Fatih YAPAR
Siyaset ve ahlak sorunu!
30 Aralık 2019 Pazartesi

Herkesin bildiği gibi Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklandı. Bu durum; 2019 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne mensup bir belediye başkanın sürpriz bir kararla cezaevine gönderilmesi açısından ayrıca dikkat çekiciydi.

Elbette kararı yargı verecek!

Urla halkının yüzde 68 oyuyla belediye başkanlığı koltuğuna oturmuş bir ismin yerinde kanun ve daha önceki uygulamaların da gereği olarak atanmış bir kayyum var. Kayyum ise Urlalıların kısa süre içinde yakından tanıdığı, bildiği bir isim olan Kaymakam Önder Can…

Yargı süreci devam ettiği, soruşturmada kısıtlılık olduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkartılan bir KHK’ya dayanarak kayyumu yani “geçici” yönetimi “sürekli” hale getirdi. Kayyumun, belediye başkanıyla birlikte halkın oyuyla gelmiş meclis ve encümen gibi önemli organları da bypass etme, kısaca kullanmama hakkı da bulunuyor.

Başkanı şimdilik cezaevinde bulunan bir belediyenin yeni yöneticisini meclisin içinden seçip seçmemesi ise “siyasi gelişmelere” bağlı. Kanunen böyle bir hak olsa da İçişleri Bakanlığı, hükümet temsilcileri, kenti ve memleketi yönetenler ortak noktada buluşurlarsa meclis seçim yapabilir. Tamamen yorumlama olan karar; iyi iletişim ve karşılıklı taleplerin siyasi partiler düzeyinde üst makamlarca tartışılması sonucunda“İzmir özelinde” istenilen noktaya getirilebilir.

Bunu da elbette zaman gösterecek…

Biz gelelim asıl meseleye!

Bir yandan kongre süreci devam eden CHP’de “saraya giden partili” tartışmasıyla başlayan gerilim birçok noktada tavan yapmış durumdaydı. Urla vakası, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile ATO eski Başkanı ve CHP eski Milletvekili Sinan Aygün arasındaki kavga, Kanal İstanbul Projesi için yapılan karşılıklı salvolar partiyi “göz önüne” çıkarttı. Hal böyle olunca aradan “kongre hesaplarını” da görmeyi planlayan bazı kesimler farklı alanlarda çalışmaya başladı.

Dönelim İzmir’e!

Urla vakası sonrası “sarı öküzü” verip vermeme konusunda kafası karışan CHP’de yaşanan belirsizlik parti içinde hesaplaşma hamlelerini de beraberinde getirdi. Şu sıralar İzmir’deki partililerin ana gündemleri arasında “sıradaki başkan kim?” konusu yer alıyor. Adeta toto-lotonun oynandığı mevcut durumda herkes kendi açısından çetele tutup, ilçe yazıyor, başkan hedefe koyuyor.

Tam da bu aşamada bel altı vurmayı kendisine karakter edinmiş bazı yapılar çirkin, ahlaksızca bir hamle ile ilginç bir şekilde Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ı hedefe oturtmuş durumda.

Mesele ne?

“Çocuk Tacizi”

Siyasi parti kulislerine üflenen bu bilgi fısıltı gazeteleri aracılığıyla ne yazık ki hızlıca yayıldı. Güya, bir eğitimci olan Sandal’ın geçmişteki dershanecilik hayatının çerçevesinde böyle bir dosyasının olduğu, dosyanın üzerinde “gizlilik” kararı bulunduğu, buna itiraz edildiği ve Yargıtay’da bu gizliliğin kaldırıldığı yönünde bir işlem yapıldığı anlatılmaya başlandı.

İddia o kadar ileriye gitti ki İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i makamına çağırıp Sandal’ın istifa etmesini istediği söylendi.  Ne yazık ki yüzlerce öğrenci yetiştirmiş ve öğretmen kimliğini halen siyasi yaşamında kullanan bir kişi ahlaksızca bir saldırıya uğramıştı.

Peki bu durum neden ortaya atıldı, amaç neydi, kimler bu işten yararlanmaya çalıştı?

Her şeyden önemlisi böyle bir şey var mıydı?

Tüm çıplaklığıyla; uzun süredir hem Ankara hem de İzmir’deki adli ve idari makamlarla yaptığım özel görüşmelerden aldığım bilgiyi buradan paylaşmak istiyorum!

Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın şimdiye kadar kayıtlara geçmiş hatta zaman aşımına uğramış hakkında iki adet dosya var. Bunlardan birincisi 90’lı yıllarda oruç tutmak istemediği iddiasıyla çıkan bir olay sonrası öldürüldüğü belirlenen bir öğretmen için yapılan tepki eylemlerine katılmak. İkincisi ise, Bornova Çiçekliköy’de yapılan bir dağ evinin bulunduğu yerin SİT alanı olması nedeniyle SİT kanuna muhalefet etmek.  Birincisi zaman aşımından, ikincisi ise hem SİT derecelerinin değişmesi hem de zaman aşımından zaten ortada yok.

Siyasi partilerin adayları ilan ettikten sonra Yüksek Seçim Kurulu’na verilen özlük dosyası, adli sicil kaydı gibi kritik belgelerde de bir sorun görünmüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile eşzamanlı yürütülen o işlemlerde bir arıza tespiti olsa zaten aday olamayacağı da belli. Bir kişinin kendisi hakkında oluşturulan adli dosya hakkında hukuk yoluyla ya da siyasi bir kanalla “gizlilik” kararı aldırması diye bir yöntem adalet mekanizmasında bulunmuyor.

Biraz daha somutlaştıralım;

Önce bir kız çocuğu babası olarak böyle bir durumdan, ithamdan çok rahatsız olduğum için ayrıca yıllardır belediyeleri yakından izleyen bir gazeteci olarak görevim gereği konunun muhataplarıyla da bizzat konuştum.

Mülki amir olarak sağduyusuna, adaletine ve vicdanına herkesin kefil olduğu İzmir Valisi Sayın Erol Ayyıldız, kendilerine böyle bir Yargıtay kararının iletilmediğini söyledi.  Yargıtay’da oluşacak bir işlemin ancak siyasi kimliğin “seçme ve seçilme hakkını” etkilemesi durumunda kendilerinin idari olarak işlem yapabileceğini belirtti.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i makamına çağırıp Başkan Sandal’ın istifasının istenmesi talebinin yalan olduğunu anlattı.  Ayrıca, Başkan Soyer zaten kendisine de gelen bu kirli söylemle ilgili böyle bir görüşmenin katiyen olmadığını, bu tür bir ithamın çok ahlaksızca olduğunu vurgulamış.

Bunun dışında İzmir Adliyesi’nin hiçbir mahkemesinde ya da savcısında açılmış, yürütülen gizli ya da açık bir dosya yok. Kayıtlara geçmiş bir soruşturma numarası da bulunmuyor.

Ne yazık ki günlerdir parti içinde salgın hastalık gibi yayılan bu dedikoduda Sandal’ın yönettiği meclisten bazı isimlerin adı da bulaştırıldı. Başta, Sandal’ın isminin resmi aday olarak açıklanmasından kısa bir süre önce kamuoyuna adaylığı ilan edilen Belediye Meclis Üyesi Yeşim Tekoğlu, Meclis Üyeleri Cindi Can Polat ve Gamze Gül Çamur’un“yeni başkan adayı” olarak dolaşmaya başladıkları duyuldu. Bu durum da en az Başkan Sandal’a atılan iftira kadar üzerinde durulması gereken bir noktaydı!

Sözün özü;

Belli bir mekanizma tarafından önce bir yerde üretilen kirli bilgi, yine bazı eller tarafından farklı yöntemlerle piyasaya sürüldü. Kurgulanmış senaryo bulanık suda balık avlamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürdü. Birçok kişi bu duruma sazan misali atladı.

Sandal ailesi başta olmak üzere başkana oy verenler açısından ne mutlu ki; İzmir’in kurulduğu ilçe olan Bayraklı’da sandıktan halkın iradesiyle çıkan bir yerel yöneticinin ne geçmişinde ne de özlük dosyasında böyle bir kara leke yoktu!

Elbette siyaset yapıyorsa böyle bir durum bir “siyasi aktörün” başına gelebilir. Bundan sonra o aktöre yani Başkan Sandal’a düşen ise kirli bilgiyi yayanları bulup yargıda hesap sormaktır. Her konuşmasında, “Bana hırsız, arsız diyemiyorlar. Benim için çaldı, ihalelere fesat karıştırdı, yakınlarına belediye imkanlarını peşkeş çekti. Siyaseti kamu kaynaklarıyla finanse etti diyemiyorlar. Ancak böyle insanlık dışı ithamlarda bulunuyorlar” diyen bir belediye başkanı İzmir’e, Türkiye’ye örnek olmaya devam etmelidir…

Sonuçta doğru tektir!

Su akar ve yolunu bulur…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Zöhre 30 Aralık 2019 Pazartesi 22:14

Siyasetin kirliliği; kalpleri ve vicdanlarıda kirletiyor artık. Ama inatla vicdanlı ve ahlaklı siyaset yapma yolunda devam ediyoruz. Serdal Sandal başkanımı tanırım ve sonuna kadar yanındayım. Vicdanlı, ilkeli, ahlaklı ,dürüst ve yürekli bir insandır.

Yorumu oyla      4      6  
iZMİRLİ 30 Aralık 2019 Pazartesi 20:45

Hasanı 10 yıl korumak için seferber oldular.Türkiyede hukuk bu Serdar geldi kiralık araçlardan başladı makam araçlarını kaldırdı bir zaman sonra adamın birisi bir passat hibe ediyor belediyeye hibe araç baybel üzerinden kiralık Başkan bey şimdi hibe araçamı biniyor yoksa kiralık araçamı bunu bilen varsa açıklama yapsın.

Yorumu oyla      5      8  
Ercan 30 Aralık 2019 Pazartesi 17:33

Malesef bizim siyasi kültürümüz bel altı seklinde kurgulanmış.Yalan iftara çamur at izi kalsin anlayışı her seçim dönemi zaten yaşatılıyor.Sonra kalkıp ahlak vicdan namus dersi verilip millilik beraberlikten bahsedilir.Bu anlayış düzelir mi Vallaha benim hiç umudum yok.Inşallah yanılırım

Yorumu oyla      5      6  
ekrem birdal 30 Aralık 2019 Pazartesi 15:48

Fatih Bey yazınızı okuyunca bende inanamadım bu söylelenlere.Malum Bayraklı da her nedense fısıltı gazetesinin tirajı oldukça yüksek.bunun sebebide mevcut Belediye Başaknı Sn.Serdar Sandal ın da dediği gibi çaldı çırptı diyemiyorlar böyle saçma sapan dedikodularla insanları lekelemeye çalışıyorlar.Fatih yalnız bu dedikodu Bayraklı da epey konuşuluyor.Geçtiğimiz hafta başında bir arkadaşım aradı ekrem haberin var mı başkan ceza almışmış yargıtay cezasını onamış şimdi oraya kayyum mu atanacak urlada olduğu gibi falan uzun lafın kısası bu konuya yapmış olduğunuz araştırmalar sonucunda getirdiğiniz açıklamadan dolayı kendi adıma teşekkür ederim.Belediye Başkanımız Serdar Sandalın dün olduğu gibi bugünde yarın da hep yanındayız

Yorumu oyla      4      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva