Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- İzmir'in içme suyu ihtiyacının karşılandığı barajlardaki su seviyesi düşmeye devam ediyor.

Geçmiş yıllarda kuraklık nedeniyle tam doluluğa ulaşamayan barajlar, bu yılın 7 ayında da beklediği yağışları alamadı.

Yetersiz yağışlarla beraber iklim değişikliğine bağlı artan sıcaklıklar ve bilinçsiz tüketim barajlardaki su seviyelerine olumsuz yansıdı.

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, 18 Ağustos 2025 itibarıyla kente içme suyu sağlayan barajlardaki doluluk oranları, geçen yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde azaldı.

GEÇEN YILA GÖRE 3'TE 1 ORANINDA AZALMA
İzmir'in içme suyu ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılayan Tahtalı Barajı'nda doluluk yüzde 6,86 olarak ölçüldü. Bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 20,64 seviyesindeydi.

Doluluk oranı Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda yüzde 1,55, Güzelhisar Barajı'nda yüzde 57,55, Ürkmez Barajı'nda yüzde 10,36 ve Balçova Barajı'nda yüzde 27,66'ya kadar geriledi. İzmir'in su ihtiyacını karşılayan kaynaklar arasında yer alan Manisa'daki Gördes Barajı'nda ise geçen yıl yüzde 6,13 olan doluluk yüzde 0,08 olarak ölçüldü.

KESİNTİLER GEÇEN YIL BAŞLAMALIYDI
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, kesinti için geç kalındığını dile getirdi. Yaşar, kesintilerin geçen yıl başlaması gerektiğinin altını çizdi.

2020 yılında dünyada alınan önlemleri sıralayan Doğan Yaşar, Türkiye'de su krizine ilişkin hiçbir önlemin alınmadığına dikkat çekti. Su kesintilerinin geçen yıl başlaması gerektiğini belirten Yaşar, "Biz daha kuraklık yaşamadık. Bu kuraklık değil sıradan bir şey. 2020 yılında tüm dünya önlemini aldı. Amerika'da çim ekmek yasaklanmadı. Havuzların doldurulması, çok su isteyen bitkilerin sulanması yasaklandı. 2020'den sonra ciddi önlemler alınırken biz almadık. Kullanma suyu önemli değil. Biz suyun yüzde 78'ini tarımda harcıyoruz. Yüzde 18'ini sanayi de harcıyoruz. Geriye kalan yüzde 5 gibi kısmını kullanıyoruz. Biz 3-5 günde duş alsak da olur ancak tarım çöktü. Menderes Ovası'nda su yok. 2021 yılından beri Menderes Ovası'nda sorun var. Bizim rezerv olarak tutmamız gereken yeraltı suları var. Biz bunları hoyratça harcıyoruz. Manisa'da 40-50 metrelerden su çıkıyordu şimdi 450-500 metrelere düştü. Yeraltından su çekilmesi ciddi bir maliyet. Bizim en pahalı suyu kullanmamızın sebebi de bu. Bizim sularımızın yüzde 55'i yeraltından geliyor. Günden güne de derinleşiyor. Bu işleri bilen jeoloji mühendisleri ve hidro jeologlar vardır. Suyu bunlar bilir. Ancak Türkiye'de böyle bir şey yok. İZSU'da yönetim kurulunda işi bilen birileri yok. Çektiğimiz sorunların nedeni de bu. Bilenlerin olmaması.... Bilenler olsaydı geçen seneden itibaren su kesintileri başlardı. İşi sağlama almak ve rezerv tutmak açısından geçen sene kesintiler yapılmalıydı. Su bilimi, jeoloji mühendislerinin ya da hidro jeologların olayıdır. Ancak bir onlar karışmıyor, suya herkes karışıyor. Geldiğimiz nokta bu" dedi.

BU NASIL MÜHENDİSLİK?
Türkiye'de 3 önemli şehrin barajlarında sorunların yaşandığına dikkat çeken Doğan Yaşar, " Melen Barajı'nın gövdesi çatlak. Gördes Barajı su tutmuyor. Ankara'daki Çamlıdere Barajı'nda sorun var. 2010'dan sonra barajlarda sorun çıktı. Gördes Barajı 400 milyon metreküpten fazla, Tahtalı Barajı'ndan da büyük bir baraj. Melen Barajı 700 milyon metreküp. İstanbul'un yüzde 65, 70'ini halledecek bir baraj ancak inşaatlarında büyük yanlışlıklar var. Melen'de gövde tamir edilemiyor. Yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Gördes'in doluluğu yüzde 10'u geçmiyor. Bir yerden sonra boşalıyor. Olası deliklerin nerede olduğunu bulmak çok zor. Baraj bittikten sonra sorunu bulmak ve tamirini yapmak zor. Bu nasıl mühendislik?" dedi.

SUYU DENETİM ALTINA ALIN

Yaşar şunları söyledi;

"Mümkün olan her yere baraj ya da yeraltı barajı yapılmalıdır. Göletler yapılmalı. Bunlar yeraltı suyunu ve kuyuları besler. Bütün kuyuların denetim altına alınması olayı vardı. Türkiye'de 550 bin kuyu var bunun 100 bini kaçak. Bunlarla ilgili önlem alınmak istendi ancak 5 bin kuyudan sonra denetim bitti. Yapılması lazım. Suyun denetim altına alınması lazım. Bireysel kuyulardan kaçınılması lazım. Kooperatifler eliyle suların halledilmesi lazım."