HABERLER>GÜNCEL
10 Kasım 2020 Salı - 13:50

Jeofizik Yüksek Mühendisi Öziçer: 30 Ekim milat olmalı!

6,6 büyüklüğündeki depremin ardından şapkanın masanın üzerine konulması gerektiğini söyleyen Jeofizik Yüksek Mühendisi Sinancan Öziçer, yapı envanterin hızlıca çıkarılmasının önemine dikkat çekti. Öziçer, “1999 depremi nasıl milat olduysa Türkiye için 30 Ekim İzmir depremi de bizim için bir milat olmalı” dedi.

Jeofizik Yüksek Mühendisi Öziçer: 30 Ekim milat olmalı!

EGEDESONSÖZ-  Jeofizik Yüksek Mühendisi Sinancan Öziçer, SonSöz TV’de İzmir’de yaşanana deprem ve deprem sonrası yapılacaklarla ilgili olarak Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı.

O BÖLGEDE SAZLIKLAR, BAMYA TARLALARI VARDI
Depremin yıkıcı etkisini gösterdiği Bayraklı’nın zemini hakkında konuşan Öziçer, “O bölgenin alüvyon tabakası dediğimiz bir yapıya sahip olması. Bornova, Özkanlar’da benim çocukluğum geçti, sazlıklar, bamya tarlaları vardı o bölgede. Zemin tarıma uygun bir alan. Yüksek yapıların bulunduğu yerde neredeyse 200 metreyi bulan balçık zemin bulunmakta. 6,9 büyüklüğündeki bir deprem daha çok binayı yıkabilirdi. Sadece bayraklı bölgesindeki 17 bina yıkıldı. Bunların yıkım şekline bakıldığında kolon ve krişler arasındaki sıkılaştırma çalışmaların olmadığını ya da sonradan yapılmadığını görebiliyoruz. O bölge 2005 Sığacık depreminde de; Manavkuyu ve basın sitesinde ve Alaybey de inşaat mühendisleri çok ciddi hasarlar tespit etmişti. Atatürk Mahallesi’ndeki volkanik kayanın etkisiyle depremdeki salınım mahalleye çarpıp bir kısmı geri dönerek ikinci bir darbeyi gördü, binaların yaşı, zeminin dalgaları büyütme faktörü meydana gelince böyle bir sonuçla karşılaştık” dedi.

KAZIK TEMELLER YAPILMIŞ OLSAYDI…
Kazmayla bile kazıldığında suyla karşılaşılan yerlerin imara açıldığını söyleyen Sinancan Öziçer, “Nüfus yoğunluğunu karşılayamayacak bir durumdayız. İzmir’in çevresine baktığımızda dolgu zemine yapılmış yüksek binalar var. 8-10 katlar bile yüksek bina olarak kabul ediliyor. Zemine göre yapı tasarımı yapılması lazımdı. Kazık temeller yapılmış olsaydı, yönetmeliklerde bu bulunsaydı tabi ki binalar hasar görürdü ama 115 vatandaşımız hayatını kaybetmezdi. Tamamen o dönemdeki yönetmeliklerin eksik olmasından dolayı. Bunun sebebi de tamamen nüfus yoğunluğu” dedi.

YETKİ KARMAŞASI
Bakanlık ile büyükşehir arasında riskli binalarla ilgili yaşanan yetki karmaşasına dikkat çeken Öziçer, “Yetki karmaşası büyük bir problem. Bu tarz çalışmaların hepsi bir yönlendirme çalışmalarıdır. Ondan sonra bu prensibe göre vatandaşa evler veriliyordu. Evet bunlar bir risktir, deprem meydana geldiği zaman sizin binanız diğer binalara göre daha risklidir diye bir bildirim yapılıyor. Her kattan silindir numunesi alınarak, ultrason çalışmaları, test çekici çalışmaları, kolon ve krişlerin projeye uygun olup olmamasıyla ilgili çalışmalar yapılması gerekiyor. Şu anda bu çalışmalar 15 bin lira, o dönemde de çok yüksek meblağ olduğu için güvenmek zorunda kalınmış” dedi.

Riskli ve hasarlı binalarla ilgili hızlı bir sürece ihtiyaç duyulduğunu belirten Sinancan Öziçer, “en azından resmi kurumlar yapmasa da belediyeye bağlı kurumlar tarafından daha ayrıntılı bir çalışma yapılması gerekir. Fiziksel problemler incelenmeli daha ayrıntılı bir çalışma yapılması lazım. Böyle bir tespit yapılması için bir bina 1 hafta 10 gün sürüyor. 1000 dilekçe gelirse 1000’inci binaya 10 yıl sonra zaman geliyor. Belediyelere de yazık. Büyük bir sorumluluk oluşturur bu” dedi.

