CHP’nin kongreler takvimi işleyerek ilerlemeyi sürdürüyor… Parti içi seçimlerle ilgili tüzük değişikliklerine zorunlu olarak da uyuluyor…
Böyle olunca da Belediye Meclisi Üyeleri, belediye ve iştiraklerinde çalışanlar, ilçe kongresi delegesi bile olamıyor. Ama, kimi listelerde kısıtlıların ; anne baba, abla kardeş ve diğer aile üyeleri, hısımlar, akrabalar, eş dost gibi yakınlar… bolca bulunuyor!
Hele de kimi belediye meclis üyelerinin tüzük yoluyla ekarte edilmelerine rağmen de ; yayınlarıyla, ellerinde dosyalarla canhıraş dolaşarak, kimi yöneticilere ram olmaları da dikkat çekiyor…
Onların da, sanki meydan savaşı kazanmış bir muzaffer komutan edasıyla, ‘Kocatepe’ taklidi fotoğraflar vermeleri de, ironik karşılanıyor!
Hırslanan bu kısıtlılara karşı, frenleyici karşı önlemler alınmadığı, etik kurallar da pek önemsenmediği için ; yanlış ölçülerin baskınlığı daha da artacağa benziyor…
Sonuç da, genelin öngörüsü gibi ; ısmarlamalı kongre dönemlerinin, başlayacağı sanılıyor!
***
CHP Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, Belediye Başkanlarına bir genelge göndermişti…
11 Temmuz tarihli bu genelgede gerekçeleri de gösterilerek ;
Belediye şirketlerde görevli tüm belediye meclis üyelerinin bu görevlerinden ivedilikle ayrılmalarının sağlanması… istenilmişti!
Genelgedeki tespitler yerinde ve halen de geçerliliğini koruyor… Sayılanlara ayrıca şunlar da eklenebilir ;
*Seçme hakkı, Yürütme organının (Başkanlığın) takdirinde olmakla beraber, grupsal parti çalışmalarında, eşitler arasında ayrıcalık ya da, ayrımcılık olarak algılanabilme olasılıklı, kast sistemi çağrışımlı bir yol da açılmamalı!
*Belediye Meclisi karar organı olup, üyesinin aynı zamanda yürütme organında yer alması, bir benzetme ile, yasama ile yürütmenin birleşmesi sayılabilir. Bu durum, parti görüşü olarak da, şiddetle karşı çıkılan bir süreçtir.
Kaldı ki, bu birleşiklik ; görev alınan şirketin en azından sermaye artırımının meclisçe karar altına alınmasında, bir etik sorunu olarak da karşıya çıkabilir…
*631 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 12. maddesi kapsamında ; Belediye Meclisi komisyonları huzur hakkı ile, şirket yönetim kurulları huzur hakkı arasında, tercihte bulunma zorunluluğu bulunduğundan, tercih dışı kalan alanlardaki çalışmalarda, bir duralama hali de söz konusu olabilir…
Genel olarak belediyelerde bu genelge hükümlerine uyulmuş olsa da, bazılarında halen de uyulmamış bulunulduğu, basında eleştirisel olarak da yazılıp çiziliyor…
Parti otoritesiyle de ilgi kurulan ve kamuoyunu sürekli meşgul eden uyulmama olaylarının ;
Parti hukuku hükümleri de gözetilerek, üyelik sorumluluğu ve etik değerler yönlerinden bir irdelenmesi de gerekiyor…
***
Hani, sloganlaşan ‘hak hukuk adalet’ kuralları da, etik kurallar da siyasetin ve adaylıkların eşit koşullarda yapılmasını arzu eder. Ancak, kamu gücünün ister istemez görünürde bile olsa sağlayabileceği avantaj algısı, bu kuralları zaafa uğratabilir…
Bu bakış açısıyla ; sağlayabileceği sonuçlar
için ; Cemil Başkanın bazı görevden alma tasarruflarını, bu yönlerden irdelemekte de yarar var…
Ne varki eğer varsa bu ölçü, benzerleri için de uygulanmalıdır ki, Cemil Tugay Başkanın totalci yaklaşımında, bundan kuşku da duyulmamalı…
***
Biterken,
Bir soruna karşı çıkmazsak, ona katkıda bulunmuş oluruz.
Bir Afrikalı bilge de diyor ki ; senin gerçeğin
var, benim gerçeğim var… Bir de Gerçek var!
İyi Pazarlar…