Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Türkiye’deki tekstil sanayisinin akın akın Mısır’a akmasının yankıları devam ediyor. 6 ayda 300 firma konkordato ilan ederken, 200’den fazla firma da fabrikasını Mısır’a taşıdı. Bu kaçış nedeniyle ülkemizde 65 bin kişi işsiz kalırken, Mısırlı 100 bin işsiz istihdam edildi. Hazır giyim ihracatında yüzde 6’lık gerileme görüldü.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, bu tabloyla ilgili olarak Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulundu.

İŞÇİ GİDERİ, MALİYETİN 30 İLE 50’SİNİ OLUŞTURUYOR

Yurt genelinde Mısır’a kaçış devam ederken bu kaçışın temel sebebinin işçi maliyetlerinin yüksekliği olduğuna vurgu yapan Başkan Burak Sertbaş, tekstilcinin işçi maliyetinin yüzde 30 ile 50 arasında olduğunu öne sürdü. Sertbaş, Mısır’da işçi maliyetinin son derece düşük olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Asgari ücretin bir alım gücü kalmadı ama tekstil sektörü olarak asgari ücretin pek üzerine çıkamıyoruz. Bizim sektör, işçilik yoğunluklu bir üretim alanıdır. En büyük maliyet kalemlerimizden biridir, işçilik ve maliyetin yüzde 30 ile yüzde 50 arasındadır. Asgari ücret, bugünkü koşullarda yaşanacak bir asgari ücret değil ama dövize döndüğümüzde bir işçinin maliyeti maaşıdır, sigortasıdır, yemeğidir, servisidir, 1200 doları buluyor. Beyaz yakalıların yoğun olduğu büyük firmalarda bu rakam 2 bin doları buluyor. Oysa Mısır’da 150 dolar… Mısır’a kaçışın asıl sebebi, budur. Mısır hükümeti teşvik veriyor, Türk tekstil sektörüne çok güzel imkanlar sunuyor. Haliyle Türk tekstilcisi de gitmek zorunda kalıyor.”

İHRACATIN DEVAMI İÇİN DÖVİZİN ARTMASI GEREKİYOR

IBAN'la para transferinde büyük değişiklik yolda: Tarih belli oldu!
IBAN'la para transferinde büyük değişiklik yolda: Tarih belli oldu!
İçeriği Görüntüle

Ege Bölgesi’ndeki tekstilcilerin, Mısır’a gitmemek için aslanlar gibi direndiğini anlatan Başkan Burak Sertbaş, işlerini yaptıkları büyük markaların Mısır’a gitmeleri konusunda baskı yaptığını da iddia etti:

“Üretimini yaptığımız büyük firmalar da Mısır’a gitmemiz konusunda baskı yapar hale geldi. Mısır’a gidin diyorlar. Neden? Fiyatları, en azından eski seviyelerde tutabilmek için! Ege Bölgesi’nde faaliyet gösterirken Mısır’a giden kimse yok. Fakat Ege’den Mısır’a fason iş yaptırmak isteyenlerin olduğunu biliyorum. Fabrikasını Mısır’a taşıyan yok, ama şimdilik yok. Firmalar İzmir’den de uzaklaşır oldu. Üretim Anadolu’ya yayılmaya başladı. Alternatif kalmayınca, Mısır’a da gidilecek, bu işi sürdürmek istiyorsak! Bu şartlarda hazır giyimin Türkiye’de yapılması, günbegün zorlaşıyor. Evet, enflasyonu düşürmeye çalışıyoruz. Girdi artışı, enflasyonun yükselmesinin temel sebeplerinden biridir. Dövizin artması lazım ki, ihracat devam edebilsin. Sadece tekstil değil, tüm ihracatçı sektörler, doların düşük kalmasından şikayetçi durumunda. Girdilerimizin önemli bir bölümü yurtdışından dövizle geliyor. Burada bir katma değer katıp satıyoruz ama çarkı döndürmekte zorlanıyoruz.”

DEVLETTEN BEKLENTİLERİNİ AÇIKLADI

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, devletten beklentilerini de ortaya koydu:

“Burada devletin yapacağı şeyler de var. İşçilik maliyetlerimiz 400 dolar seviyelerinden 1000 doların çok üstüne çıktı. Hazır giyim sektörü zaten düşük karlarla çalışıyor. Çok butikvari katma değerli mal yaptığımız firmalarda bile fiyat konusunda anlaşmakta zorlanıyoruz. İşletmelerimizi ayakta tutmak adına ne olursa olsun, o siparişleri alıyoruz. Kar etmediğimiz kesin. Şunu net olarak söyleyebilirim ki; işimiz var, kârımız yok. Arkadaşlarla sohbetlerimizde işler nasıl dediğimizde onlar da aynı şeyi söylüyor; işimiz var, kâr yok, diyorlar. Nereye kadar dayanılır, bilemiyorum. Orta vadeli programdan anladığım kadarıyla 2026’da bu böyle gidecek, herhangi bir iyileşme, rahatlama beklemiyoruz. 2026’da dövizin hareketlenmesine izin verilmeyecek, gördüğümüz kadarıyla… Devlet, Merkez Bankası’ndan yüzde 3’lük artıyla döviz bozma hakkı sağladı; bu oranın yüzde 5’e, yüzde 7’ye çıkması gerekir. Krediye daha düşük maliyetle ulaşmamız sağlanabilir.”