Nedim ATİLLA
Ders aldık mı? Alır mıyız?
10 Şubat 2023 Cuma

Biliyorum bunlar buza yazılan yazılar… Ama tarihe not düşmek adına devam edelim. 4 gündür en çok okuduğum iki kelime: Ders Aldık mı?

“Riskten haberdar bir sürdürülebilir kalkınma diye dünyadaki merkezi ve yerel yönetimlerin hedeflediği ama bu kavramın bizden ne kadar da uzakta olduğunu yaşadığımız günler bunlar. Ülkemiz başta deprem,doğal, çevresel afet geçmişi olan bir coğrafyadadır. Her an olası afet ihtimalleri barındıran bir ülkedir. Zarar görme ihtimali yüksek bir yapı stokuna sahiptir. Oluşumu hayli tartışmalı nüfus yoğunluklarına sahiptir.Ve coğrafya kader değildir.

24 yıl arayla büyük can, mal ve üretim kayıplarına neden olan, etki alanı birçok şehri kapsayan 1999 Marmara depreminde çok acı çekmiştik. Şimdi 6 Şubat 2023 depremleri ile acı çekiyoruz. Dört gün boyunca Fuar İzmir’e malzeme taşıdık, sadece kendimizi iyi hissetmek için, ama üzüntüyü gidermiyor bu olup bitenler. Sadece işe yarama duygusu yaşatıyor o kadar. Can kaybının önlenmesi her türlü ekonomik hesaplamanın ötesindedir ama önemsenmiş midir?Hangi rakamlara ulaşacağını dahi kestiremediğimiz, söylenen rakamlardan korktuğumuz kayıplarımız her düzeyde afete hazırlıklı olmak gereklidir diyenleri ciddiye almadığımızın ölçüsüdür.

Soru çok: 1999’da Marmara’da kentlerimizin bu boyutlarda bir depreme hem fiziksel hem de toplumsal olarak hazırlıksız yakalandığını hep birlikte yaşadık. Ders aldık mı?Benzer kayıpların bir daha yaşanmaması adına bilime kulak verdik mi?

Bilim insanları “Yakın gelecekte gerçekleşmesi muhtemel büyük bir depreme karşı ne kadar hazırlık yaptık, yapıyoruz?” diye sordular 24 yıldır.

Öncelikle“Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu” kabul edip ilkokuldan başlayarak bir eğitim programı yaptık mı?Sonuç ortada!

Bakar mısınız şu fotoğrafa… Öndeki iki blok bir müteahhidin yapısı, arkadaki iki blok başka bir müteahhidin. Öndekilerde yüzlerce insan öldü, arkadakiler de hasarlı ama kimse ölmedi.

***

Bu köşede zaman zaman iklim krizi başta olmak üzere dünyanın ve ülkemizin acil çözüm bekleyen risk unsurlarından söz ediyorum da bu durum günlük siyasetin ne kadar umurunda bilemiyorum, göremiyorum. Ülkemizin bir kısmı doğal olaylara diğer kısmı ise çevre krizi ile sosyolojik dönüşüme bağlı olarak gelişen çoklu riskler ve tehlikelerin tehdidi altında olduğunu yazıyoruz ama işe yaramayacağını sonuçta müteahhit lobisinin kazanacağını biliyorum.

1 Ocak 2019 yılında yürürlüğe girmiş Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasını inceliyorum pazartesi sabahından beri… Utanç ve kızgınlık duyguları yanyana geliyor. Sanırım gözden kaçmamıştır: BM tarafından geçmiş afetlerin ekonomik kayıp incelemelerine dayanarak yapılan hesaplara göre; afet öncesi risk azaltmaya harcanacak 1 birimlik yatırımın, afet sonrasında ortaya çıkabilecek ekonomik zararların 4-7 birimini kurtarabildiği, bunun yanı sıra çok sayıda can kaybının da önüne geçilebileceği bildiriliyor.

AFAD sitesinde yayımlamış: “Afetlere Karşı Güvenli Bina Yapım Sürecini” anlatıyor güzel güzel. Okusana, dinlesene kendine müteahhit diyen adam:Binaların afetlere karşı güvenliği, inşaatın başlamasından binanın kullanıma açılmasına kadar geçen tüm aşamaları kapsar.İmar Kanunu, Yapı Denetim Kanunu ve Belediyelerce uygulanmakta olan İmar Yönetmelikleri bu aşamaları belirler ve tanımlar. Oturduğumuz veya satın alınacak binaların ilgili deprem yönetmeliklerine göre yapılıp yapılmadığını sorgulamak gerekir.

Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da, Hatay’da afet risklerini azaltmaya yatırım yapılmış mıdır? Bir yıl önce, 6 ay önce oturulmaya başlanan apartmanın kağıt gibi yıkılmasını nasıl açıklayacağız?

Adana’da henüz satamadığı dairelerdeki çatlakları 7 Şubat günü sıvamaya çalışan müteahhit anlayışı ile!

Son sorularla bitirelim:

Yapı denetçileri diploma kiralıyorlar mı?Bu herkesçe kanıksanmış bir durum mu?

Müteahhitler 4 yıl öncesine kadar kendi denetçilerini kendileri seçebiliyormuş. Şimdi nedir durum?

Müteahhitler denetleme firması kuruyor ve kendi kendilerini denetliyormuş! Doğru mu?

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Anneler Günü Münasebetiyle: Sütveren Meryem Ayazması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yatak odasında tartışma!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Siyaset insanı bozuyor
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sahipsiz kalan eski İzmir…
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Nepotizm hastalığı ve belediyecilik...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva