmamamızdan kaynaklanan eleştiriler oluyor. Eleştirilere son derece toleranslıyım. Yeter ki belli düzeye gelmesin” dedi.
ONU 20 TANIYORLARSA BENİ 95 TANIYORLAR
Bakan Yıldırım’ın İzmir’den yerel seçimlerde aday olma ihtimalini değerlendiren Başkan Kocaoğlu, “Ben Binali Bey’in İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olma ihtimalinin çok zayıf olduğuna inanıyorum. Tabi ki ‘ihtimal yok’ diyemem. Kafasında böyle şey olmadığı kanaati bende çok yüksek. Bizim için 6 ay konusu devam ediyor. Tabi ki o ne zaman ne der bilemem. Herkes eleştirecek, siyaset yapacaktır. Ama eleştiri ile siyaset olmuyor. Binali Bey’i İzmir 20 tanıyorsa beni ise 95 tanıyor. Ben sürekli 24 saat buradayım. Yurt dışı seyahatini, tatili sevmiyorum. Benim kadar mesaisini belediye başkanlığına ayıran belediye başkanı nadirdir. Aileme ve çocuklarıma bile zaman ayıramıyorum. Önemli olan hizmet. Kentin kalkınması için ne yaptın? Alt yapı sorunlarını çözdün mü? Çiftçi, sanayici, turizmci için ne yaptın?. Önemli olan budur” ifadelerini kullandı.
İZMİR’DEKİ YANLIŞ OLAN ANKARA’DA DOĞRU OLABİLİYOR
Tartışmalı 60 yaş kartları ile ilgili de konuşan Başkan Kocaoğlu, Sayıştay Daireler Kurulu’nun gönderdiği yazı nedeniyle iptal kararını aldıklarını söyledi. Yetkinin Bakanlar Kurulu’nda olduğunu kurulun da 65 yaş olan yasal sınırı 60’a çekmesiyle çözüm bulunabileceğini söyleyen Kocaoğlu, “İkinci olarak Ankara’da uygulanan sistemin aynısı meclisten geçirerek gönderdik. Bu da bir çözüm yolu. İçerisinde maddiyat olan her şeyi yasal olarak Sayıştay’a onaylatmak zorundayız. Burada yanlış olan İstanbul’da, Ankara’da doğru olabilir. Biz harfi harfine doğru yapmak zorundayız. Bana bir vekil ‘Danıştay karanına uyma’ diyorsa ona ben ancak saygı duyarım. O vekilin de hukuk karşısındaki yorumunu 4 milyon İzmirlinin takdirine bırakırım. Sayıştay kararı size bunu ‘uygulama’ demez. Siz bunu uygularsanız ‘size zimmet çıkartırım’ der. Bunu burada Sayıştay denetçisi görür. Orada görmez. Kimse Sayıştay denetçisine ‘İzmir’de gördün Ankara’da görmedin be adam’ demez. Bu işin görünmemesi suç değildir. Biz böyle bir sistemin içindeyiz” diye konuştu.
ŞENGÜL’E SERT TEPKİ GÖSTERDİ
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında İzmir’de 25 farklı yerin dönüşüm alanı olarak belirlenmesinin ardından başlayan AK Parti ve CHP arasındaki tartışmalara katılan Başkan Kocaoğlu, AK Parti Milletvekili Şehir Plancısı Aydın Şengül’ün yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Kocaoğlu, “Aydın Şengül beyi herkes tanıyor. Eski il başkanı. Açıklama yaptı ve beni eleştirdi. Bizim Ankara’ya gönderdiğimiz dosyalarda eksik evrakımız yok. Sayın vekilimize de ilan ediyorum. Eksik evrak ile ilgili de talep gelmedi. Bizim 4 projemiz 13 ay boyunca bekledi. Bunun 12 ayı İçişleri Bakanlığı’nda geçti. Gönderdiğimiz 9 projenin 3 projesi Roman Açılımı kapsamında belirlenen yerlerdir. Sayın vekil şehir plancısı olabilir mesleğine saygı duyuyorum. Kendisi 4-5 defa çıkıp konuyu gündeme getirdi. İçişleri Bakanlığı evrakını ‘işi hallediyorum’ diye anlattı. Soruyorum kendisine neyi halletti?. Bakanlıktan, Bakanlar Kurulu’na giden iş halloluyor mu? Biz onun şehir plancılığı alanını ve boyutunu da biliyoruz” ifadelerini kullandı.
