CHP’li Bakan’dan acil ‘erken seçim’ çağrısı: Gönlündeki adayı açıkladı!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan SONSÖZTV’ye konuk olarak Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. Bakan, ülke ve kent gündemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

PEKER’İN AÇIKLAMALARI: SAVCILIK HAREKETE GEÇMELİ
Youtube üzerinden yaptığı yayınlarla çeşitli iddialarda bulunan ve ülke gündemine oturan Sedat Peker açıklamalarıyla ilgili konuşan Bakan, “Türkiye’nin 1 aylık gündemi, Avrupa’daki bir ülkenin son 10 yılı. Bu işin alanı yargı aslında… Bu yapılan açıklamalarla ilgili harekete geçmesi gereken yargı. Bu ülkede yargı siyasallaştığı için sonuç alınamıyor. Ruhsar Pekcan olayı bize Türkiye’de yargı olmadığını gösterdi. Önce dedi ki ‘ucuza verdim’, ortaya çıktı ki yüksek fiyatla satılmış; kötüye kullanmış görevini ve konuyla ilgili meclise verdiğimiz yazı da reddedildi Cumhur İttifakı tarafından. Gündemdeki açıklamalarda birçok iddialar var; bu iddiaların araştırılması, ihbar olarak kabul edilmesi savcıların harekete geçmesi ve kamu davasına açılması gerekiyor. Söyleyen kişi yaptım diyor, mesela Hürriyet Gazetesi baskını var iddialar içerisinde… Yargının bununla ilgili işlem yapması gerekir” dedi.

“SOL, TÜRKİYE’NİN VİCDANIDIR”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu süreç içerisindeki çalışmalarından bahseden Bakan, “CHP geçmişten bugüne suç örgütleriyle mücadele etmiştir. 1970’li yıllardan bu güne sol, Türkiye’nin vicdanıdır. Temiz toplumu savunan vicdanlılardır solcular. Örneğin, temiz toplumun sembol ismi Uğur Mumcu’dur. Gazeteci kimliği ve yozlaşmaya, teröre karşı mücadelesiyle. Bütün siyasal cinayetlerin muhatabı; sol, sosyal demokratlara karşı yapılmış sağ suç örgütleri olarak ortaya çıkıyor. Sağcı olup, demokrat namuslu insanlar var tabi ki ama 1970’lerden bugüne şeyhlerle uğraşanlar var hala” diye konuştu.

“SEÇİM KASIM’DA OLUR BENCE”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı ‘sandıkta helalleşme’ ve erken seçim çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan, şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar seçimi zorunlu kılıyor. Bir kişiye göre kurulan bir sistem söz konusu. Devlet Bahçeli’nin yaptığı hukuku Erdoğan’a uydurmak… Monokrasiden, aile yönetimine geçiyor kurdukları sistem ve bu sistem Türkiye’nin siyasal sistemini tıkamıştır. Bakanlıkların daha rahat hareket edebilmesinin önüne geçildi. Bakan yardımcıları doğdu; imza atmaz ama her işi takip eder. Ve bakanlıklar siyasallaştı. Yozlaşma en üst noktaya çıktı. Yargının durumu ortada, bir mafya lideri video çekiyor, Rihanna’dan çok izlenmiş. IMDB’de puanlaması var. Buna rağmen harekete geçmeyen bir yargı. İnsanların açlıktan intihar ettiği bir dönemdeyiz. 50 yaşındayım, 15-16 yaşından itibaren aktif siyaset içindeyim; yazarkasa fırlatanı gördük ama böyle intiharlar görmedik. Nasıl bir iktidar bunu görmezden gelebilir? İnsanlar ekonomiyi bırak, açlıktan intihar eder hale gelmiş. Erken seçim derhal olmalıdır, çünkü Türkiye’nin kurtuluşudur. İktidar değişecek, millet ittifakı gelecek; Türkiye’de güven ortamı oluşacak. Merkez Bankası’na güven artacak. Eksi faiz var Avrupa’da, buna rağmen Türkiye’ye para gelmiyor şu an. Borsa, Varlık Fonu’nun desteğiyle ayakta kalıyor, tarihinde ilk defa en düşük seviyesinde. Mevduat hesaplarının yarısından fazlası artık dolar cinsinden. Bu nedir? Türk insanının kendi milli parasına güvenmediği anlamına gelir. En önemli milli gösterge, egemenlik aracı değersiz olmuş. Derhal seçim olmalı. Güven ortamı olursa iklim değişir. Seçim, Kasım’da olur bence, ne kadar erken olabilirse olmalı.”

CUMHUR İTTİFAKI TRENDİ SON BİR YILDIR DÜŞÜŞTE
Bakan, olası bir erken seçim ile ilgili yapılan kamuoyu araştırmaları hakkında konuşarak, “Benim okuduğum araştırmalara göre yüzde 55 Millet İttifakı adayı, 45 ise Cumhur İttifakı. Bu kimseyi rehavete düşürmesin. Son bir yıldır trend, Cumhur İttifakı için sürekli aşağı iniyor. Bizim trendimiz de yukarı doğru. Çok büyük bir gri kitle var. AK Parti’den vazgeçen nereye gideceği belli olmayanlar var. Onların nereye gideceği çok önemli. Genel Başkanımız Twitch’te canlı yayına katıldı, gençlere hitap etti. Ben de 16 yaşındaki oğlumun yardımıyla oğlumla birlikte izledim. 320 bin genç seçmen canlı izledi genel başkanımızı” dedi.

MEMLEKET PARTİSİ YORUMU: ÇIKSINLAR MÜCADELE ETSİNLER!
Kararsız seçmenler hakkında konuşarak, CHP’den Memleket Partisi’ne geçen isimlerle ilgili yorumda bulunan Bakan, “Bizi etkileyeceğini hiç düşünmüyorum. Bu arkadaşlar parti meclisine girememiş insanlar, Mehmet Ali Çelebi gibi... Bu kadar mutsuz olduğunuz yerde neden parti yönetimine aday olursunuz? Halk değerlendirsin… Bizim eve giremezler, zerre kadar etkisi olmaz. Biz kendi oyumuzu alırız. Biz baraj düşsün diyoruz, bizim çizgimizi benimsemeyenler parti kurmakta özgürler. Çıksınlar mücadele etsinler, ben de geziyorum köy, kasaba onlar da gezsinler. Ben CHP’ye siyasal etkisi olmayacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK GÖNLÜMDE KILIÇDAROĞLU VAR
Olası bir erken seçimde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmasını beklediğini belirten Bakan, “Benim gönlümden Kemal Kılıçdaroğlu geçiyor. Herkesin kendinden bir şey bulabileceği, birleştiriciliği, sağduyusuyla bilinen biri… Genel Başkanın oluşturduğu siyaset anlayışı, uzun yıllardır alamadığımız yerlerde –Ankara, İstanbul gibi- netice verdi. İstanbul’u 2 defa alarak bunu gördük. Genel Başkanın popülaritesi giderek yükseliyor. Toplumda oluşturdukları algılar vardı, şimdi o algı yıkılıyor, inandırıcılığı kalmadı. Yapılacak bir seçime kadar artacaktır. Benim gönlümden o geçer, belirlenmiş bir aday değil ama Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olarak görmek isterim” diye konuşarak, “Kamuoyu araştırmalarında CHP’den kopan bir kitle gözükmüyor. CHP’ye giden de vardır gelen de vardır ama kitlesel kopuş yok. Kitlesel kopuş AK Parti’den” dedi.

SELVİTOPU, RANT ALANI OLMAMASI İÇİN UĞRAŞIYOR
Karabağlar’daki üniversite alanına AK Parti’nin önerisiyle TOKİ konutlarının yapılmaya çalışılmasının rant mevzusu olduğunu ifade eden Bakan, “Kentsel dönüşümü en iyi bilen insanlardan birisi Muhittin Selvitopu’dur. Geçmişte bu konuyla ilgili çok çalıştım ama Muhittin Selvitopu ne yapıyorsa halk için yapıyordur. Halkın kamunun çıkarını korumak için yapıyordur. Rant alanı olmasın diye uğraşıyor. Üniversite alanı en büyük haliyle olsun, bir takım rant alanları yerleştirilmesin diye uğraşıyor. Belediye başkanımız ile halkın lehine çözülecektir. Salih Omurtak’taki arkadaşıma sesleniyorum, ben onların toplantılarına hep gittim. Bu iktidar birilerine sorununu çözeceğiz derken, birilerinin cebini doldurmayı hedefliyor buna aldanmamak lazım” diye konuştu.

GÖRDES BARAJINDA KAMU ZARARI VAR!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki İklim Komisyonu’nda sözcü olması dolayısıyla yakından takip ettiği konular hakkında konuşarak, “Meclis tutanakları okunursa bizim kendimizi ne kadar iyi ifade ettiğimiz görülebilir. Biz mücadele eden bir gelenekten geliyoruz, kimse bizim sesimizi kısamaz hiçbir yerde, gerektiği gibi mücadele ediyoruz” dedi.

Açıldığı günden bu yana sansasyonel gelişmelerle gündeme gelen Gördes Barajı’yla ilgili mecliste yaşanan güncel konular hakkında bilgi veren Bakan, “Gördes konusunda bir kamu zararı var. Kamu zararını Veysel Eroğlu; Aziz Kocaoğlu’na ve Ahmet Alpaslan’a yıkmaya çalışıyor. Diyor ki; ‘İzmir’in arsenik problemi vardı erken, baraj çalışması bitmeden su tutturdum, dolayısıyla bütün kaçak bundandır.’ Bir bölgesinde karstik yapı var ve su akıyor. Sen dönemin belediye başkanına, İZSU genel müdürüne söyledin mi kamu zararı oluşur diye? Demedin, ‘Burada teknik, mühendislik eksiklikler var, biz bunu yaparsak bu baraj hiçbir zaman yüzde 10’u geçemez, geçtiği zaman burada bir kamu zararı oluşur’ dedin mi? Demedin. Niye demedin? Çünkü Aziz Kocaoğlu’nun sonradan yaptığı bir açıklaması var, ‘Barajın altı delik’ dedi. ‘Biz taahhüt ettiğimiz parayı verdik siz suyu vermediniz’ dedi. Eğer orasının delik olduğunu bilerek su verin demiş olsa Aziz Kocaoğlu böyle bir şey söyler miydi? Söylemezdi. Dolayısıyla kendi mühendislik hataları var orada, kuru dönemde tamirat yapılabilir halledilebilirdi. 10 yıl geçmiş, hala su tutmuyor; yüzde 8-10 seviyesinde” ifadelerini kullandı.

“TÜM TÜRKİYE’DE BARAJLAR FULL ORAYA MI YAĞMADI?”
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin baraj bölgesine yağmur yağmadı demesi hakkında konuşan Bakan, “Tüm Türkiye’de barajlar full oraya mı yağmadı? Tahtalı dolu, İzmir’in tüm barajları dolu burnumuzun dibindeki Gördes’te su yok” dedi ve bölgede oluşan soru işaretlerine yönelik şu sözleri söyledi:

“Ben barajın doluluğuna bakarım. 10 yıldır su seviyesi yüzde 10’u geçmemiş bir baraj. Hadi bu sene yağmur yağmadı önce ki senelerde de mi yağmadı? Allahtan korkun ya barajın altı delik, DSİ mühendisi açıkladı. Sonrasında membran da kaplamışlar, karstik boşluklar var. Anlattıkları masal. Bunun hesabını soracağız. Gördes’in vebalini kimse bizim yerel yöneticilerimize yükleyemez. Bununla ilgili eksiği olan kim varsa yargı önünde, idari denetimle hesabını verecek. Ortaya çıkacak bütün gerçekler.”

GEMİ SÖKÜM TEKNOLOJİSİNE KARŞI DEĞİLİZ
Brezilya’dan Türkiye’ye gelerek Aliağa’da sökümü yapılması planlanan, yoğun asbest içeriğiyle de karşı çıkılan uçak gemisi hakkında gelişmeleri aktaran Bakan, “Gemi gelemedi, bakanlığa yazdığımız yazı var, bakanlıktan da bir yazı geldi hatta. Benim bakanlığa yazdım yazıya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir başvuru olmadığı cevabı geldi. İlk defa burada söylüyorum, başka yazılar da yazdık şimdi onların cevabını bekliyoruz. Yazılar geldikten sonra bununla ilgili açıklama yapacağız. Bu gemide ciddi anlamda asbest var. Soluduğunuzda yüksek oranda akciğer kanseri riski yaratıyor. Sadece sökümde çalışan işçilerin değil tüm bölgeye zararı var. Bu ölçüde asbest olan bir ürünü tüm dünya sökmüyor siz söküyorsunuz… Biz gemi söküm teknolojisine karşı değiliz, sağlıklı, doğaya uyumlu gemi sökümü yaparsanız yapın ama orada öyle değil. Orada mazot boşalıyor, benzin boşalıyor, Fuel oil Foça’ya kadar gidiyor. Kaç defa facia oldu. Bununla ilgili çevresel araştırılması gerekiyor. Çevresel etkisi değerlendirilmeden o sektörün orada çalıştırılmasını doğru bulmuyorum. Her gelecek ürün için çevresel etki değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.

SEÇİM TEKRARLANIRSA FİRESİZ KAZANIRIZ
Torbalı Belediye Başkanlığı görevindeyken vefat eden İsmail Uygur’un ardından yapılan belediye başkanlığı seçiminin öncesi ve sonrasında yaşanan süreç hakkında konuşan Bakan, “Hukukçu kimliğimle oradan bir şey çıkmaz. Çıkarsa siyasi olur. Menemen’deki gibi filmlemiş olacaklar; kendilerine uygun mahkemeler ve hakimlerle. Yandaşa düşecek, korkuyoruz böyle bir şey olmasından. TBMM’den görüntüler getirip göstereyim; gizli yapılması gereken oylamada pusulayı nasıl açık açık koyuyorlar! Utanma yok bunlarda, yüzleri de kızarmıyor; meclis üyesi transfer ediyor, ahlaksızlığa bak! Sabah mı akşam mı muamma, saat 11’de durmuş… Transfer ettiği adamı toplantılarımıza sokuyorlar! Bunlar Türkiye’nin siyasi ahlaksızlık tarihine geçmiştir. Torbalı’da yeniden seçim olsa bizler yine firesiz kazanırız. 1 fire vardı o da gitti. Tüm arkadaşlarımız 8 bin oy farkla aldıkları belediyeyi yönetmeye devam edecekler” şeklinde konuştu.

BEN MENDERES’İ ÇOK İYİ BİLİRİM…
Bakan, Menderes Belediyesi’nde yaşanan ‘CİMER krizi’yle ilgili, “Menderes belediye başkanımız çalışıyor. Bir takım sıkıntılar olabilir, bu sıkıntıların hepsi parti yönetimi tarafından değerlendirilir. Mustafa Kayalar genç, düzgün bir arkadaşımızdır. Menderes’in yapısına uygun biridir. Bu eksiklerin giderileceğini düşünüyorum. Ben Menderes’i çok iyi bilirim; her yerde sıkıntı olabilir, siyasetin malzemesi insandır. Zaman zaman hata yapanlar olur. Görmezden gelinecek, gelinemeyecek hatalar olabilir; parti gerekli çalışmaları yapar. Sıkıntılar aşılır; mesele hüsnü niyet olsun. Menderes borç içinde talan edilmiş bir belediyeydi, hobi bahçeleriyle talan edilmişti. Rehabilitasyonu, problemleri çözülebilmesi zaman alır ama hallolur” dedi.

TUNÇ SOYER ÖRNEK BİR BELEDİYE BAŞKANI
İzmir’deki Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri değerlendiren Bakan, “Büyükşehir belediye başkanımız örnek bir belediye başkanı. Türkiye’nin zor ekonomik koşullarında yatırımlarıyla örnek oldu. Türkiye’ye kaynak gelmezken SDS primleri çok yüksekken, yatırım harcamaları için borç bulabilen bir belediye başkanı kendisi. İnsanların intihar ettiği noktada, toplumsal dayanışmayı örgütlüyor. Tunç Başkanın yanındayız. Çok iyi çalışmalar yapılıyor ilçelerde. Ufak tefek sıkıntılar olur onlar da hallolur” diye konuştu.