FAY HATTINDAN SICAK SU ÇIKIŞI
Tuzla Fayı’ndan sıcak su çıkması ile ilgili konuşan Öziçer, “bu tarz bir tepki ortaya çıktıktan sonra uzmanlar gerekli incelemeyi yaptılar. Jeotermal çıkışları Tuzla’ya yakın yerlerdi. Yıllardan beri buralarda sıcak su çıkışı olmamıştı. Şu anda çıkan sıcak su 80 derece civarında. Bunun sebebi 6.9 büyüklüğündeki depremin Tuzla fayına yakın olmasıyla sıcak su çıkışları meydana geldi. Bu çok normal bir çıkıştır, tetikleme söz konusudur. Vatandaşlarımız endişelenmesin; deprem olacak mı sorusunun cevabı bunlar değildir. Artçı depremler 5,5 büyüklüğüne kadar çıkabilir ama bu sıcak su çıkışları bununla ilgili değildir” dedi.

YÜKSEK KESİMLER YÜKSEK RİSKE SAHİP DEĞİLDİR AMA…
İzmir’deki kentleşmenin alüvyon zemin üzerine yapılmasının riskler doğurduğunu söyleyen Öziçer, “Manavkuyu mahallesinin alüvyon zeminleri diğer zeminlere göre daha risklidir. Tabi ki Evka-4, Atatürk Mahallesi, Çiğli, Balçova’nın yüksek kesimleri bu kadar yüksek riske sahip değildir ama Çiğli’den tutun Kordon, Konak, Karşıyaka’nın sahil kesimleri riskli zeminler, alüvyon dediğimiz zeminler. Sadece Manavkuyu ve Bayraklı anlamında bakmak doğru değil. Tabi bu da depremde yıkılacak bu riskli zeminler demek değil. Vatandaşların binalarını bilerek buna göre önlem alması gerekir” dedi.

DENİZDEKİ FAY HATTINI İNCELEMELİYİZ
İzmir’de diri 13 fay hattının olduğunu belirten Sinancan Öziçer, “30 yıla baktığımızda İzmir’de en çok hasar veren depremlerin hepsi denizde olan faylardan meydana gelen depremler. Bu da demek oluyor ki bizlerin denizi incelemesi gerekiyor. Yerleşim yerlerini incelemek sadece topal bir çalışma olacaktır. Hem deniz hem de karasal çalışmalar yapılması gerekir. Ama yoğunlaşma denize olması gerekir. Dokuz eylül üniversitesi olarak bizim sismik gemimiz var ve araştırmalarımızı yapıyoruz. Hem uzunluğunu hem derinliğini saptayarak hasar tespit çalışmaları yapıyoruz. İzmir’in altında birbirine girmiş birçok fay var. 13 fayda kalmamalıyız. Bu 13 fay ne kadar deprem kaç büyüklüğünde deprem üretmiş buna bakmak gerekiyor. Kuzey Anadolu fay hattı bir tane ama büyük bir yıkım oluşturdu 99 da. Oranın fay çeşidi uzun yıllardır biriken ve biriktiğinde 7 ve üzeri büyüklükte deprem üreten fay. İzmir coğrafyasındaki faylar ise normal dediğimiz bir fay türü ve 6 6,6 büyüklüğünde maksimum deprem üretebilen faylar. Türkiye’de bulunan 3 fay coğrafyasının karakterleri farklı. İzmir’deki fay hatları çok büyük depremler üretmez ama sık sık meydana gelir. Normal fay tsunami üretebilir ama Kuzey Anadolu fay hattındaki faylar daha yüksek büyüklükte olsa dahi tsunami üretmez. Bizler kentsel dönüşümü hızlandırmalıyız, yerel belediyelerin eksikliği tamamlama çalışmaları yapması gerekir. Denetim sürecinin geniş kapsamlı olması lazım. Denetim olsun ki doğru bir şekilde zemin etüdü yapılsın. Yoksa yumuşak zemine sıkıymış gibi yazarlar ve ona göre inşaata başlarlar ve bir depremle can kayıpları yaşanır. Şu anda 30 ilçemizin 24’ünde jeofizik mühendisi yok. Bu eksikliğinde giderilmesi gerekiyor diğer ilçelerinde bu süreçten sonra giderileceğini düşünüyorum. Belediye ayağı bu şekilde eksiklikleri tamamlayacaktır. Bizler sivil toplum örgütleri olarak temel afet bilinci eğitimi veriyoruz ama belediyelerin de bu eğitimleri artırması gerekiyor. Deprem anında doğru bir önlemler eğitimi can kayıplarının önüne geçer. Belediyeler de temel deprem eğitimi vererek vatandaşların bilinçlenmesini sağlayabilir. Umarım bundan sonra yönetmelikler, teknolojik bilgi ve birikimlerle can kayıpları en aza inecektir.” dedi.