BIRAKIN! FIRSAT VERİN YAPAYIM
Büyükşehir Belediyesi’nden Ankara’ya gönderilen dönüşüm projelerinin yeni kanunu beklemeden Bakanlar Kurulu’ndan onaylanmasını isteyen Kocaoğlu, meseleyi İzmir’e gelen iki bakana da anlattığını ifade etti. Kocaoğlu, “TOKİ’nin yaptığı konutlar ayrı şeydir. Bu çalışmalar genel olarak konut ihtiyacını karşılamak içindir. TOKİ, çanak içerisinde havuz içinde döner. Kentsel dönüşüm alanında kimsenin burnunu kanatmadan yapılan Ankara’da havaalanı yolu, bir de İzmir Kadifekale var. Ankara’daki protokol yolunda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin cebinden ne çıktığına baksınlar. Kadifekale’yi maddi manevi ikna süreci de dahil 6 yılda Büyükşehir Belediyesi bizzat yaptı. Kent dönüşümüne belediyelerin gücü yetmez ama hükümetlerin de gücü yetmez. Kadifekale gibi heyelan bölgesi, yeşil alan ilan edilecek yerlerde belediye elini taşın altına koymalıdır. Ege Mahallesi’nden nasıl gelir elde edeceksiniz. Öyle bölgelerimiz var ki bugünkü imar yoğunluğu artmadan kendi içinde dönüşebilecek inşaat sektörüne, özel sektöre kar edecek. Biz bunları yapabilecek güçteyiz. Ege Mahallesi’ni biz finanse edeceğiz. Ben ‘bir taraftan başlayayım’ dedim. Çıkacak yasa gönderilen dönüşüm projelerini engellemiyor. İzmir’in 14 bölgesinde kent dönüşüm alanı belirledik. Toplam 4 bin 70 hektar alan. Şu anda 400 hektarını çalışıp gönderdik. Daha geride 10’da 9’u duruyor. Geriye kalanları bakanlık yapabilir. Benim projelerimi onaylayın. Paçalarımı sıvayayım. Kendimi göreyim. Kimseyi üzmek istemiyorum. Bunu ben zaten yaptım. Bunu yapmaya muktedirim. İzmir bu desteği bize veriyor. Bizim tek sermayemiz var. O da adalet. Kadifekale’yi adaletimiz ile çözdük. Limontepe’yi de Aktepe’yi de yine adaletli davranışımız ile çözeceğiz. İktidar partisinin milletvekilleri. Polemik yapmasın, birbirimizi çok iyi tanıyoruz. İktidar milletvekilleri, 60 yaş kartını, itfaiyeyi çözecek. İktidar vekilleri bunları baksın. Büyükşehir Belediye Başkanını beceriksiz, tembel diye siyasi malzeme yapmayacak. Bu milletin her şeyi çok iyi görüyor” dedi.
