Tanrıkulu, 'Anayasa Mahkemesi, seçim öncesi ifade, haberleşme ve serbest seçim hakkına ağır bir müdahale teşkil eden TİB'in bu hukuk dışı uygulaması nedeniyle başvuruyu öncelikli olarak incelemiş ve TİB'in yürütmeyi durdurma kararını uygulamamasını da dikkate alarak başvurumuzu esastan görüşmüştür AYM, Twitter'ın kapatılmasının Anayasa'nın 26. Maddesinde korunan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale olduğu kararına varmıştır. Bu kararı derhal uygulaması gereken TİB, AYM'nin kararını da 24 saat gecikmeli olarak yerine getirmiş ve Twitter.com adresini erişime açmıştır. Sosyal medya, modern demokrasilerin en önemli ifade özgürlüğü, haberleşme ve iletişim araçlarından birisidir. Bu alana ölçüsüz ve hukuk dışı müdahalenin özgürlüklere ağır bir darbe olduğu aklı başında herkes tarafından ifade edilmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin AİHM içtihatlarına uygun ve yol gösterici olan bu kararına sıfatı Başbakan olan bir siyasetçinin saygı duymadığını ifade etmesi kuvvetler ayrılığı ilkesine, demokrasiye, özgürlüklere de tahammülü ve saygısı olmadığının göstergesidir. Temel hak ve özgürlüklerin millisi-gayrimillisi olmaz. Özgürlükler ve insan hakları insanlık tarihinin ortak kazanımlarıdır.
Anayasa Mahkemesi'nin hukuka ve insan harklarına uygun bu kararına 'gayrımilli' iddiasıyla karşı çıkmak da izaha muhtaç bir zihin karışıklığıdır. Tayyip Erdoğan'ın AYM kararına saygı duymadığını açıklaması ve bir AKP yetkilisinin AYM kararını 'gayrimilli' olarak yorumlaması sonrasında Twitter kullanıcısı olan AKP'lilere düşen görev siyasi ve ahlaki olarak, sosyal medya platformu Twitter.com adresini kullanmamalarıdır' dedi.





