Eski adı Güney Rodezya, yeni adı Zimbabve. Rodezya ismi İngiliz Bay CecilRhodes’dan geliyor. Bay Rhodes İngiliz bir papazın oğlu. Astım hastalığına yakalanınca eğitimine devam edemiyor ve eğitimini bırakıp bu bölgeye çalışmaya gidiyor, bölgeyi hızla sömürgeleştiriyor.Sonradan Oxford Üniversitesinde eğiti alıyor ve bu nedenle Oxford Üniversitesinde bir heykeli var. Sömürgeci ve ırkçı geçmişinden dolayı üniversite hayli direndiyse de heykelini indirme kararını çıkarttı ama daha heykel indirilmedi.

Denize kıyısı olmayan Zimbabve’nin adı Shona dilinden geliyor. (Taş Evler anlamına) Pırlanta ve altın açısından çok zengin olmasına karşın sömürge olması ve aşırı ırkçılıkla karşılaşmış olmasından dolayı halkı çok yoksul. Eskiden Kuzey Rodezya olan ülke ise şimdi Zambiya. Zimbabve’de ülkenin %80iShona halkı ve %98 i Afrika halkı. Avrupalı beyaz oranı bugünlerde %1 ancak sömürge iken sayıları %5e varıyordu ve tüm ayrıcalık, kazanç beyazlarındı.

Dewfewkfkewfkew

Ortalama Yaşam Süresi 44 yıl

Tüm Afrika ülkeleri gibi bu ülke de sömürge olduğu yıllarda sonuna kadar sömürülmüş, altını, pırlantası yok pahasına çıkartılıp İngiltere’ye aktarılmış, eğitimden, sağlık hizmetlerinden yoksun kalmış bir ülke. Ayrıca AİDS de çok yaygın. 2006 verilerine göre ortalama yaşam süresi 55 yıldan 44 yıla düşmüş. Yetişkin nüfusun beşte biri AİDS hastasıymış. Okuma yazma seviyesi de görece düşükmüş.

Sömürge yıllarında dayatılmış olan İngilizce dili hala daha resmi ve yazışma dili olarak kullanılmakta ancak yalnızca %2.5 beyaz Avrupalının anadili. %70in anadili Shona ve %20 nin anadili Ndebele. Yine, sömürgecilik yıllarında dayatılan Hristiyan dini şu an ülkenin %85inin dini. %1i Müslüman, bunlar da sömürge yıllarında Pakistan ve Hindistan’dan gelenler.

Hastalıklar Çok Yaygın

Sağlık hizmetleri ancak nüfusun %39 una ulaşabilmekte. İshal, hepatit, tifo, sıtma, humma, kuduz ve AİDS yaygın. Yetersiz beslenme yüksek düzeyde. Yerel halk 2000 yıldır ağırlıkla Shona. 1893 yılında CecilRhodes yok parasına bu ülkeyi Shona’lardansatın almış. Tüm madenleri, yer altı zenginliklerini, verimli toprakları alıp yerlileri iş gücü olarak sömürmüş ve bölgeye/ülkeye kendi ismini vermiş.

Birleşik Krallık fazla nüfusunu ve suçluları buraya göç ettirmiş. Böylece beyazlar tüm verimli toprakları almış, yerli halkı zorunlu göçle verimsiz topraklara itmiş. 1964 yılında Kuzey Rodezya ve Nyasaland bağımsızlıklarını ilan etmiş. 1964 yılından itibaren Güney Rodezya yani bugünkü Zimbabve ayrımcı ve koyu ırkçı “Apartheid” rejimi ile beyaz, koyu ırkçı Ian Smith’in liderliğinde azınlık hükümeti kurmuş, 1965te Rodezya adı altında sözde bağımsızlık ilan etmiş.

Siyahların Temsil Hakkı Olmadığı Ağır Irkçı Hükümet

Birleşik Krallık “Bu hükümette siyahlar temsil edilmiyor” diye bağımsızlığı tanımamıştır. Kısaca, biçimsel olarak parlamenter demokrasi görünüşü olsa bile Ian Smith hükümeti demokratik değil, hiçbir siyahiyi yönetime dahil edilmemiş. 1978 yılında yapılan değişikliklerle ilk defa siyahi halk beyazlarla eşit siyasi haklara sahip olabilmiş ama devlet başkanı hala daha Birleşik Krallık Kraliçesiymiş.

1979 yılında Zimbabve-Rodezya adı ile yeni bir devlet ilan edilmiş, yine Birleşik Krallık bu ülkeyi yine tanımamış ve kendine bağlı, sömürge bir bölge olduğunu belirtmiş. Ülke 18 Nisan 1980de tam bağımsızlığına kavuşmuş, ancak huzura kavuşamamış. Uzun yıllar sömürge olarak sömürülmüş, eğitimden uzak bırakılmış yoksul halk İngiltere’nin bıraktığı kaos ve harabe ile yıllardır boğuşmuş.

%10 000 Enflasyon

Örneğin, enflasyon 2004te %600e kadar ulaşmış. 2006 yılında %1000 ile rekor kırmış. Enflasyon 2007de% 7000 e, 2008de% 10,000e çıkmış. Bu oranlarla pırlanta ve altın zengini, verimli topraklara sahip ülke, ticaret yapılamadığı için bitme noktasına gelmiş. Başkent Harare’de olan havaalanı uluslararası standartlara uygun tek havaalanıymış.

Kısacası, başkentin merkezindeki yüksek binalar ve asfaltlanmış yollar, moda safari turları sizi yanıltmasın, sömürgecilik ve ırkçılığın yok ettiği, sömürülmüş halkının ağır bedeller ödediği, yoksul ve çok güzel bir ülke burası. Peki CecilRhodes? Hiç çocuğu olmamış. Bu yüzden büyük mirasını Oxford Üniversitesine bırakmış. Yani, bu ülkenin pırlanta ve altını Oxford üniversitesine yaramış…