HİÇ ÇAM DEVİRMEDİMGörevde olduğu 8 yıllık dönemde belediye başkanlığının muhasebesini yaptığını ifade eden Başkan Kocaoğlu, “ Belediye başkan oldum ama ‘şikayetçiyim’ diye bir şey yok. Kimse beni zorla başkan yapmadı. Ne siyaseten ne de belediye projelerinde büyük bir hata yapmadım. Tabiri caizse çam devirmedim. Ayaklarım yere sağlam bastı. Bir liralık mal satmadım. Şu anda 650 milyon TL’lik kamulaştırma yaptım. Hazineye 1 milyar 400 milyon TL borç ödedim. Hesaplara bugün baktım geriye 80 milyon TL’lik borç kalmış. O da iki ayda bitecek. Aliağa- Menderes’e 600 milyon TL para harcadım. Arıtma diye bir problemimiz kalmadı. İleri biyolojik arıtmaların yüzde 24’i İzmir’de. Toplam 53 arıtmanın 15’i bizde. Sadece yüzde 15’i İstanbul’da. Bu arada maalesef Ankara’da bir tane var. Bornova Metrosu’nda açılışı yaptık. Üçyol-Üçkuyular Metrosu’nu iki aşamada açacağız. Metro’da Hatay’da caddeyi açtık. Kaldırım işçiliğinde gecikme ve sıkıntı vardı. Maalesef Türkiye’nin en prestijli kaldırımı geç kaldı. İki Çeşmelik Caddesi de bu kapsamda kaldırım düzenlemesine geçilecek. O taşları 150 sene sonra söküp başka yere konulabilirsiniz. Projede sıkıntı yok. Bundan sonrası yüklenici firmaların organize olmasıdır. Ayrıca İkiçeşmelik Caddesi'ndeki cephe düzenlemeleri başlayacak. Düzenlemeyi yaptıktan sonra kapı önüne orada bulunan spotçulara bir kibrit kutusu bile koydurmayacağız. Metro'da bu yıl içinde Fahrettin Altay’a gidebileceğimize inanıyoruz. Ondan sonra da Narlıdere’ye devam edeceğiz. Ya bakanlık yapacak ya da biz yapacağız. Tekerlekli ulaşımdan ne kadar çok çabuk kurtulur raylı sisteme yönelirsek daha iyi olacak. Toplam 11 kilometre hattımız vardı şimdi 90 kilometre oldu. Bornova Metrosu’nun Merkez’e gitmesi için teknolojiyi takip ediyoruz. Zaten son durak ile meydan arası 700 metre. Tramvay ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Konak Tramvayı ve Karşıyaka onay bekliyor. Buca Tramvayını ise DLH yapacak. Biz, bin 117 dolmuşu kent karta dahil etmek istiyoruz. Bununla ilgili çalışmaları yapıyoruz. Belirli bir noktaya geldik. Onları ana arterlerden çıkartıp besleme hatlarında çıkartacağız. Sahilden metro ile birlikte otobüsleri çıkartacağız. Konak Tramvayı da rahatlığa neden olacak. Okulların kapanmasını da bekleyebiliriz. Geçiş dönemi olduğu için daha zamanlı olacak. Ulaşım sisteminde Eylül Ayı’ndan itibaren raylı sisteme çekmek istiyoruz. Belediye olarak çeker ihalesine çıkacağız ve süre tam olarak o zaman belli olacak” diye konuştu.
ÜST YAPIYA AĞIRLIK VERECEĞİZ
Belediye başkanlığının ikinci döneminin son zamanlarında üst yapıya ağırlık vereceklerini anlatan Başkan Kocaoğlu, “Bizim göç alan kentlerimizin çok problemi var. İstanbul’da, Ankara’da hat safhada sıkıntılar var. Devlet protokolü ile Ankara ve İstanbul'da kent dönüşümü yapıldı. Ben tek başıma Büyükşehir Belediyesi olarak Kadifekale’yi temizledim. Kentler temizlenecek. Zaten bu binaların ömrü de bitti. İzmir bu konuda avantajlı. Dışarıya doğru büyüyemediği için konut ihtiyacını kendi içinde dönüşümü ile sağlayacaktır. Menemen Ovası, Torbalı derken şehir fazla büyüyemiyor. Biz en genç Temmuz ayında İzmirli hemşerilerimizle bir proje paylaşacağız. O da Körfez'in düzenlenmesidir. Kentte altyapı hazırlıkları bitmemişse 8-10 yıllık süreçte içinden çıkamazsınız. Daha yapılacak çok iş var. Arıtmalar, Körfez çalışmaları, fuar alanı, kongre merkezi, vapurlar, ulaşım, otoparklar derken çalışmalar yapılması gerekiyor. Karşıyaka Belediyesi’nin Kent AŞ’ye ait restoranından Üçkuyular’a kadar deniz kenarında yapılacak çok önemli çalışmalar var. Susuzdede, Kadifikale, Yamanlar gibi yerlerde insanların buluşabileceği seyir terasları yapılacak. Körfez’de beraber yüzeceğiz. Bir kısmı herkesten bağımsız ihaleye çıkıp yapabileceğimiz şeyler, diğeri de çeşitli kurumlardan izin alarak yapacağı şeyler var. Bir taraftan Körfez temizliği devam ederken bir taraftan da Körfez’in görünümü için çalışmalar sürecek” dedi.
.jpg)
12
5
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri