Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Sabancı Holding bünyesinde yer alan EnerjiSa'nın Aydın’ın Germencik ve İzmir’in Tire ilçeleri sınırlarında yapmak istediği Dampınar Rüzgar Enerji Santrali için harekete geçti.
ÇED sahasına iş makinelerini sokan şirket türbinlerin dikileceği noktalarda ağaç kesimine ve dinamit kullanarak yol açmaya başladı. Proje dosyasında yer alan bilgilere göre türbin ve inşa edilecek yollar için en az 2 bin ağaç katledilecek.

‘KATLİAM YAŞANIYOR, KÖYLÜLER İSYANDA’
Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan Germencik Çevre Derneği Başkanı Halil Çetinkaya bölgede bir katliam yaşandığını belirterek “Kartal Dağı’nda bir katliam yaşanıyor, bir hoyratlık yaşanıyor Çevredeki incir üreticileri mağdur, ormanlar yok ediliyor, yollar açılıyor. Yani sorumsuzluk içerisinde bir faaliyet sürdürülüyor. Köylüler isyanda. Nereye başvuracakları, ne yapacakları bilmiyorlar. Gittiklerinde hiç ilgilenen olmuyor. Derdini dinleyen olmuyor” dedi.

İNCİR AĞAÇLARI HASTALANDI
Bölgedeki incir ağaçlarının çalışmalardan olumsuz etkilendiğini ileri süren Çetinkaya “İncirimiz gidiyor. İncir ağaçları tozdan hastalık buldu. Bölgenin yöneticileri yani bir yıl emek çekiyorlar, yüzüne bakıyorlar. Bundan hayatlarını, burun parasını hayatlarını idame ettirecek insanlar maalesef tozdan ürün üzerine alamıyorlar, alamayacaklar. Sıkıntı büyük orada. Bunların bir an önce durdurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘KARNIMIZ AÇKEN KENDİMİZİ ŞARJ EDEMEYİZ’
Yer seçiminin yanlış olduğunun altını çizen Çetinkaya şunları söyledi:
Yani enerji tamam elbet gerekli. Bu ama bunun üretmenin alternatifleri var. Dünyada birinci sınıf tarım toprağında enerji üretimini yapalım diyen ikinci bir ülke yok. Jeotermaller, ondan sonra rüzgar gülleri, güreş santralleri. Dünyada gıda ve temiz su giderek dönemini artırıyor gördüğümüz gibi. Önümüzdeki süreç ne enerji savaşı ne petrol savaşı ne de teknoloji savaşı. Önümüzdeki süreç dünyanın sadece temiz gıdayı, temiz suyu elinde tutabilen toplumlar dünyayı yüklenen toplumlar olacak. O yüzden suyumuzu, havamızı, toprağımızı, gıdamızı korumamız gerekiyor. Evet maalesef bugün de çok geri durumdayız. Bir şeyler yönetenler, ülkeyi yönetenler bu ayrıntıyı gözlerinden kaçırıyor. Sadece maden olarak görüyor, enerji olarak görüyor, para olarak görüyorlar ama karnımız acıktığı zaman kendimizi şarj edemeyiz.

NELER YAŞANDI?
Proje Tire Belediyesi ve bölgede halkı tarafından açılan davada Aydın 1'inci İdare Mahkemesi tarafından yargıya taşınmıştı. Yerel mahkeme projenin bölge üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED kararını iptal etmişti. Mahkeme kararında projedeki direklerden birinin tarım arazisi üzerinde kaldığına, direkler arasındaki ulaşım yollarının incir ve zeytin bahçeleri içerisinden geçecek şekilde planlandığına, tesisin güney sınırında dikili tarım arazilerinin olduğuna, ağaçlardan verim alınabilmesi için ihtiyaç duyulan başta arı olmak üzere böcek popülasyonuna yüksek hızla dönen kanatların önemli ölçüde zarar vereceğine dikkat çekildi. Kararda, RES faaliyetinin neden olacağı habitat kayıplarının ve habitat parçalanmasının nasıl telafi edileceğinin projede yer almadığı vurgulanmıştı.

DANIŞTAY’A TAŞINDI
Karar şirket tarafından yargıya taşındı ancak bilirkişi raporuna rağmen Danıştay'dan döndü. Danıştay 4. Dairesi 'ÇED olumlu’ kararını hukuka uygun bularak yerel mahkemenin kararını bozdu. Karar üçe iki oy çokluğu ile alındı.
PROJE ORMAN, MERA VE TARIM ALANINDA
Proje tanıtım dosyasına göre Dampınar RES için 11 türbin dikilmesi planlanıyordu. Kapıkaya Devlet Ormanı ile Kartal Devlet Ormanı sınırları içerisinde kurulması planlanan RES projesi 1/100 bin Ölçekli Aydın-Muğla-Denizli ve İzmir Manisa İlleri Çevre Düzeni Planında orman, mera ve tarım alanı statüsünde yer alıyor. Proje alanın etrafında tarlalar, incir ve zeytin bahçeleri bulunuyor.





