İYİ Parti Lideri Akşener: İzmir bize iyi geliyor, biz İzmir'e iyi geliyoruz, mutluyum!

Mehmet İŞLER/ EGEDESONSÖZ- İYİ Parti İzmir İl Teşkilatı’nda parti çalışmaları sürerken ilçe kongrelerinin geride kalmasıyla il binası hizmete resmi olarak açıldı. Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) kopması sonrasında İYİ Parti’yi kuran ve siyasal yaşamına adımı attıran Lider Meral Akşener, genel başkan sıfatıyla ilk kez kente geldi.  

İzmir’e havayoluyla saat 12.00 sıralarında gelen Akşener partililer tarafından yoğun bir ilgiyle karşılandı. Adnan Menderes Havalimanı'na inen Akşener İzmir İl Başkanı Yıldırım Ulupınar ve il teşkilatı tarafından eksiklikleri tamamlanan il binasının açılışını resmi olarak yapmak için Çankaya’ya geldi.

İyi Parti Lideri’nin geleceği alana dev Atatürk ve Akşener posterleri asıldı. Partilere Türk Bayrağı, İyi Parti flaması, Akşener’in fotoğrafının bulunduğu atkılar dağıtıldı. Alana sığmayan vatandaşlar çevredeki restoran ve kafeleri doldurdu. Miting öncesi il yöneticisi Mehmet Ağırbaş kalabalığı coşturdu ve hep bir ağızdan 10’uncu Yıl Marşı ile İzmir Marşı söylendi.

İyi Parti Lideri Akşener, il binası önüne kurulan platformdan İzmirlilere seslendi ve güvercin uçurdu. Programa Genel Sekreter Aytun Çıray, Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu ile genel başkan yardımcıları, İl Başkanı Yıldırım Ulupınar, il yöneticileri, ilçe teşkilatlarının başkanları ile temsilcileri, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. 

Akşener burada birbirinden önemli mesajlar verdi.

İZMİR 2002’DEN BU YANA DEMOKRASİYİ YIKMAK İSTEYENLERE GEÇİT VERMEMİŞ
Sahneye ilk önce İl Başkanı Ulupınar geldi. Ulupınar  Akşener’i kürsüye davet ederken önemli açıklamalarda bulundu. Ulupunar, “Hepinizden özür diliyorum. Bu salon dolar mı diye şüpheye düştüğüm için hepinizden özür diliyorum. Hepinizden Allah razı olsun. Demokrasi, Atatürk, vatan bayrak deyince insanın aklına önce İzmir geliyor. Atatürk ilke ve inkılapları deyince İzmir’i ayrı bir yere oturtmak lazım. Demokrasi deyince İzmir’in kırmızı çizgisi farklıdır. Kimse o çizginin üstünden geçemez. Siz inandığınız yolda yürüyen kararlı insanlarsınız. Demokrasinin en kahraman bekçilerisiniz. Atatürk’ün ikinci defa kurduğu vatanın en sadık hizmetkarlarsınız. Bir İzmirli olarak gurur duyuyorum. Siz güce karşı eğilmezsiniz. Duruşunuz başkadır. Hiçbir iktidar gelip bu kalabalığı buraya toplayamaz. Bu sizin kararlılığınızdır. İzmir 1950’de tek partiye dur demiş. Sonraki yıllarda da demokrasiden yana olmuş. Bakıyoruz 2002’den bu yana İzmir’in duruşu yine aynı. Demokrasiyi yıkmak isteyenlere geçit vermemiş. Yüzde 70’lerle hep karşı olmuş.  Türkiye’ye yeni bir lider lazım. Demokrasiyi savunacak, Atatürk ilkelerinin peşinde Türkiye’yi dünya devleti yapacak. İtibarını yeniden sağlayacak. Pasaportunuzu gösterdiğinizde saygı göreceğiniz yeni bir lider ve söylem lazım. Türkiye’yi yeniden o saygınlığa kavuşturacak, dünyadaki en etkili liderler arasında olacak Meral Akşener’i mikrofona davet ediyorum” dedi.

KONUŞMASINA İZMİR’E ÖVGÜYLE BAŞLADI!
Akşener, “Efe İzmir, Ege’nin incisi İzmir. Dağlarında çiçekler açan İzmir. Atatürk’ümüzün adını mücevher taşa yazan İzmir. İşgalcilere karşı tek kurşunu atıp şehit olmayı göze alan Hasan Tahsin’in İzmir’i… İzmir’de olmaktan, cesur insanlarıyla birlikte olmaktan duyduğum heyecanı, mutluluğu ve onuru paylaşmak isterim. Her birinizi ayrı ayrı en derin saygı ve sevgiyle selamlıyorum” dedi.

TEHDİTE PABUÇ BIRAKMAYAN İZMİR DÜN DUR YOLCU DEDİNİZ, BUGÜN CUMHURİYETİN BEKÇİSİYİZ DİYORSUNUZ!
“İzmir bize 2 buçuk yıllık süreçte her daim önce umut, irade, cesaret ve sonra kararlılık verdi” diyerek konuşmasını sürdüren Akşener, “İzmir’e her geldiğimde inancım ve ümidim artarak bu yolda yeniden dimdik yürüdük. Allah İzmirlilerden razı olsun. İzmir sahte Atatürkçülere, sahte kabadayılara yeter söz İzmir’indir diyen İzmir’dir. Allah sizleri var etsin. Allah sizleri her daim mutlu, mesut ve muzaffer kılsın. Siz ki Zübeyde Hanım’ın yetim Mustafa’sına sahip çıtkınız. Siz kim yetim Mustafa’nın validesine sahip çıktınız. Size söz veriyorum. Aynı sizin sahip çıktığınız gibi yetim Mustafa’nın kurduğu cumhuriyete sonuna kadar neye mal olursa olsun sahip çıkacağımıza ve onun arkasında dimdik duracağımıza söz veriyoruz. Cesur İzmir. Tehdite pabuç bırakmayan İzmir. Hakarete dimdik ayağa kalkıp cevap veren İzmir. Onurlu bir şekilde demokrasi kurallarına uyarak dimdik ayağa kalkıp dur diyen İzmir. Aynı Çanakkale Savaşı esnasında dur yolcu denildiği gibi. Dün dur yolcu dediniz, bugün de cumhuriyetin bekçsiyiz diyorsunuz” açıklamasında bulundu.  

VURUŞA VURUŞA SİZİN ADINIZA PARTİYİ KURDUK!

Akşener, “Biz İyi Parti olarak bir yola çıktık. Kesinlikle dönmemek üzere. Bir kişi kalsak bile dönen namerttir. Ben evladı fatihan torunuyum. Bizim kızları bilirsiniz. 25 Ekim’de partimiz kuruldu. Ama bu partiyi kuran sizsiniz. Milletimiz kurdu. Bize de dediniz ki bu partini başında bekçilik yapın. Biz de amenna dedik. Biz ve arkadaşlarımız bekçilik yapıyoruz. Parti kuruldu. Bu partiyi kurdurmazlar denildi. Türkiye nasıl bir yönetimle yönetiliyor ki bir siyasi partinin kurdurulmayacağına insanlar inanabiliyor. Ama vuruşa vuruşa sizin adınıza İyi Parti’yi kurduk biz” dedi.

HADİ ORADAN BE!
Akşener, “Şimdi deniyor ki; bunların seçime sokmazlar. El mi yaman bey mi yaman. Buradan haykırıyorum. Hadi yüreğiniz yetiyorsa İyi Parti’yi seçime sokmayın. Köteksiz köy bulup değneksiz gezmek. Bugüne kadar ikditar partisi genel başkanı rakiplerini kendi seçti ve top oynadı. Bugün bu k0onforu bitmiştir. Seçemediği ve kontrol edemediği bir rakiple ve rakipler ordusuyla karşı karşıya. Bir baktık saray koalisyonu kurulmuş. Kendilerine yerli ve milli diyorlar. Ne kadar acı. Referandum sürecinde hayırcılara birlikte hain dediler. Hayır kampanyasında yer alanları Apo’nun peşinden gitmekle suçladılar. Halbuki kendileri Apo ile masaya oturmuşlardı. Oslo sürecinde Türkiye’yi PKK’ya peşkeş çekmişlerdi. Ve saray koalisyonunun küçük ortağı Allah indinde yemin etmişti. Oslo sürecinde megri şarkılarının söylendiği süreçte Habur rezaletinde demişti ki Adalet ve Kalkınma Partisi PKK’dan daha tehlikelidir, hesap sormazsam namussuzum. Büyük ortakta bunlar kandan beslenir Fatiha bilmezler demişti. Bunlar kafatasçı vamipirdirler demişti. Karşılıklı hakaretlerin sonucunda baktık saray koalisyonu kuruldu. Bunlar yerli ve milli biz hain, hadi oradan be!” şeklinde konuştu.

ATEŞ BACAYI SARDI
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenen Akşener, “Görev dağılımı yaptılar. Bir tanesi bize sövüyor öbürü de ilçe ilçe geziyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanı ilçe ilçe kongre geziyor. Biz nereye gidiyoruz oraya geliyor. Ateş bacayı sardı. Korku dağları sardı. Ama bu saray koalisyonu bilinmelidir ki sandalyem korunsun çıkar ittifakıdır. AK Parti ittifak konusunda uzmandır. Önce açılım sürecinde PKK ile ittifak yaptı. Adı yıkım ittifakı. Sonra FETÖ ile ittifak yaptı adı çukur ittifakı. Şimdi bir ittifak yaptılar. Bizce adı çıkar ittifakı. Ama bu millet bu çıkar ittifakını yerle bir edecek” dedi.

TÜRKİYE NEDEN KONUŞAMIYOR?
Akşener, İzmir’deki yoğun kalabalık için, “Bir il binası açılışı yapıyoruz bir miting havasındayız. Günlerce hazırlığı yapılan bir miting için bile böyle olmaz. Sizin kararlılığınız bize güç ve kuvvet veriyor” diye konuştu ve iktidarı hedef aldı. Akşener, “Bugün Türkiye’ye baktığınız zaman, konuşamıyor. Türkiye problemlerini çözecek sonuçlar üretemiyor. 10 senedir büyük bir baskı var. Adaletin cenaze namazının kılındığı hakimlerin korkutulduğu bir süreçten geçiyoruz. İyi Parti bu yola çıktı. Birincisi konuşan bir Türkiye gerçekleştirmek için. Türkiye konuşacak. Sorunlarına çözüm bulacak. TBMM an itibariyle fiilen ortadan kalkmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gurubundaki milletvekillerinin iradesi yoktur. En küçük konuda karar veren tek kişiyle karşı karşıyayız. Bunun adı tiranlıktır, diktatörlüktür. Diktatörler önce kendileri korkar. Kendileri korktuğu zaman insanları korkuturlar. Ama bir gün birileri korkmuyoruz dediği zaman tüm korkular biter. Cesaret bulaşıcıdır” açıklamasında bulundu.

ÇEMKİRMEYECEĞİM, GEREKMEDİKÇE KONUŞMAYACAĞIM, 15 GÜNDE BİR KONUŞACAĞIM!
“Ne mutlu İzmir’in cesur insanlarına” diyerek sözlerine sürdüren Akşener, “Devlet millet ilişkisi çözülmektedir. Türkiye problemleri içinde çözülmektedir. Vatandaşların birbiriyle olan bağı çözülmektedir. 10 yıldır düşmanca dille yönetilen milletin Türkiye’nin bu yönetim anlayışına hayır demektedir. Bir söz vermek istiyorum. Allah’ın izniyle cumhurbaşkanlığı seçimini alacağız, iktidar olacağız. Ama size söz veriyorum. Gerekmedikçe konuşmayacağım. Her bir konuda size çemkirmeyeceğim. Siyasetçilere küfür hakaret iftira etmeyeceğim. 15 günde bir ancak konuşacağım. Çok konuşanlardan bıktık usandık.  Türkiye elbette parlamenter sisteme geçecek. Hukukun üstünlüğü tesis edilecek. Yargı bağımsızlığı tam bir şekilde yeniden gelecek. Türkiye üreten bir ülke olacak. Tarımıyla, sanayisiyle, hayvancılığıyla birbirine entegre olmuş, üreten uluslararası arenada rakebet eden bir ülke haline gelecek” yorumunda bulundu.

CEZALANDIRILAN İZMİR…
Akşener, zaman zaman İzmir’de tartışma konusu olan hükümet tarafından cezalandırılma konusuyla ilgili de açıklama yaptı ve “Siz kepçeyle veren çay kaşığıyla alan bir şehirsiniz. Devlet hazinesine katkınız 36 milyar olurken aldığınız para  bir onda yedidir. Cezalandırılan İzmir. Pamuğuyla meşhur en iyi kumaşın dokunduğu İzmir. Osmanlı’da bile sanayisiyle bilinen İzmir. Sanayi gitti. Pamuk gitti. Ekip biçilen alanlar düştü. Turist alan İzmir. ABD,  Avrupa ve komşularımızla olan ilişkilerimizden dolayı bir yılda 330 bin yabancı turist eksik gelmiştir. Böyle bir İzmir. Türkiye’nin en büyük katma değerini üreten şehirlerimizden İzmir. İzmir’in sorunlarını, fırsatlarını da biliyoruz. İyi Parti ile birlikte şehir şehir, ilçe ilçe projelerin yapıldığı yeni bir bakış açısıyla buluşacaksınız. İyi Parti iktidar olacak. İzmir başta olmak üzere o şehrin imkanları fırsatları üzerinden değerlendirmeler yapılıp projeler üretilecek. Lüzumsuz, saymadan öğretmen yetiştiren fakülteler açtınız. Onları tayin edemiyorsunuz. Niye okuttunuz kardeşim? Niye bu çocukları iş bulacak insanlar halinde sağlamadınız? Kendi çocuklarınızı Amerika okullarında çuvalla para vererek okuttunuz. Bu memleketin çocuklarını işsizliğe mahkum ettiniz. Sorular çalındı. Kendi çocukları iş bulduğu için o çalıntı sorularla istihdam edilenlere hiçbir şey yapılmadı. Şimdi yeni bir üçkağıt çıkardılar. KPSS sonrası 95 puan almış gençleri sözlü sınava alıyorlar. Orada 20-30 puan veriyorlar ve o gençler tayin edilemiyorlar. Buradan size söz. İş başına gelir gelmez mülakat sözlü sınavını ortadan kaldıracağız” diye konuştu.

AFRİN ZORUNLULUKTU AMA TÜRKİYE BUNLARI KONUŞABİLSEYDİ BUGÜN ORADA OLUR MUYDUK?
Akşener, “Üç ilimizde sormuştum. Amerika’ya terörist dedin, Osmanlı tokadı attın. Türkiye Cumhuriyeti Amerika ile dost mu düşman mı? Bunu bir söyle de bilelim. Ortada söylem çok ama somut bir şey yok. Eğer biz düşmansak Kürecik ve İncirlik’i kapat dedik. Amerika Dışişleri Bakanı geldi. Tutanak tutulmadı. Bir görüşme oldu. Hangi sonuç çıktı belli değil. PKK ile YPG’yi dövüştürelim demiş Amerika. Gerçekçi bir durum değil. Buradan uyarıyorum. Eğer o anlaşmada Fırat’ın doğusundaki kuşak  bir devlete dönüşecekse bununla ilgili söz verdiyseniz ensenizde olacağız. Nereye kaçarsanız oraya kadar kovalayacağız. Bugün Afrin’deyiz. Elbette ki bir zorunluluktu. Şanlı Mehmetçiğimizin arkasındayız. Ama Türkiye bunları konuşabilseydi bugün Afrin’de olur muyduk sorusunun cevabını vermek zorundalar. AK Parti genel başkanı bu sorunun cevabını vermek zorundadır” dedi.

