Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - Dünya Gıda Günü nedeniyle EBSO'da düzenlenen toplantıda konuşan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 'Atatürk'ün güzel bir sözü var: 'Köylü, milletin efendisidir' diye. Bu insanlarımız, zamanında ülkemizi kalkındırmışlar. Fakat şimdi aynı insanlar neden tarımla ilgilenmiyor? Çünkü ürünleri para etmiyor. Dolayısıyla üreticilerin arazileri ya boş kalıyor ya da kiraya veriliyor' diye konuştu. Yorgancılar, konuyla ilgili bir gözlemini paylaşarak, 'Bugün artık, çöp şişi sektörü, pamuğun önüne geçmiş. Bu noktada, hükümetin yol gösterici olması lazım.
Dünya Gıda Günü nedeniyle Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)'nda düzenlenen 'Tarımsal Kooperatifler-Dünyayı Beslemenin Anahtarı' konulu toplantıda konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, üreticinin tarımla eskisi gibi ilgilenmediğini belirterek, bu noktada hükümetin yol gösterici olması gerektiğini kaydetti.

Çok sayıda akademisyen ve sektör temsilcisinin yer aldığı toplantıda konuşan Yorgancılar, 'Atatürk'ün güzel bir sözü var: 'Köylü, milletin efendisidir' diye. Bu insanlarımız, zamanında ülkemizi kalkındırmışlar üreticiler. Fakat şimdi aynı insanlar, neden tarımla ilgilenmiyor? Bunu sormak gerekiyor. Çünkü ürünleri para etmiyor. Dolayısıyla üreticilerin arazileri ya boş kalıyor ya da kiraya veriliyor' ifadesinde bulundu.

Yorgancılar, konuyla ilgili bir gözlemini paylaşarak, 'Bugün artık, çöp şişi sektörü, pamuğun önüne geçmiş. Bu noktada tohumlar, yetiştirilecek ürünler, destekler ve tarımla ilgili benzeri konularda hükümetin yol gösterici olması lazım. Bu durum, köyden kente göçü engelleyecek bir sistemdir. Dolayısıyla kooperatifler bu açıdan çok önemli' dedi.

Dünyanın ciddi bir açlık sorunuyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Yorgancılar, 'Gelişmemiş ülkelerde 860; gelişmiş ülkelerde is 16 milyon olmak üzere toplam 900 milyon yakın insanın aç olduğunu görüyoruz. Yani her 8 kişiden 1'i, yatağa aç giriyor. Dünya nüfusunun önümüzdeki dönemde 9 milyara ulaşacağı düşünülürse; bu oranın iyi ve organizeli üretim yapılmadığı sürece düşeceğini ve her 7 kişiden birinin yatağa aç girmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını görüyoruz' şeklinde konuştu.
'BİRİ PAMUK BİRİ DOMATES EKİYOR'
Tarım konusunda Türkiye'nin sıkıntıları bulunduğunu aktaran Yorgancılar, 'Örneğin buğday ve tohumla ilgili , standart bir sistemimiz yok. Ortak ekip düzenimiz yok. Komşu iki arsadan birisi domates ekerken, diğere pamuk ekiyor. Bunun sonucunda belirsizlik ortaya çıkıyor. Hollanda örneği veriler genelde. Hollanda yüzölçümü itibariyle Konya kadar bir yer fakat tarımsal ürün ihracatı 65 milyar dolar seviyesinde. Dünyanın ekilebilir araziye sahip ülkeler listesinde 6b sırada bulunan Türkiye'de ise bu rakam 12 milyar dolar' diye konuştu.

Tarım sektörünün geçmişte Türkiye ihracatında önemli bir yer tuttuğunu hatırlatan Yorgancılar, 'Geçen sene yaklaşık 135 milyar dolar olan ihracatımızın yüzde 90'ı sanayi ürünlerinden oluşmakta. Bunu karşın 27 milyar dolarlık bir turizm gelirimiz var. Bu noktada dünyada turistin tercih ettiği 6 ülkeden birisiyiz. Buna karşın sanayimizi ve turizmimizi bir yere getirmişiz fakat tarımı getirememişiz' ifadesinde bulundu. .

Yorgancılar, kooperatifçiliğin yaptığı çalışmaları tam olarak kamuoyuna anlatamadığını da sözlerine ekledi.
DEVLET TARIMI DESTEKLİYOR
Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük tarım ekonomisi konumunda bulunduğunu aktaran Gıda Tarım ve Hayvancılık İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal, bu konuda Fransa ve İtalya gibi ülkelerin bile Türkiye'nin gerisinde kaldığını belirtti. Güldal, Türkiye'nin her geçen gün daha da büyüdüğünü hatırlatarak, 'Bakanlığımızın tarımdaki destekleri artıyor. Çünkü dünyada da tarımın desteklenmeye muhtaç bir sektör olduğunu herkes gibi biz de biliyoruz. Bu destekler dünyada da artırılıyor' dedi.
İZMİR'E 100 YENİ TARIMSAL YATIRIM
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ciddi projelere destek verdiğini ifade eden Güldal, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Son 9 yılda İzmir'de 23 milyon TL'lik bir tutar, tarımsal kalkınma kooperatiflerine destek olarak verilmiştir. Bu desteklerin hepsi hedeflerine de ulaşmıştır. Ayrıca, hibe projelerimiz de faydalı oluyor. İlk 5 yıllık dönemde İzmir'de bu hibelerden yararlanan 92 tesis bitirildi. Bakanlığımız 38 milyon TL'lik bu yatırımlara, 18 milyon TL'lik destek verdi. 2015'e kadar olan ikinci 5 yıllık dönemde ise 100 tane sanayi tesisini İzmir'e kazandırmayı hedefliyoruz. Sonuç olarak talep ne kadar çok olursa bakanlığımız da o kadar katkı sağlayacaktır.'