Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntılar, sanayi üretimini de zora sokarken, ülkede son dönemde konkordato furyası esmeye başladı. KonkordatoTakip.com verilerine göre, kasım ayında mahkemeler 152 konkordato dosyası için geçici mühlet kararı verdi. Böylece yılın ilk 11 ayında toplam başvuru sayısı 1504’e ulaştı ve 2019 yılında kaydedilen 1387 başvuruluk rekor kırılmış oldu. Bu dönemde, 683 dosya için kesin mühlet kararı çıkarken, 612 başvuru reddedildi ve 71 firmanın konkordato talebi kabul edildi. Aynı süreçte İzmir’de 106 konkordato başvurusu gerçekleşirken, 30 şirketin başvurusu kabul edildi; 76 firmaya da geçici mühlet verildi.
11 AYDA TEKSTİL SEKTÖRÜNDEN 86 ŞİRKET BAŞVURU YAPTI
Çoğu zaman inşaat sektörü konkordato başvurusunda ilk sırayı alırken, bu kez zirve tekstile geçti, inşaat ikinci sıraya indi. Finans sorunları ve üretimde yaşanan sıkıntılar, firmaları konkordatoya sevk ederken, konkordato başvurularındaki bu artış iş insanlarını karamsarlığa itiyor. KonkordatoTakip.com verilerine göre 2024’ün 11 aylık sürecinde tekstil sektöründen 86, inşaatta ise 83 konkordato başvurusu yapıldı. Üçüncü sırada 35 başvuruyla metal ürün imalatı ve 31 başvuru ile gıda takip etti. Firmalara tanınan 3 aylık geçici mühlet, kesin mühlet kararıyla 1 yılı aştığı öğrenildi. TOBB verilerine göre 2024’ün ilk 10 ayında kurulan şirket sayısı, bir önceki yıla yüzde 12,2 oranında azalırken, kapanan işyeri sayısının da yüzde 21,2 oranında artarak 21 bin 230’a ulaştığı ortaya çıktı. Tasfiye edilen şirketlerin sayısı da yüzde 7,5 artışla 23 bin 659 olduğu belirlendi.
SERTBAŞ: DÖVİZ TUTULMASINDAN İLK CANI YANAN TEKSTİL OLDU
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birliği Başkanı Burak Sertbaş, tekstilde yaşanan bu tabloyu Egedesonsöz’e değerlendirdi. Üretim maliyetlerinin arttığını ancak gelirlerinin aynı seviyede artmadığını belirten Başkan Sertbaş, “Sadece işletmelerimizi yaşatmak adına sipariş alabilir durumdayız. Bazı firmalar konkordatoya gidiyor, bazıları kepenk indirip evine gidiyor. Bizim gibi firmalar da ayakta kalabilmek için çırpınıyor” dedi. Tekstilde konkordato ilan eden firmaların çok büyük bölümünün Doğu ve Güneydoğu’da olduğuna vurgu yapan Başkan Sertbaş, şunları söyledi:
“İzmir’de, Ege’de o kadar dramatik bir durum yok. Fakat tekstilde çok büyük sıkıntılar yaşadığımız doğrudur. Konkordato başvurularının artmasında birinci sebep, döviz kurunun tutulmasıdır. Döviz kurunun tutulmasının en baştaki etkisi, tekstilde görüldü. Bu işten ilk canı yazan bizler olduk. Biz para kazanamadığımız, inşaat sektörü de iş yapamadığı için ilk ikide yer alıyor. Biz, dolar, euro, kaç lira olmalı, tartışmasını çoktan geçtik. En azından enflasyon kadar dolar ve euro artsa da firmalarımızı yaşatabilsek! Kimi diyor 50 lira olmalı, kimi diyor 60 lira olmalı. Enflasyon kadar artmasa bile tık bir altında artmalı. Sonuçta işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz deniyor ama ihracatçıyı eziyoruz, ezdiriyoruz. Böyle bir handikapla karşı karşıyayız. Gittikçe sarmala giriyoruz. Bu sorunun ilk can yaktığı alan, tekstil sektörüydü. Çünkü bizim sektör limitli maliyetlerle iş yapıyor. Dolayısıyla dövizdeki küçük etkilenmeler hemen bizim karlılığımızı etkiliyordu. Ben Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis üyesiyim; orada da çok net gördüğüm bir şey var; sadece bizim hazır giyim sektörü değil, diğer sektörlerdeki sanayici de dövizin durumundan şikayetçi.”