Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - Son dönemde hızlı ve kolay vesikalık almak amacıyla kamu kurumlarında da kullanılmaya başlanan ‘FotoKabin’ler, bazı iddia ve tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle fotoğrafçılıkla geçimini sağlayanların tepkisini çeken bu makineler, gelirinin önemli bir kısmını vesikalık çekiminden elde eden esnafı da rahatsız ediyor. Yaklaşık iki yıldır süren ve Haziran ayında CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam'ın verdiği soru önergesi ile meclise de taşınan iddialar, tarafların açıklamalarıyla devam ediyor.
Egedesonsöz’e konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Fotoğrafçılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yavuz, sorunun er ya da geç çözüleceğine inandıklarını söyledi. Foto kabinlerin kamu kurumlarına yerleştirilmesinin fotoğrafçılar için haksız rekabet ortamı yarattığını ifade eden Yavuz, "Ortada bakan ve milletvekilleri isimlerinin de yer aldığı bir takım iddialar geçiyor. Bunları telaffuz etmek doğru değil. Fakat şu da bir gerçek ki, emniyet ve tapu müdürlüklerine koyulan foto kabinler haksız rekabet ortamı yaratıyor. Üstelik bu işi yürüten tek bir firma var" dedi.
Yardım adıyla vatandaşların bu kabinlere yönlendirildiğini aktaran Yavuz, "Buradan elde edilen gelirlerin, Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN)'na ve şehit ailelerine destek vermek amacıyla aktarıldığı söyleniyor. Halbu ki Poltek Teknoloji ve Yazılım A.Ş (POLTEK) isimli firma da, bu kabinlerinin koyulması işini başka bir alt yüklenici firmaya vermiş. Bu firmanın adı da İtalyan DEDEM... Yani aralarında bir bağlantı var” dedi.
Konuyla ilgili uzun süredir girişimlerde bulunduklarını kaydeden Yavuz, "Biz foto kabinlerle ilgili bakanlıklara başvurduğumuzda, bunların vatandaşa kalitesiz hizmet sunduğunu söyledik. Ayrıca vesikalıkların da dükkan gelirlerinin yüzde 80'ini oluşturduğunu belirttik. Sadece İzmir'de odamıza bağlı 500 üyemiz bulunuyor. Bunların da çalışanları dikkate alınırsa yaşanan sıkıntının hangi boyuta geldiği ortaya çıkıyor" ifadesinde bulundu.
Foto kabinlerin haksız rekabet yanında vatandaşa türlü sorunlar çıkardığını da ifade eden Yavuz, “Vatandaşın elinde bir belge olmuyor. Yani, vesikalığınızı çektirip gidiyorsunuz. Karşılığında bir şey almıyorsunuz. Bir de çektireceğiniz fotoğraf için sadece üç hakkınız var. Doğru şekilde poz verdiniz, verdiniz; veremezseniz garip vesikalıklarınızın olması mümkün. Çünkü, sadece 3 pozunuz arasından birisini seçmek zorundasınız. Sonradan değiştirmeniz mümkün değil” dedi.
Yavuz, çalışan görevlilerin de bir anlamda 'yardım' yapıldığına inandırıldığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Orada çalışan memurlara durum öyle bir anlatılmış ki şaşırıyorsunuz. Görevli memurlar da vatandaşı bu foto kabinlere yönlendirirken, elde edilen gelirin şehit ailelerine gideceğini düşünüyor. Vatandaşta ne yapsın, pasaport ya da tapu da hem hata yapmak istemiyor hem de şehit çocuklarına yardım olsun istiyorlar. Şehit polis ailelerine gidecek diye, bizim cihazlarda kusur bulunuyor."
YARI FİYATINA VESİKALIK
Foto kabinler için '20 TL'lik fotoğrafı 10 TL'ye çekiliyor' diyerek kafaların karıştırıldığını aktaran Yavuz, "Bir makine ile günde 40 fotoğraf çektiğinizi düşünürseniz; Türkiye genelinde bu rakamın çarpımıyla çok ciddi kazançlar elde edilebileceğini görürsünüz. Çünkü ortada ciddi bir sirkülasyon bulunuyor. Bu gelirin nasıl vergilendirildiği de net değil" dedi.
BAŞBAKAN'IN BİR SÖZÜNE BAKAR!
Konuyla ilgili gerekli yazışmaları yapmalarına karşın istedikleri cevabı bir türlü alamadıklarının altını çizen Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz de bu işi nihayetinde CHP İzmir Milletvekili ve İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Eski Başkanı Mehmet Ali Susam'a söylemek zorunda kaldık. Aslında bu iş çok dillendi. Diğer siyasi partilere de bilgi verip de bu kanaldan gidilim işi büyütmeyelim diye ama olmadı. Bu iş Sayın Başbakanımızın iki dudağı arasında. Eğer kendileri 'Esnafın mağduriyeti giderilsin' derse, iş biter ve sorun çözülür. Zaten firma da 'ne kaptım kardır' mantığı ile hareket ediyor. Bu çok aleni ve ortada."