Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ  - Tarımda ve çiftçi sayısında yaşanan ciddi azalma, üretimin geleceği hakkında endişelere yol açıyor.

Bir yanda yüksek maliyetler nedeniyle tarımı bırakanlar, diğer yanda son çare arazisini imara açanlar…
Çiftçiler, bu yıl hangi ürünü ekse zarar edeceğini düşünüyor. Öte yandan üreticilerin destek kapısı olan tarımsal kalkınma kooperatiflerinde de durum hiç iç açıcı değil.

Egedesonsöz’e konuşan Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Murat Kulaç, tarımsal üretimde yaşanan son durumu ve kooperatiflere olan etkisini aktardı.

“MEVCUT POLİTİKAYLA TARIMIN DEVAM ETME ŞANSI YOK”
Kulaç, açıklamasında  tarımda iş gücünün düştüğünü, yaş sınırının 55’e dayandığını söyledi. Tarımda teknoloji kullanımının artması gerektiğine dikkat çeken Kulaç, “Maliyetlerin artışı elbette üretimi zorlaştırıyor. Çok zor koşullarda üretim yapmaya çalışıyoruz. İş gücü açısından yaş 55’e çıkması ayrı bir zorluyor. Mevcut tarım politikaları ile tarımın devam etme şansı yok. Avrupa Birliği’ndeki tarım politikalarının Türkiye’de uygulanması gerekiyor. Avrupa’da önceden  50-500 bin arasında olan tarım işçisi sayısı üçte bire düşmüş vaziyette. Şu anda Avrupa’da tarım teknolojileri kullanılıyor, daha fazla üretim yapılıyor. Türkiye de bu çizgide ilerlemek zorunda” dedi.

“ÜRETİMDE ORTAK KALMADI”
Kooperatif olarak üreticiye destek vermenin de zorlaştığını dile getiren Kulaç, “Çiftçiye destek konusunda kooperatifimiz kurulduğu andan itibaren üreticiye destek veriyor ama şu an üretimde ortak kalmadı. Tarım arazilerinin imara açılması, artı değerin çok artması sonucunda ortak arazilerde sarkma durumu meydana geldi. Yeni modeller üzerinde çalışıyoruz. Ancak işimiz zor. Dağ köylerinde hayvan azalsa da bir üretim devam ediyor az da olsa” ifadelerini kullandı.

“DEVLET DESTEĞİ DİYE BİR ŞEY YOK”
Tarımda devlet desteğinin yetersiz olduğuna vurgu yapan Kulaç,  “Devlet desteği çok komik durumda. Devletin destek veriyorum dediği destek mazotta 25 bin TL geçen yılda. Gübre de 15 bin TL. Ayda 80 bin TL mazot kullanılıyor, gübre de keza öyle. Destek diye bir şey yok. Şu an işletme, yüzde 35 kendine yüzde 65 devlete çalışıyor. Mevcut vergi sisteminde durum böyle” şeklinde konuştu.

“30 YIL SONRA AÇLIK SAVAŞLARI BAŞLAR"

Tarımın yeniden toparlanması için çözüm önerilerini aktaran Kulaç şunları söyledi:

“Öncelikle küçük üreticilerin Tarım Kredilerine, Ziraat Bankası’na olan borçları durdurulmalı, 10 yıl içinde faizleri silinerek küçük taksitlerle ödettirilmeli. Tüm araziler ipotekli, bu ipoteğin kaldırılması lazım.  Çiftçinin üretime geçmesi için tohum, gübre desteği komple verilmeli. Dağ köyleri dahil köyler mahalleye çevrildi. Köylerin mahalleye çevrilmesi tarımı sekteye uğrattı. Biz orada zaten kaybettik. Köylere eski statüsü, alınan mal varlıkları ile beraber geri verilmeli. Köylerde yaşanabilir alanlar kurulmalı, ziraat odaları, okullar açılmalı. Ancak bu şekilde genç kuşağı üretime özendirebilirsiniz diye düşünüyorum. Son sözüm, bu tarım politikaları ile 30 yıl sonra açlık savaşları başlar”