Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ – Şubat ayında kurulan ve uyuşturucu ile mücadeleyi hedefleyen İzmir TUMED Genel Başkanı Bedri Yalçın, İzmir'deki uyuşturucu rakamları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
10 GENÇTEN 2'Sİ MADDE KULLANIYOR
Her 10 gençten 2'sinin uyuşturucu madde kullandığını söyleyen Yalçın, "Elimizdeki verilerde uyuşturucu madde kullanımından kaynaklı olarak 10 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar yapılan vaka bile var. Uyuşturucu kullanımı inanılmaz şekilde artı. Bugün gözlemlediğimiz kadarıyla gençlerimizin 10'undan 2'si uyuşturucu kullanıyor. Asıl sorunlardan biri ise çok küçük yaştakiler bunu kullanıyor. Herkesin gözünde 'bu iş varoşlarda dönüyor' düşüncesi var. Bu bakış açısı kesinlikle yanlış. İzmir'in varoşlarında olduğundan daha fazla İzmir'in merkezlerinde bu iş dönüyor. Buralarda değişen tek şey kullanılan maddenin ismi oluyor. Bu ancak bir şekilde her yere nüfuz etmiş durumda. Bura da aslında önemli olan konu şu. Uyuşturucu maddeyi makam mevki sahibi insanlarda, üniversite mezunu insanlar da, hiç okumamış insanlar da kullanıyor…" dedi.
DENETİM BÜROSU GÜNDE ORTALAMA 400 KİŞİ GİDİYOR
Yalçın açıklamasında "Bu işler devlet hastanelerinin bünyesinde olmuyor… Resmi rakamların açıklanması yasak ancak Şirinyer Denetim Bürosuna gittiğiniz zaman oraya günde ortalama 400 kişi geliyor. İzmir'de sayı çok yüksek… Çevrenize baktığınız zaman neredeyse 10 kişi 2'si denetimli durumda. Bunu âdete vurmak çok zor ancak ortalama olarak İzmir'de 700-800 bin kullanıcı vardır. Bu konuda ayrıca kullanıcı olduğunu bilinmeyen o kadar çok kişi var ki… Bozyaka da bulunan bir arkadaşımız örneğin, hiçbir kaydı yok ancak bizler ona yardımcı olduk ve kendisi madde kullanımından uzaklaşmış oldu. Ancak, yerel yönetimler, siyasiler ve Valilik bizlere bu konuda hiç yardımcı olmuyorlar, aramıyorlar. Ekonomik olarak derneğimizin hiçbir geliri yok. Resmi hesaplarımız olmasına rağmen buralara yardım edilmiyor. Bu sadece biz ve çevremizde bulunan dostlarımızın katkıları ile devam eden bir durum haline dönüştü" ifadelerini kullandı.
AMATEM 3-4 AY SONRAYA GÜN VERİYOR
İzmir'in her ilçesinde gönüllülerin kendilerine destek verdiğini belirten Yalçın, İzmir'de AMATEM'in oldukça yetersiz olduğunu söyledi. Yalçın "İzmir'in her ilçesinden bizde sizin için gönüllüyüz diyen insanlar mevcut. Buradaki sorun aslında şu; Bize çok vaka geliyor... Kemalpaşa'da bir çocuk madde kullanıyor. Annesi arıyor gidiyoruz oraya ilçe emniyet müdürü ile görüşüyoruz… Sonra bir anda Çiğli'den bir haber geliyor hemen oradaki dostlarımıza söylüyoruz. Gidip o aileyi ziyaret ediyor… Bize 10 yaşından tutun 40 yaşına kadar birçok kişi müracaatta bulunup, uyuşturucudan kurtulmak istiyoruz talebinde bulunuyorlar… Biz kesinlikle gelen her talebe karşılık vermeye çalışıyoruz. Fakat bizim yetkilerimiz ve yapabileceklerimiz bir yere kadar… Sonuç olarak bizler emniyet kuvvetleri değiliz, yani bir kişiyi kolundan tutup götüremiyoruz. Biz ancak bize gönüllü gelenlerle ilgilenebiliyoruz. Ancak aslında burada en büyük sorunlardan birisi İzmir'de bulunan AMATEM merkezleri inanılmaz yetersiz oluşu. Bugün madde bağımlısı bir genç tedavi olmak istiyorum diye gittiğinde, bu gence 3-4 ay sonraya gün veriyorlar… Tedavi amaçlı gidenleri kapıda karşılamalılar bence. Ancak onların karşısına dağ gibi engel çıkartıyorlar. Bir kız çocuğumuz var henüz 15 yaşında, madde bağımlılığı nedeniyle AMATEM'de yatıyor ancak hafta sonları yer yok diye evine gönderiyorlar… Devlet ve Valilik bizi gerekiyorsa bu kurum müdürleri ile görüştürsünler ve bizlerin yönlendirdiği insanlar tedavi edilsin. Hatta gerekiyorsa devlet bize bir bina tahsis etsin içerisine gerekli olan ekipmanları ve sağlık çalışanlarını yerleştirsinler, ben TUMED İzmir başkanı olarak işin başında durmaya ve yönetmeye hazırım. İnsan kurtarmaya biz TUMED olarak hep hazırız. Sonuç olarak bizim bu kadar maddi yükün altına girmemiz söz konusu değil. Ancak bu imkanların sağlanması durumunda bizler orada gönüllü olarak görev almaya hazırız" ifadelerini kullandı.
MADDELER İRAN KÖKENLİ
Uyuşturucu maddenin İran'dan geldiği yönünde duyum aldıklarını belirten TUMED Genel Başkanı Bedri Yalçın, "Emniyet bu konuda çok hassas çalışıyor ancak karayolundan geçen bin aracın hepsini durdurup bunları denetleyemiyor. İzmir'e uyuşturucu maddelerinin doğu illerinden geldiği önem sürülüyor. Ancak bizim sahadan araştırmalarımıza göre daha çok İran kökenli uyuşturucuların Türkiye'ye geldiği söyleniyor. Bunların nasıl geçtiği konusunda da sınırda bulunan görevlilere sormak lazım diye düşünüyorum. Biz İzmir TUMED olarak Türkiye'de farklı yerlerde temsilciliklerimiz var… Sosyal medyada biz bu konuda baskı kurdukça, basının da bu tür konulara artık daha fazla duyarlı olmaya başlayınca doğal olarak emniyetin de bu konulara olan ilgisi artmış oldu" diye konuştu.
AF SONRASI CİDDİ ARTIŞ VAR
Cezaevlerindeki tutuklular için yapılan af sonrası uyuşturucu satışının arttığını söyleyen Yalçın, hapisten çıkan kişiye iş verilmesi gerektiğini belirtti. Yalçın "Pandemi döneminde çıkartılan af ile birlikte uyuşturucu maddenin satışı ve kullanımı konusunda kesinlikle bir artış yaşanmış durumda. Zaten burada kötü olan durum kullananlarının bir çoğunun sonrasında satıcı olması durumudur. Yani yüzdelik vermek gerekirse, kullanıcıların yüzde 70'i satıcı oluyor. Bunun nedeni de para bulamaması oluyor. Bu artışın asıl nedeni ise af sonrasında dışarı çıkan insanların maddi açıdan bir gelir kaynağı yok. Yani adamı karnı açsa ve neredeyse kalacak bir yeri bile yoksa ne yapacak? Bizim tam da bu konuda Ege Perakendeciler Federasyonu ile ortak bir çalışmamız mevcut. Sabıkalı ve sicili olan insanlara iş vermemiz konusunda bir ortak payda üzerinde görüşmeler yürütüyoruz. Sonuç olarak o kişiye iş verilmezse bakacak ki cebinde parada yok, ya hırsızlık yapacak yada satıcı olacak. İnsanlar zorda kalınca her şeyi yapıyor... Örnek vermek gerekirse, uyuşturucunun üretildiği ilçelerden insanlar merkeze götürmeye korkarken, cebinde parası olmayan insanlar her şeyi göze alarak oralardan ilçelere bu uyuşturucuları getirebiliyorlar. Bundan kaynaklı olarak da merkezde olan uyuşturucu kullanımı da çoğalmış olabilir" dedi.
CİDDİYE ALIP CEVAP DAHİ VERMEDİLER
Yerel yönetimlerden yeteri desteği göremediklerini söyleyen Bedri Yalçın, "Yerel yönetimlerin hepsi bizi çok güzel alkışlıyor. 'Aferin çok güzel yapıyorsunuz, çok başarılısınız…' gibi söyleniyor ancak sadece alkışta kalıyor bu tutum. Siyasi partilerde Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel, Kamil Okyay Sındır'a şahsi numaralarından ulaşmama rağmen, mesaj atmamıza rağmen bizi ciddiye alıp cevap dahi vermediler. Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu'ndan aldığımız manevi desteği hiçbir siyasi oluşumdan görmedik. Bizim bünyemizde her siyasi partiye gönül vermiş insanlar mevcut. Bizim için tek önemli olan konu uyuşturucu ile mücadelede bizim gibi kesin ve kararlı mücadele edecek insanlar olmaları. Yoksa bizim hiçbir siyasi partiye yakınlığımız bulunmuyor. Biz bu işi yaparken cebimizden para harcıyoruz… Onların görevi olmasına rağmen, bizlerle hiçbir şekilde iletişime geçmiyorlar" ifadelerini kullandı.