YETER KARDEŞİM DÜŞÜN YAKAMIZDAN!
Akşener, “Gerekirse gideceklermiş. Kardeşim gerekirse değil haydi bakalım kalkın beraber gidelim, Afrin’de yiğitliğiniz görelim sizin. Gidemezler. Biri sandalyesini bırakmaktan diğer sarayı bırakmaktan korkar. Tayyip Bey diyor ki 20-25 şehidimiz var. 5 rakam değil, can, hayat, annenin çocuğu, kadının kocası, çocuğun babası… Ve siz onu bir rakam olarak görüyorsunuz. Benim bekam her şeyin üstündedir. Sarayda oturmak için her şeyi yaparım demenin sonucudur. Dış politikayı çukura ittiler. Ordumuz onu canıyla kanıyla o çukurdan çıkarmaya çalışıyor. Aynı 15 Temmuz’da yaptıkları ihanetin sonucu gibi. Yeter kardeşim düşün yakamızdan. Bu kadar aldatılan insanlar için kitaplar dolusu tanımlamlar var. Böyle bir şey olabilir mi? Sürekli kandırılıyorsunuz. Askerin belini kırdınız. Genelkurmayı terörist yaptınız. Sonra ben yapmadım FETÖ yaptı dediniz. Siz o davanın savcısı değil miydiniz? Zekeriya Öz’e zırhlı araç verdiniz mi? Verdiniz. Önce siz aldandınız, sonra bu milleti aldattınız. FETÖ, Apo, PKK, Merkel’i Obama, Trump aldattı. Yeryüzünde sizi aldatmayan kim var? Bu kadar aldatılarak orada oturmaya devam ediyorsunuz. Oturur. Çünkü hiçbir bedel ödemiyor. Millet olarak siz bedel ödüyorsunuz arkadaş sarayda oturuyor. İyi Parti ile bu işe dur diyoruz. İster 2018, ister 2019’da yapılacak seçimde hem iktidarı hem cumhurbaşkanlığını sizlerin inayetiyle alacağız” açıklamasında bulundu.  

ATATÜRK’TEN HOŞLANMIYORLAR
Hükümetin dış politika uygulamalarını eleştiren Akşener, “EGE’deki adalar için ‘Evet işgal edildi ama bizim zamanımzda değildi’ denildi. Osmanlı ecdadıyız diyorlar ya. Ecdat mezardan çıksın bunların hepsini kovalar. Yalvarıyorum. Allah aşkına 100 sayfa tarih oku. Tarihimizi dizilerden öğreniyor. Fatih Sultan’ın dünyaya medeniyet getirme tasavvurundan haberi yok. Özellikle Orta Doğu’da Abdülhamit’in vizyonunu okumamışlar. Atatürk’ten zaten hoşlaşmıyorlar. Atatürk de yok. Bunların dış politikasında aziz İzmirliler ne var biliyor musunuz? Para var zaten. Kahire öğretisi dediğimiz gruplarla kurulan ideolojik birliktelikler var. Bu kafadan kurtulmaları mümkün değil. Dış politikada faydalı bir iş yapmaları imkansız. Merkel’le konuşuldu. Tak dedi, bizimkiler şak diye yerine getirildi. Bir gazeteci niye tutuklandı belli değil. Niye serbest bırakıldı belli değil. Uçakla uçtu gitti. Ben cumhurbaşkanı olduğum sürece bu arkadaş yatacak. Elimizde belge var, PKK’lı diyordu. Peki merkel görüşmesi sonrası ne oldu? Soru şu kişi PKK’lı değilse bu kişi niye 1 yıl yattı? PKK’lıysa niye salındı? Biz manda devleti miyiz? Müstemleke miyiz? Ey Türk Milleti manda devleti olmamak için kan akıttın. Buna evet der misin? Buradan uyarıyorum; Mehmetçiğin canı kanı pahasına ABD ile anlaşıp operasyonu yarıda bırakmayın. Afrin zorunluluktur gideceksiniz, Membiç zorunluluktur gideceksiniz, Fırat’ın doğusu zorunluluktur gideceksiniz. O kendisi gidemez. Çürük. Rapor aldı” diye konuştu.  

İZMİR SİZDEN BİR ŞEY RİCA EDİYORUM, GEREĞİNİ YAPACAK MISINIZ?
Akşener İzmir’den bir isteği olduğunu söyledi ve “Biz buraya cesaretimizi giyip geldik. Siz dantelli kefen giymezsiniz. Ey aziz İzmir sizden bir şey rica ediyorum. Kapı kapı, ev ev, ilçe ilçe dolaşacaksınız. Herkese dokunacaksınız. İyi Parti’yi tercihinize, teveccühünüzle ve gayretle iktidar edeceksiniz. Ve ben sizden bunu istiyorum. Yerine getireceğinize de inanıyorum. Gereğini yapacak  mısınız?” ifadelerini kullandı.

ÇANKAYA SONRASI ADRES KARŞIYAKA
Buradaki programın ardından Akşener Karşıyaka'ya geçti. İYİ Parti Lideri, Önce Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın kabri ardından da Latife Hanım Anıt Evi’ni ziyaret etti. Genel Başkan Akşener Karşıyaka programını Çarşı ziyaretiyle sürdürdü.

Akşener açılışın ardından Karşıyaka’ya geçti, burada ilk olarak Zübeyde Hanım’ın Anıt mezarını ziyaret etti. Anıt Mezara boynunda Karşıyaka atkısıyla gelen İYİ Parti Genel Başkanı Zübeyde Hanım'ın huzurunda dua okudu. Akşener'e ziyarette İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, İYİ Parti Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu ve İYİ Parti İzmir İl Başkanı Yıldırım Ulupınar da eşlik etti.

Bu ziyaretin ardından Latife Hanım Anıt Evi’ne giden Akşener, Karşıyaka’da ayrıca Çarşı ziyareti yaptı. Esnafla sohbet eden Akşener'e İzmirlilerin ilgisi büyük oldu. Vatandaşlar İYİ Parti Genel Başkanı'yla fotoğraf çekilmek için uzun uğraşlar verdi. Akşener Çarşı'da zeybek gösterisini izledi.  

AKŞENER’İN MASASINDA SADECE KADINLAR VARDI
Genel Başkan, finali Balçova’da yaptı. Kaya Termal Otel’de 2 bin 500 partilinin katıldığı teşkilat yemeği ile program sonlandı. 

Akşener İzmir programının son durağı olarak Balçova Kaya Termal’deki akşam yemeğine katıldı.  İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura başta olmak üzere kentte öne çıkmış çok sayıda siyasinin programda yer alması dikkat çekti.  

Ayrıca İyi Parti Lideri Akşener’in masasında sadece kadın partililer yer aldı. Akşener yemek sonrasında yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. İl Başkanı Yıldırım Ulupınar tarafından hazırlatılan video salondaki kalabalığa izletildi.

SİZ GELDİNİZ İZMİR’DE HAVAİ FİŞEKLERİ ATTIK
İl Başkanı Yıldırım Ulupınar ise, “Sayın genel başkanım bugün sizi yorduk. Helal edin. Siz geldiniz bugünden itibaren hava fişekleri attık. İyi Parti İzmir’de herkes tarafından konuşulmaya başlanacak. İktidara alternatif tek parti olarak görülecektir” dedi.

HEDEFİMİZ 30 İLÇE VE BÜYÜKŞEHİR
Başkan Ulupınar, “Hayatımda çok önemli görevlerde bulundum. Bir kızım iki torunum bir damadım var. Benim için en önemli şey onlara onurlu bir isim bırakmaktır. Belediye başkanlığı, milletvekilliği yaptım. Ama bunlar unutulabilir. Ben bu milleti kurtaracak tek bir isim gördüm. O da Meral Akşener’dir. Olmam gereken yer olarak düşündüğüm Sayın Meral Akşener’in yanında oldum. 65 yaşındayım. Bana sorduklarında ‘çocuklarına bırakacağın en büyük miras nedir?’ diye. Çocuklarıma bırakacağım en büyük miras Meral Akşener liderliğindeki İyi Parti İzmir İl başkanlığıdır. Sayın genel başkanım bugün sizi çok yorduk. Ama size bir hediye vermek istiyoruz. Eğer kabul ederseniz sizi sahneye almak istiyoruz” diye konuştu.

Ulupınar Akşener’e İzmir’in sembol ögesi Saat Kulesi’nin maketini hediye etti. Ulupınar, “Kentimizin anahtarını size veriyoruz. Hedefim 30 ilçe ve büyükşehir” dedi.

İZMİR’İN İYİ PARTİ’YE, İYİ PARTİ’NİN İZMİR’E İYİ GELDİĞİNİ GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYDUM
Sonrasında mikrofonu alan Genel Başkan Akşener önemli mesajlar verdi. Akşener, “Karşısınızda olmaktan ve İzmir’de olmaktan büyük şeref duyuyorum. Yıldırım Ulupınar gibi gençlik yıllarından tanıdığım, ikimizin de çömez olduğumuz birlikte siyaset yaptığımız bir arkadaşımla, Burhan Özfatura gibi ağabeylerimin oluşu, değerli partililerimizin bu salonu şereflendirmesi sonrasında yüreğim ağzımda atıyor. Konuşma hazırlamıştım. Uçtu gitti. Tekrar umudumuz tavan yaptı. Kararlılığımız güçlendi. İyi ki varsın İzmir. İyi ki varsınız İzmirliler. Hepinizi saygı hürmetle selamlıyorum. Bugün çok güzel bir program yaptık. İzmir’in İyi Parti’ye İyi Parti’nin de İzmirlilere iyi geldiğini görmekten heyecan ve mutluluk duydum. Arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çok iyi çalışmalar yapmışlar. Yıldırım Ulupınar başkanlığında il ve ilçe teşkilatlarıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.  

CUMHURBAŞKANI OLUP TÜRKİYE’Yİ PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNDÜRECEĞİZ

Akşener, “Türkiye güçlü bir ülke. Türkiye önemli bir ülke. Türkiye gözden çıkarılamayacak bir ülke. Ama Türkiye 2007’den beri kötü yönetiliyor.  Ve bu kötü yönetilen Türkiye’de bu yönetim tarzının sürdürülebilmesi mümkün değil. Türkiye’de umutlar heba ediliyor. Gençler umutsuzluğa sürülüyor. Türkiye’deki işsizlik Şırnak ve Edirne’nin ortak sıkıntısı olmuş. 40 yaş ve altı 50 milyon insanımız var. Bu insanlar eğitimli, becerikli, dünyaya açık. Batı ile rekabet edebilir şartlara haiz. Türkiye dış politikada kötü yönetiliyor. Adalet ve hukukta kötü yönetiliyor. Komşularımızla ticaret yaparsak işsizliği çözdüğümüz takdirde Türkiye bir vaha olur. Biz buna talibiz. Türkiye konuşmuyor. Türkiye tartışamadığı için problemleri Türkiye’yi çözüyor. İyi Parti’nin kurulma amacı Türkiye’nin sorunları çözebilmesi içindir. Bugün Afrin’deyiz. Yarın sonuçlarıyla konuşacağız. Eğer Suriye’yi konuşsaydık belki bugün Afrin’i, Membiç’i konuşmuyor olacaktık. Bizim çılgın projelerimiz yok ama mucize bir projemiz var. Allah’ın izni sizin desteğinizle Cumhurbaşkanlığını ve iktidarı alıp Türkiye’yi parlamenter demokrasiye yeniden döndürüp güçlü bir parlamento, gerçek bir kuvvetler ayrılığı, yargının tarafsızlığı ve adalet sisteminin hayata geçirileceği, üreten bir ekonomi ve ürettikleriyle dünyaya ihracat yapan büyük ekonomi haline gelmesini sağlayacağız. Güven olmazsa, adalet olmazsa, ister yerli ister yabancı gelip yatırım yapar mı? Yapmaz. Bu iktidarın fabrika yapmak yerine kupon araziler üstünde binalar yapan bir ekonomik anlayışı ortaya koyduğu süreçte Türkiye sanayisizleşti. Dünya 4.0’ı konuşurken Türkiye çok kısa sürede sanayisiz kaldı. İstihdam ağırlıklı projeler yapılmadığı için ülkede işsizlik ve genç işsizlik artıyor. Bir minibüsün ihracatından Türkiye’ye kalan para 150 dolardır. İthalat o kadar yüksek ki… LCD televizyonundan Türkiye’ye kalan para 350 liradır. Çünkü paneli dışarıdan alıyorsunuz. Türkiye bir sanayi üssü olabilir. Sağlıklı yönetim anlayışına ihtiyaç var.  Bu iktidarın elinden iktidarı almak mecburiyetindeyiz. Eğitimden kimse memnun değil. 6 milli eğitim bakanı değişti. Sabah erken kalkanın eğitimde değişiklik yaptığı dönemlerden geçtik” açıklamasında bulundu.