HABERLER>GÜNCEL
22 Haziran 2016 Çarşamba - 10:02

Ekonomi Üniversitesi’nden çarpıcı ‘Kürt Dünyası’ raporu!

Dr. Serhun Al, 'Çözüm Süreci'nin bozulmasından sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki şehir çatışmalarının bölge insanına etkisi ile ilgili 4 ay bölgede yaptığı saha çalışmasını 'Barış ve Çatışma arasında; Türkiye ve Ortadoğu'da Kürt Dünyasını Anlamlandırmak' adı ile raporlaştırdı.

Ekonomi Üniversitesi’nden çarpıcı ‘Kürt Dünyası’ raporu!

İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Dr.Serhun Al, 'Çözüm sürecinin' 2015 Temmuz'da bozulmasından sonra Güneydoğu'da başlayan PKK ve Türkiye arasındaki yoğun şehir çatışmalarının ortasında kalan bölge insanının nasıl yaklaştığı ve algıladığı sorusuna yanıt aramak için 4 ay bölgede yaptığı çalışmayı raporlaştırdı. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Ankara ve Erbil'de farklı toplumsal ve siyasal kesimlerin temsilcilerinden 55 kişi ve yerel halktan yapılan görüşmelerle hazırlanan raporun, 'Çözüm Süreci ve Sonrası: Algılar ve Beklentiler' başlığındaki değerlendirmeler şöyle sıralandı:

"NE PKK NE DE DEVLET HALKIN YORGUNLUĞUNU OKUYABİLDİ"

* 30 senelik çatışmalı süreç içerisinde ilk ciddi normalleşme belirtileri ortaya çıkmaktaydı. * Çözüm süreci ve çatışmasızlık döneminde bölge insanında psikolojik, ekonomik ve siyasal olarak olumlu ve gelecekten umutlu bir atmosfer mevcuttu. * Yatırımlar artmakta, turizm gelişmekte ve fiziksel güven ortamı güçlenmekteydi. * Çözüm süreci şeffaf değildi ve karşılıklı güven inşa edilemedi. Devlet kalekollar ile kırsalda, örgüt cephanelerle şehirde güçlendi. * Çözüm sürecinde ana akım Kürt hareketi dışındaki aktörler dışlandı. Bu, çözüm sürecinin PKK'nın mücadelesi sonucu ortaya çıktığı algısını yarattı. * PKK'nın şehirlere inmesi, hendek siyaseti ve özerklik ilanları kitlesel destek görmedi. * Devletin PKK'ya verdiği sert cevap, sokağa çıkma yasakları, güvenlik güçlerinin ırkçı duvar yazıları hali hazırda kırılgan olan bölgedeki devlet-toplum ilişkisini zedeledi. * Ne PKK ne de devlet halkın yorgunluğunu okuyabildi. * PKK'nın silah ve şiddet yoluyla siyasi taleplerde bulunması yarardan fazla zarar getiriyor. * PKK'ya verilmeyen destek, devlete yakınlaşıldığı anlamına gelmiyor. * Çözüm sürecine yeni metotlar ve farklı Kürt kesimlerinin de dâhil edilerek geri dönülmesi şarttır.

"HALK, ÇATIŞMALARIN BAŞLAYACAĞINI DÜŞÜNMÜK BİLE İSTEMİYORMUŞ"

Dr.Surhun Al'ın hazırladığı raporda, Diyarbakır ve Mardin'de siyasi parti, STK temsilcileri ve bölge halkı ile yapılan görüşmelere de yer verilerek, şu değerlendirmeler yapıldı. "Çözüm süreci ve çatışmasızlık zamanı Diyarbakır'da bir bahar havasının olduğunu çoğu kişi dile getirmektedir. Ekonomi ciddi bir ivme kazanmış, yatırımlar çoğalmış, psikolojik olarak halkın geleceğe umutla baktığı belirtilmektedir. Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı ve Sarmaşık Yoksullukla Mücadele Derneği Başkanının söylediğine göre çatışmaların tekrar başlayacağını halk beklemiyormuş ya da düşünmek bile istemiyormuş aslında. Bu yüzden çatışmaların başlaması ve şehirlere taşınması halkta ciddi bir psikolojik kırılmaya sebep olmuş. Hem PKK'nın siyaseti hem de Ankara'nın olayları ele alış biçimi ciddi şekilde eleştiriliyor. Fakat Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya'ya göre PKK'nın çatışmaları şehire taşımasına halkın kırgın olduğunu, devletin sert askeri cevabına ise halkın kızgın olduğu görüşünde. Bu noktada Ankara'da Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Şaban Kardaş ile yapılan görüşmede devletin halkın yaralarını kısa zaman içerisinde saramaması sonucunda Ankara'nın ahlaki üstünlüğünün zayıflayabileceğini belirtti. Aynı görüş ismini vermek istemeyen ve bölgede görevli bir kaymakam tarafından da dile getirildi. Ayrıca Şaban Kardaş, çözüm sürecinde Ankara'nın atmış olduğu normalleşme (desecuritization) adımlarına PKK'nın aynı ölçüde karşılık vermediğinden bahsetti. Normalleşmenin tek taraflı değil karşılıklı olması gerektiğine vurgu yaptı" denildi.

"ÇATIŞMALARIN UZAMASI DEVLET ALEYHİNE OLUR"
İzmir Ekonomi Üniversitesi için hazırlanan raporun, 'Şehir Çatışmaları, Duygusal Kopuş Meselesi ve Kürt Sosyolojisi' başlığında ise, örgüt şehir yapılanmalarının yanıltıcı istihbaratları doğrultusunda çatışmaları şehir merkezlerine taşıdığı, IŞİD'in Kobani kuşatmasına karşı mobilize olan halkın coşkusunun PKK tarafından yanlış okunduğu  vurgulandı. Örgütün ayaklanma çağrılarına halkın destek vermediğinin fakat, gelecekte de vermeyeceği anlamına gelmediği ifade edilen raporda, şöyle devam edildi:

"Bugün evlerini terk etmek zorunda olan yeni jenerasyonun ileri de ne yöne evirileceğini zaman gösterecektir. Çatışmalar ve şiddetin uzaması devletin aleyhine olur. Mağdur olan kitlelerin savaşı kimin başlattığını değil halkın yaralarını kimin sarmadığını hatırlayacak ve iyileştirme gecikirse devlet psikolojik üstünlüğünü kaybedecektir. PKK şiddeti Beyaz Kürt-Kara Kürt ayrımına sebep oluyor. Orta-üst sınıf Kürtler daha liberal zeminde, şiddete daha mesafeli, yüzler Batı'ya daha dönük. Fakat sınıfsal ve ideolojik farklılıklara rağmen ortak bir Kürt kimliği konsolide olmuş durumda ve benzer talepler mevcut. Örneğin eşit vatandaşlık ve statü gibi. Yukarıda belirtilen maddeler 3 aylık süre içerisinde bölgeye yapılan ziyaretlerde farklı kesimler tarafından ortaya koyulan genel görüşler olarak özetlenebilir."

Bölgesel Güç Dinamikleri ve Erbil-Ankara Hattı ilişkilerinin de irdelendiği raporda, IKBY'de Barzani'nin Ankara'ya ve Süleymaniye'de KYB'nin ise Tahran'a daha yakın ilişkiler içinde olduğu belirtilirken, PKK-Türkiye arasında yeniden başlayan çatışmalı süreçte Barzani'nin siyasal olarak elini biraz zayıflattığı belirtildi. Barzani ne Türkiye'nin, ne de Suriye'nin Kürt meselesi konusunda iç işlerine karışmaktan uzak durmaya çalışıyor görünse de PKK'nın bölgedeki etkisini dengelemek için siyaset yürüttüğü belirtilen raporda, şöyle denildi: "Barzani, PYD dışında bir çizgi olan Suriye'deki Kürt Ulusal Konseyi'ne destek vermişti. Barzani çizgisinin karşısında ise PKK ve Öcalan paradigması yer almaktadır. Bu çizgi daha radikal sol ve ulus-devlet eleştirisi üzerinden kendini tanımlıyor. Sovyet tarzı bir organizasyon ve ideolojik yapıya sahip olan bu çizginin Barzani ile uyuşması zor bir ihtimaldir. KDP'lilere göre PKK Kürtlerin gerçekliklerine, ihtiyaç ve taleplerine hitap etmemektedir. Bugün Kuzey Irak'ın Sincar bölgesinde konuşlanmıştır. PKK ile Barzani'nin Peşmerge birlikleri arasında her an çıkabilecek bir çatışma da söz konusudur. Bu sebeple IŞİD tehlikesi ortadan kalkınca PKK ile KDP arasında bir gerginlik yaşanabileceği de dile getiriliyor."

Dr. Serhun Al tarafından hazırlanan raporun sonuç bölümünde ise, Çözüm süreci zamanındaki çatışmasızlık durumu bölge halkı tarafından özlemle anıldığı, meselenin şiddetten arındırılması ve çatışmasızlık durumu sorunun çözümünde ağırlık bir yere sahip olduğu vurgulanarak sonuçlar maddeler halinde şöyle sıralandı:

"BAĞIMSIZLIK FİKRİNİN BÖLGEDE ÇOK ZEMİNİ YOK"

* PKK'nın hendek siyaseti ve çatışmaları şehir merkezlerine taşıması bölge insanının çoğu tarafından onaylanmamıştır. Fakat Ankara'nın sokağa çıkma yasakları da dâhil olmak üzere takındığı sert tutum da bölge insanı tarafından ciddi şekilde eleştirilmektedir. Hendek girişimlerine karşı daha yumuşak metotlar devreye sokulabilirdi tarzında görüşler sıklıkla dile getiriliyor. * Bazı güvenlik görevlilerinin siyasal-milliyetçi hal ve hareketleri bölge insanının onurunu ciddi şekilde kırmaktadır. * Bölge insanının çoğu askeri politikalar ile ne PKK'nın ne de devletin uzun vadede ciddi bir zafer kazanacağına inanmamaktadır. * Bölgedeki şiddet ortamı hem Kürtlerin kendi içinde sınıfsal ve politik olarak kutuplaşmasına sebebiyet verirken hem de Batı ile Doğu arasındaki duygusal kopuşa zemin hazırlama potansiyeline sahiptir. * Bölge insanının önemli bir bölümünün eşit vatandaşlık, özgürlüklerin genişletilmesi, anayasal güvencelerin sağlanması gibi talepleri bulunmaktadır. Bağımsızlık fikrinin bölgede çok zemini yok. * Bölge insanının çoğu çatışmasızlık sürecine geri dönülmesi ve taraflar arasında diyalog ve iletişim kanallarının tekrardan açılmasından yanadır. * Yeni ve daha güçlü temelleri olan bir çözüm süreci talebi sıklıkla dile getirilmektedir. Şeffaflık, daha geniş kitlelerin katılımı ve TBMM'nin aktif rol üstlenmesi karşılıklı güvenin tesis edilmesinde etkili olacağı söylenmektedir.

 
Konak Kent Konseyi’nde yeni dönem
 
CHP’li Altıok ‘2.Kuito’ vakasını Meclis’e taşıdı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Nişanlısını tarım ilacıyla öldürene iyi hal indirimi!
İzmir’de iki gün haber alınamayan Serap Çiçek'in yanında yer alan tarım ...
İzmirli sıcaktan kurtuluşu vantilatörde buldu!
İzmir'de son günlerde yaşanan aşırı sıcaklarda serinlemek için çare arayan ...
Kayıp sevgiliden 5 yıl sonra ilk sinyal!
Atalay Filiz'in 2011 yılında Paris'te kaybolan sevgilisi Olga Seregina, ...
 
Korkunç gerçek 127 gün sonra ortaya çıktı!
Ankara'da bir apartmanın bodrum katında biri kız çocuğu, diğeri bir erkeğe ...
Oyuncak skandalı: Tesbihli Nazi bebek!
İstanbul-Ankara Otoyolu’nun Ankara yönünde ve Bolu yakınında bulunan dinlenme ...
Genç kız polise sığındı: Babam beni PKK'ya...
İstanbul'da polise başvuran 16 yaşındaki A.G. babasının kendisini PKK’ya ...
 
Erdoğan: STK adı altında milletine...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki iftar programında konuştu.
Güney Kıbrıs Türkiye'nin yardım teklifini kabul etti
Güney Kıbrıs, Türkiye'nin yangına müdahale teklifini kabul etti.
İzmir’de insan kaçakçılığı operasyonu: 1’i asker 14 gözaltı!
İzmir’in Karaburun İlçesi'nde göçmen kaçakçılığına yönelik jandarma tarafından ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Veda zamanı!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva