EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, önceki dönem belediye başkanı Tunç Soyer'in Kültürpark'taki programda İZFAŞ tarafından konuşmasının engellendiği ve Çiğli Arıtma Tesisi’ndeki 4’üncü faz açılışına davet edilmediği yönündeki değerlendirmelerde bulunmuştu.
Tugay, açılış için genel bir davet yapıldığını ve kimseye özel davetiye gönderilmediğini belirtirken Kültürpark'taki forumun izin alınmadan yapıldığını, Soyer'in konuşmasının engellenmemesi yönünde ilgili birime talimat verdiğini ancak Soyer'in konuşma yapmaktan imtina ettiğini söylemişti.
Tugay ayrıca Soyer'in açıklamalarının kendilerini zor durumda bıraktığını ve bundan oldukça rahatsız olduğunu da eklemişti.
Konuyla ilgili olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem başkanı Tunç Soyer açıklama yaptı.
Yazılı açıklama yapan Soyer şunları söyledi:
Türkiye olağanüstü günlerden geçiyor. Demokrasi, adalet, hak, hukuk kavramlarının sözde muktedirler tarafından paspas edildiği bu günlerde, aynı partiden, aynı hedefe koşan insanlar olarak bu güne kadar, Cemil Bey’in yarattığı meselelerle kamuoyu önüne çıkmaktan imtina ettim, hicap duydum, sustum.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı , gençler, emekçiler içerdeyken kişisel algılanacak tartışmalara girmekten kaçındım.
Sayın Cemil Tugay’la yaşadıklarımı anlatmamak, polemiğe sebep olmamak için gayret gösteriyorum.
Ancak son yaptığı açıklamalar, bardağı taşırdı ve bir itibar suikastine dönüştürdü.
Sayın Cemil Tugay yaptığı açıklamada, Çiğli 4. Faz açılışına gitseydim, “Niye geldin?" demeyeceğini söylemiş. Elbette böyle bir şey diyemezdi. Çünkü makamı ve görevi hiç bir vatandaşa bunu demek hakkını kendisine vermez.
Kimseye özel davette bulunmadığını ve 4. Faz açılışı için özel bir davet vermesi gerektiğini düşünmemiş.
Olabilir, Sayın Tugay, Körfez’in temizliği için en büyük yatırımlardan birinin açılışına önceki dönem başkanını davet etmek ihtiyacı duymamış olabilir. Bunu olsa olsa nezaketsiz bulabilirsiniz.
Ancak, kendisi göreve gelmeden önce yapılan ihaleyi, atılan temeli, yarıdan fazlası tamamlanan inşaatı, o dönem gösterilen olağanüstü gayreti görünmez kılmak isterseniz, o nezaketsizlikten fazlası olur. Bu davranış biçimi ne ülkede talip olduğumuz iktidar için vatandaşa güven verir ne de parti emekçilerinin sadakat ve liyakatini arttırır. Olsa olsa “İki başkan arasında bir husumet var, hiç anlaşamıyorlar, yazıklar olsun” dedirtmiş olursunuz.
Bugüne kadar, kişisel bir meselem olduğu algısını yaşatmamak için göğsüme taş basıp sustum.
İzmir Barış Forumu panelist olarak ismimi verdiğinde İZFAŞ tarafından “Herkese kapımız açık ama Tunç Soyer olmaz” denildi. O zaman bile bununla ilgili konuşmamaya gayret ettim. Soran gazeteciler oldu, onlar bilirler, “bu soruyu bana sormayın, muhatap İZFAŞ, İzBB ve Barış Forumudur” dedim.
Sayın Tugay açıklamasında panelin programda olmadığını, son anda dile getirildiğini, bu nedenle İZFAŞ yetkililerinin duruma karşı çıktığını, kendisine "iftira" atıldığını söylemiş. Oysa söz konusu panel ve program günler öncesinden duyurusu yapılmış bir etkinlikti ve karşı çıkılan husus benim konuşma yapacak olmamdı.
Hep söylerim; “Bizi bilen bilir, bilmeyen kendi gibi bilir”
Ben ne şov yaptım ne mağduriyet çıkartmaya çalıştım. İsmim sansürlenince etkinlik bir foruma dönüştürüldü, ben de foruma dinleyici olarak katıldım.
Barış Forumu arada olmasa, yalan belki sürdürülebilirdi ama o paneli iptal eden, foruma dönüştüren herkes bu sansüre şahittir.
“Hiç kimse yalanını sonsuza kadar sürdüremez, yalanı sürdürmek için yeni yalan söylemek zorunda kalır” derler…
Cemil Tugay’a çağrımdır. Ben, onun şu an oturduğu koltukta 5 yıl oturdum.
İzmir seçmenine, kendi içinde kavgalı görüntüsü vermenin, CHP’ye gösterdiği sadakati zorlamanın vebali ağır olur. Parti hukukunu koruma, partiyi kendi içinde kavgalı göstermeme sorumluluğu öncelikle parti adına görev yapan kişilere düşer.
Sayın Cemil Tugay, benimle uğraşmayı bırakın. Beni konuşturmamaya çalışarak, unutturmaya çalışarak, ne susturabilirsiniz, ne bıraktığım izleri ortadan kaldırabilirsiniz.
Halef, selef olarak bu şehre ve bu memlekete karşı sorumluluklarımız var ve aynı parti çatısı altında mücadele etmeye devam ediyoruz.
Siz, İzmir’e hizmet etmeye gayret edin. Bana ihtiyaç duyacağınız her yerde, her zaman elimden geleni yapmaya hazır olduğumu söyledim. Böyle bir ihtiyaç duymayabilirsiniz ama beni düşmanınız olarak görmekten de vazgeçin.