KİMLİK KARTINI KENDİSİNE TESLİM EDECEĞİZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e hazırladıkları 'onursal üyelik' kartını vereceklerini ifade eden İzmir TUMED Genel Başkanı Bedri Yalçın, hedeflerinin Büyükşehir Belediyesi'nde komisyon kurdurmak olduğunu söyledi. Yalçın "Tunç Soyer ile henüz görüşmedim ancak yakın bir zamanda ziyaret etmeyi düşünüyoruz. Hatta kendisine hazırlamış olduğumuz derneğimizin onursan üyeliği ile alakalı kimlik kartın da kendilerine takdim edeceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde komisyon kurdurmayı başarırsam, orada komisyon kurulduktan sonra İlçe Belediyeleri de otomatik olarak komisyonları zaten kuracaktır. Bu yüzden önceliğimizi Büyükşehir Belediyesi'ne verdik. Büyükşehir Belediyesi'nin meclisi olduğu bir zaman bizde orada olacağız ve sunum yapacağız… Sonrasında yapılması gerekenleri ileteceğiz ve protokol anlaşması imzalayacağız umarım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza henüz ziyarete gidememe nedenimiz ise, İzmir'e yeni atanan Valimiz sayın Yavuz Selim Köşger'e gidememiş olmamızdır. Biz ilk olarak ziyaretimizi sayın Valimize gerçekleştireceğiz ve Valimize uyuşturucu ile mücadeledeki projelerimizi sunacağız. Bizim buradaki amacımız projelerimize siyasilerle değil devlet ile birlikte devam etmek asıl olarak" diye konuştu.
YARDIM TALEPLERİ ALMAYA BAŞLADIK
Derneğin kuruluş amacını İzmir'de uyuşturucu ile mücadele olarak belirten İzmir TUMED Genel Başkanı Bedri Yalçın, pandemi sürecinde yardımlarının gıda ve erzak yardımına dönüştüğünü de belirtti. Yalçın; "İzmir TUMED, İzmir'deki uyuşturucunun yoğunlaşmasından kaynaklı olarak , uyuşturucu ile mücadele konusunda açılmış bir dernek. Biz Şubat ayında bu derneği kurduk ancak kuruluş döneminden kısa bir süre sonra pandemi yaşandığı için, insanlarımızdan çok ciddi miktarlardan yardım talepleri almaya başladık. Bizde uyuşturucu ile mücadelenin yanında destekçilerimiz Cihan Kırbaş ve Vahdet Sarıkaya ile birlikte vatandaşlara elimizden geldiğince yardım etmeye çalıştık. İlk olarak 100, 150 koli olan yardımlar çevremizden gelen desteklerle bin 100'lere kadar çıktı... Bu süreçte uyuşturucu kullanan çocukları evlerindeki eşyaları satmış, paraları çalmış ve sonrasında su borcunu ödeyemediği için sayacı bile sökülmüş insanlarla karşılaştık" ifadelerini kulandı.
İŞ İNSANLARIMIZ ÇOK DUYARSIZ
Yaptıklarını çalışmaların ciddi bir maddiyat gerektirdiğini belirten Bedri Yalçın, İzmir'de bulunan hiçbir iş insanında maddi destek göremediklerini belirtti. Yalçın "İzmir'in hiçbir iş adamından destek alamadık. Bağımlılıkla mücadelede devlet ücretsiz tedavi yapıyor. Devlet dışında çok özel poliklinikler var ve bunlar yüksek ücretler talep ediyor. Bu ücretleri bizim dernek olarak karşılama gücümüz bulunmuyor. İş adamları da tam bu noktada bizlere destek verebilirler. Tabi bide işin aile boyutu var. Madde bağımlısı bir kişi evli ve ailesini geçindirmesi gerekiyor. Ancak bu kişi bağımlı ve tedavi olmak istediği zaman önüne ailesine bakma zorunluluğu çıkıyor. Bu yüzden tedaviye gitmeyen insan sayısı da oldukça fazla. İşin bu boyutunda da bir iş insanı devreye girerse ve o kişinin tedavi süreci boyunca ailesine gereken desteği ve yardımı verirse o kişide tedavisini rahatlıkla olabilir. Bu konuda Vahdet Sarıkaya'da gereken tüm desteği yapabiliyor ancak kendisinin de yapabileceği ve ulaşabileceği kişi sayısı da sınırlı tabii ki. Bizim dernek olarak bir hesap numaramız var ve bunu haberin altına konumlandırsak, 1 hafta sonra da hesap dökümünü alsak, iddia ediyorum 10 TL bile gelmemiş olur. Çünkü iş insanlarımız bu konularda çok duyarsız" diye konuştu.
AİLELER BİLİNÇLENDİRİLMELİ
8 ve 17 yaş arası çocuğu bulunan ailelerin uyuşturucunun etkileri ve belirtileri konusunda bilgilenmesi gerektiğini söyleyen Bedri Yalçın kendilerinin de bir proje hazırlığı içerisinde olduğunu söyledi. Yalçın "Özellikle 8 yaşından 17 yaşına kadar çocuğu olan bir aile, çocuğu uyuşturucu kullandığı zaman nasıl tepkiler verir, uyuşturucunun çocuk üzerindeki etkileri nelerdir bilmeli. Bu tarz sonuçlar çocuklarda gözüktü zaman anında ailelerin müdahile edebilmesi gerekiyor. Bizim okullarda ailelere bu konuda eğitim vermek gibi bir projemiz vardır ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu tarz konuları yasaklamış. Bunu normal şartlarda İl Emniyet Müdürlüğü ile konuştuk, İzmir Narkotik Şube Müdürü ile de bir görüşmemiz oldu. Emniyetin içindeki görevli kişiler ile halka bunu anlatmakla ilgili bir projemiz var ancak bu da ciddi bir maddiyat isteyen bir proje" dedi.