DEPREM MİLAT OLSUN
Deprem sonrası yapı envanterinin çıkarılmasının önemine dikkat çeken Öziçer, “En önemli şey yapı envanterinin ortaya çıkarılması, bu gözlemsel anlamda İzmir’de yapıldı. Karşıyaka ve Bornova bitti, Çiğli devam ediyor. Bu yapı stoku hem yapısal anlamda hem de projenin uygunluğu anlamında bir analiz yapılarak güçlendirmeye mi ihtiyaç var, yoksa yıkılmaya mı ihtiyacı var, bunun saptanması gerekiyor. Bu çok ciddi bir maliyet, külfet yaratmaz. 99 depremi nasıl milat olduysa Türkiye için 30 Ekim İzmir depremi de bizim için bir milat olmalı. Bizler de sivil toplum örgütleri olarak vatandaşlarımızı yönlendirerek doğru işler yapmayı amaçlamaktayız” dedi.

Deprem sonrası vatandaşlara çağrı yapan Öziçer, “Terk etmek çözüm değil, tabi ki insan zemini daha sağlam daha iyi binaya taşınmak ister. İmkanı olan gitsin ama hasarsız olan tespit edilmiş binalar orada kalabilirler. Bu telaş, bu kargaşa, bu artçı depremler bittikten sonra en kısa sürede binalarına baktırarak ikametlerine devam edebilirler. Tüm binalar depremden zarar görmüş değil. Önemli olan depremle yaşamayı öğrenmek… İzmir deprem coğrafyası… Her şeyi başı binaları kontrol etmekte…” dedi.

DEVLET VE YEREL YÖNETİM EL ELE KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÇALIŞMALI
Kentsel dönüşüm için hızlı hareket edilmesinin önemini söyleyen Sinancan Öziçer, “Kentsel dönüşümün daha önceki yıllarda İzmir açısından önemini bahsetmiştik. Bunun en önemli nedeni yapı stokunun yaşlı olması, yapı zemini ve kaçak yapıların varlığı. Türkiye’ye bakıldığında İzmir’de biraz yavaş ilerliyordu. İmar affıyla 2 yıl önceki kentsel dönüşüm daha da yavaşladı. Kentsel dönüşümle ilgili müteahhitler geldiğinde 2 devletten 2 de belediyeden katım var ben 4 kat istiyorum deyince müteahhitler de yavaşlattı kentsel dönüşüm çalışmalarını. Bu depremden sonra devletin de elini masaya koyarak, yerel yönetimle birlikte kamu yararına bu çalışmayı yapması gerekiyor. Vatandaşlar depremden korkuyor, 5,5 büyüklüğüne kadar artçı öngörüsünde bulunabiliriz ama hasarlı binalarda oluşacak sorunları tahmin edemeyiz. Vatandaşlarımızı bu artçı sürecinde daha dikkatli olmaları olmasında uyarıyoruz” dedi.

 
Trabzonspor Avcı'yı bildirdi
 
Aliyev böyle dalga geçti: Ne oldu Paşinyan?
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Olmaz derken? 10 Kasım 2020 Salı 17:13

Daha geçen hafta 6,9, hatta ABD'ye göre 7 büyüklüğünde deprem olmuş ama bu beyefendi büyük deprem olmaz diyor. Neye göre, kim göre olmaz? Geçmiş tarihe de bakarsak büyük depremler olmuş.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Çavuşoğlu'ndan Karabağ yorumu: Bu bir ders olsun
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Azerbaycan'ın Karabağ'da kazandığı ...
Foça'da Atatürk törenle anıldı
Foça'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 82'nci yıldönümünde ...
6 yaşındaki Efsun'un feci ölümü
Mersin'in Anamur ilçesinde, devrilen gardırobun altında kalarak ağır yaralanan ...
 
DİSK Genel Başkanı'nın korona testi pozitif çıktı
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, dün yaptırdığı koronavirüs testinin pozitif çıktığını duyurdu.
Saygı duruşunda gözyaşlarını tutamadı
Bursa'da, Atatürk'ün ölüm yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenlendi. ...
Kemal ARI yazdı... Atatürk öldü mü?
Kemal ARI yazdı... Atatürk öldü mü?
 
İzmirli vekillerden odalara destek
Yaşanan İzmir Depremi sonrası TMMOB’a bağlı odaları ziyaret eden CHP İzmir ...
Yer: İzmir... Saygı duruşunda bulunan can dost
İzmir-Aydın Otoyolu'nda bulunan dinlenme tesisinde bir köpeğin 10 Kasım’da ...
İzmir'de 10 Kasım töreni
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törene Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Veda zamanı!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva