İZENUP Üyesi engelliler, görme engelliler için döşenen sarı bantların gereksiz dönüşlerle uzatıldığını, buna güvenerek yol almaya çalışırken, çöp konteynırlarına sürtündüklerini, esnaf tarafından işgal edildiğini, zabıtaların bu işgallere karşı yeterli müdahalede bulunmadığını dile getirdi. Engelliler bu ülkede kaldırımların araç sahiplerinin "doğal park yeri" haline geldiğini bu durumun en çok kendilerini olumsuz etkilediğini belirtti, "Yavaş hareket etmek zorunda olan bir tekerlekli sandalyelinin ya da yolu denetleme şansı olmayan bir görme engellinin, hakkı olan kaldırımı bırakıp yola, sokağa inmesinin ne demek olduğunu düşünen var mı?" diye sordu.
Bu arada sorunlarını fotoğrafla da belgeleyen engelliler Körfez vapurlarında, özellikle de Bostanlı hattındaki engellerden yakındı. Engelliler yetkilileri bir kez olsun kendilerinin yerine koymaya çağırarak, "Gözünüze siyah bir gözlük takın, elinize bir beyaz baston alın ve kimsenin olmadığı bir durakta tek başınıza otobüs bekleyin. Belediye otobüslerinin önünüzden size aldırmaksızın nasıl geçip gittiğini, orada bazen onlarca dakika beklemek zorunda kalacağınızı göreceksiniz. Bu otobüslere özellikle görme engelli yolcular için çok yararlı olan sesli navigasyon cihazları kuruldu. Ancak bu sistem ya hiç çalıştırılmıyor ya da cihazların sesi işitilemeyecek kadar kısık tutuluyor. Hem yaşamımızı sürdürebilmek, hem de sorunların üstesinden gelmek için sokağa, yola çıkmak, yürümek ve toplu taşıt araçlarını kullanmak zorundayız" dedi.
Açıklamada İZBAN ve metro trenlerine binerken karşılaştıkları can güvenliği sorunlarlarını defalarca dile getirdiklerini de hatırlatan İzmir Engelsiz Ulaşım Platformu Üyeleri "Seslenişimize kulaklarını tıkadılar. Sorunlarımız aynen devam ediyor" dedi.(dha)