Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanıyor. Ancak bu özel gün, Türk çiftçisi için pek de anlam taşımıyor. Ürettiğinin karşılığını alamayan, sürekli artan maliyetler giderleriyle baş edemeyen, borç sarmalı içinde zor bir yaşam süren çiftçiler, bu özel günü kutlamak yerine, çaresizlik içinde kıvranıyor. Üretenin değil, aracıların kazandığı bir ülkede çiftçi olmanın zorluğunu dile getiren çiftçiler, “Yabancı çiftçilerin bu özel günü bayram gibi kutlarken bize de hüzün düşüyor” demekten kendilerini alamıyorlar.
14 MAYIS, ÇİFTÇİLER İÇİN SIRADAN BİR GÜN HALİNE GELDİ
Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, sadece İzmir bölgesindeki değil, yurt genelindeki tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü sıradan bir gün olarak gördüğünü söyledi. Başkan Oray, Kemalpaşa bölgesinde yaşanan don olayı nedeniyle başta kiraz olmak üzere şeftali, kayısı ve erikte çok büyük felaket yaşadıklarını hatırlatarak, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu:
“Her yıl coşkuyla, heyecanla kutladığımız Dünya Çiftçiler Gününü bu kez, yaşadığımız don felaketi nedeniyle buruk geçiriyoruz. Maddi açıdan çok büyük bir çöküntü yaşadık. Bu gerçeği, çiftçi arkadaşların yüzlerinden de okuyabiliyorum. Geçmiş yıllarda üretici, emek verdiği, alın teri dökerek yetiştirdiği ürünlerinin hem fiyatı, hem de rekoltesi anlamında çok mutluydu. Artık umutları kırılmış, hayalleri yıkılmış durumda. Oda olarak geçmiş yıllarda Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle çok güzel etkinlikler yapmıştık. Bu yıl da yapmayı düşünüyorduk. Fakat öyle bir facia yaşadık ki, böyle bir eğlenceyi, çeşitli etkinlikleri teklif bile edemiyoruz. Her gün sahadayım. Kendim de üreticiyim. Çiftçilerimiz, bugünün Dünya Çiftçiler Günü oluğunu dahi unuttu. Daha doğrusu unutturuldu. İklimin azizliği, ekonomik şartların ağırlığı, çiftçiye çiftçi olmanın mutluluğunu yaşatmaz oldu.”
BİZDE ÜRETİM AZALDIKÇA, YABANCI ÇİFTÇİ DAHA DA KEYİFLENECEK
Bugün Türk çiftçisinin üretemeyeceği bir ürün olmadığının altını çizen Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, “Bayramı biz değil, yabancı çiftçiler yapıyor” dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ülkemizin çiftçisi, destek verildiğinde üretmeyeceği şey yoktur. İthalata hiç gerek kalmaz. Destek verilsin, ithal edilen ürünlerden daha kalitelisini üretecek potansiyele, yeteneğe sahip olduğunu herkes görecektir. Ne yazık ki verilen desteklerin yetersizliği, üreticinin değil de ithalat yapanların arkasında durulması, bu insanların üretmekten vazgeçmelerine sebep oluyor. Bu duygu karmaşası, sadece bizim bölgemizde olan bir şey değil. Diğer bölgelerdeki illerde görev yapan arkadaşlarla yaptığımız sohbetlerde de bu duyguların oralarda da fazlasıyla yaşandığını görüyoruz. Ortada bir cenaze var. O cenazenin kaldırılması, en başta Tarım Bakanlığı olmak üzere devletimizin görevidir. Bu destekler verilmezse, seneye ithalat daha da artar. Bu da Türk çiftçisinin iyice çöküşünü bekleyen, ithal edilen üretilen ürünleri yetiştiren yabancı çiftçilerin keyiflerine keyif katacaktır.”
TARIMDA ÇALIŞANLARIN YAŞ ORTALAMASI 60’A YÜKSELDİ
Sahada üretime katılanların yaş ortalamasının iyice yükseldiğine dikkat çeken Başkan Oray, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üretici üretmek istiyor ama karşısına bir yığın sorun çıkıyor. Maliyet giderleriyle baş etmek mümkün değil. İlacı, gübresi ve daha pek çok girdinin maliyeti, o kadar hızlı artıyor ki, yetişemiyoruz. Tarımsal üretime katılanların yaş ortalamasını 50-55 aralığında görüyorduk. Yaşadığımız don felaketinden sonra yaptığımız hasar tespit çalışmasında gördük ki, ortalama 60 yaşını bulmuş. Biz bu insanlarla 5 yıl daha tarım yaparız. Ya sonra? Sonrasında kimseyi çalıştıramazsınız. 5 yıl sonra üretim yapacak kimse bulamayacağız. 30 yaşındaki bir insanı tarıma yönlendiremezsek, vay halimize. Gençler, asgari ücretli de olsa bir işte çalışıp hiç olmazsa aybaşında maaşını alıp ona göre yaşamanın yolunu arıyor. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde bu sorunları hatırlatıyoruz, çözüm bulunması için adımların atılmasını istiyoruz ama yarın, kaldığımız yerden sorunlarla boğuşmaya devam ediyoruz.”