EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Borsası (İTB) tarafından her yıl açıklanan tahmini kuru incir rekoltesi yüz güldürdü.
- Borsa'da 'ilk ürün' bayramı...
Geçtiğimiz yıla göre artış gösteren incir rekoltesi 2012-2013 sezonunda 56 bin 935 ton olarak açıklandı. İTB'de düzenlenen kuru incir rekoltesi basın toplantısında konuşan İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen, ilkim koşullarının ürün gelişimini olumlu yönde etkilediğini söyleyerek, hastalık ve zararlıların etkisinin geçen sezona göre daha düşük olduğunu söyledi.
Rekolte çalışmalarının İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri ve Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu işbirliği ile gerçekleştirdiklerini belirten Şen, "Rekolte çalışması bu yıl 11-23 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirildi. İklim koşulları genel olarak ürün gelişimi açısından olumlu seyretti. Bu sezonda hastalık ve zararlı etkisi önceki döneme göre daha az oldu. Dolayısıyla meyve kalitesinin geçen yıllara oranla daha iyi, rekolte iş malı oranının da daha fazla olacağı tahmin edilmektedir" diye konuştu.
Tahmin çalışmalarının Ege Bölgesi'nde 438 bin 600 dekar alanda gerçekleştirildiğini aktaran Şen, “Hava şartlarının normal devam etmesi durumunda 56 bin 935 ton kuru incir üretileceği tahmin edilmektedir. Buna göre üretim miktarının bir önceki sezona göre yüzde 2,3 oranında artması beklenmektedir. Üreticilerimize, tüccarlarımıza ve ihracatçılarımıza bereketli bir sezon diliyorum” diye konuştu.
140 MİLYON DOLARLIK İHRACAT
Konuşmasında Türkiye'nin dünya ihracatının yaklaşık yüzde 60'ını yaptığı bilgisini de veren Şen, "30 Eylül 2011- 18 Ağustos 2012 döneminde de 140 milyon dolar değerinde toplam 42 bin ton kuru incir ihracatı gerçekleştirildi. Bir önceki sezonun aynı dönemi ile değerlendirildiğinde ihracat miktarı yüzde 6, ortalama ihraç fiyatı ise yüzde 4 oranında geriledi. İçinde bulunduğumuz sezonda Asya ülkelerine, özellikle Çin'e kuru incir ihracatında artış görüldü. İhracat pazarlarımızın çeşitlenmesi sevindirici bir gelişmedir" ifadesinde bulundu. Şen, bu pazar çeşitliliğinin başta Avrupa olmak üzere, mevcut pazarlara yapılan ihracatta bir gerileme olmadan gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek; tüketici bilincinin ürün kalitesini artırmayı da zorunlu kıldığını vurguladı.