Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Yıldıray Yalınız, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar’a yanıt verdi.
Tartışmalı geçen EBSO Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nda Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Yıldıray Yalınız, komisyon toplantısında yaşananları dile getirerek, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar’a ‘Şeffaflığınız nerede kaldı?’ diye sert çıkmıştı. Yorgancılar, “Söyleyeceğin olursa bir sonraki mecliste konuşursun. Hesapları İnceleme Komisyonu’nun ne şekilde çalışacağı kanunda açık ve net bir şekilde yazılmıştır. Sen önce kanunu oku, anlatayım istiyorsan" demişti.
Dilek ve temennilerde konuya dair konuşmak üzere söz alan EBSO meclis üyesi Yıldıray Yalınız şunları söyledi:
'İSTERSENİZ SİZ MAHKEMEYE BAŞVURUN'
“Ocak meclisinden kalan cevap hakkımı kullanmak istiyorum. Ocak ayı meclis konuşmamız bir haber sitesinde “Ender başkan racon kesti’ manşetiyle verildi. Racon bir anlaşmazlığı kabadayılık dünyasındaki kurallara göre sonuca bağlamak olarak geçiyor. Adımın bu jargon adı altında geçmesine üzüntü duydum. Kabadayılıkla işimiz olmaz. Demek ki basın mensubu arkadaşımız Ender Başkanın tavrını böyle değerlendirmiş. Kalemine emeğine sağlık. Ben olsam ‘ders vermeye’ çalıştı diye görürdüm. Benim bu kürsüden verdiğim mücadele EBSO’nun kimlik mücadelesidir. Meclis adına çalışma yapan bir komisyona hiçbir şekilde bilgi aktarımı engellenemez. Hiçbir makam meclisin üzerinde değildir. Ender başkanım, malumunuz son günlerde popüler hale gelen ‘mahkeme ver’ söylemine şöyle yaklaşıyorum. Ben asla EBSO’yu mahkeme vermem ve ben böyle bir densizlik yapana da sessiz kalmam. İsterseniz siz yönetim olarak mahkemeye başvurun. Bu daha uygun olur. Hatta ve hatta ekonomist akademisyenlere başvurun. Bakalım bu meclis kaçıncı şahıs. Eğer sizin dediğiniz gibi bu meclis üçüncü şahıs hükmündeyse o zaman bu meclisin aldığı tüm kararları gözden geçirmeyi gerektirir. Ender başkanım yaptığım konuşmanın hiçbir yerinde saygısızlık yoktu. Ama siz her zamanki manipüle edici tavrınızla ‘bana idrak edemiyorsanız’ dediniz. Sanırım bu hitap saygı kuralları içerisinde kalıyor. Benim de kullanmam bir mahsur ve saygısızlık içermez. Gösterdiğiniz kitapçığı defalarca okudum ve idrak ettim. Sanırım siz idrak etmekte zorlanıyorsunuz. Esasen 3 basit şeyin cevabını istedim sizden. Siz cevap vermek yerine konuyu istediğiniz mecraya çekmeye çalıştınız. Sayın başkan tecrübe dediniz. Sizin gibi üstün çıkma güdüsüyle yapılırsa o ‘tecrübe’ olmaz. Yalnız öğrenmenin yaşının olmadığını bir kez daha gösterdiniz."
‘BİZE DEĞİL ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE AÇTINIZ’
Başkandan sonra konuşulmaz ama son sözü meclis üyeleri söyler. Konuşmanızda her ay hesaplarınızın dışarıdan ücret karşılığında kontrol ettirdiğinizi söyleyerek teyitte bulundunuz. Eğer bu hesapları kalem kalem değil bütçe gerçekleşmesi üzerinden kontrol ettiriyorsanız Hesapları İnceleme Komisyonu’nda olduğu gibi bunun ne kadar bir mali kontrol olduğu değerlendirilmelidir. Aksini ise meclise ve meclisin görev verdiği komisyona açmadıklarınızı dışarıdan hizmet aldığınız mali müşavire açıyorsanız işte o kişi üçüncü şahıs olur ve bu da usule aykırıdır. Size aldığınız resmi görüşü istememe rağmen bana vermediniz. Lütfen ekrana yansıtın bir okuyalım. Bakalım ‘hesapları inceleme komisyonu üçüncü şahıs mıdır’ diyor ya da ‘hesaplara bakar ya da bakamaz’ diyor mu? Şimdi ise yeni bir konu gündem oldu. Mahkeme yolu göstermek. Hadi bakalım, hayırlısı. Acaba başka daha neler göreceğiz.
SANAYİ ODALARI YENİDEN YAPILANMALI
Bunca yıldır en güçlü sanayi odasını yönetiyoruz. Stratejik ve milli sanayi politikalarının oluşturulması adına nasıl bir rol çalışma yaptınız ve siz İzmir geneline dair sürdürülebilir bir sanayi envanteri var mı? Meslek liseleri için uygulanacak stratejik yazılım bir projeniz var mı? Yılardır EBSO gibi stratejik bir güce sahip oldunuz? Sanayi politikalarını ortaya koyup arkasında durdunuz mu? Acaba bu konularda bir öz eleştiri yapmanız doğru olmaz mı?. Değerli meclis üyeleri ülkemiz odaları özellikle sanayi odaları yeniden yapılanmaya ihtiyaç duymaktadır. Üretim yoksa kalkınma hayaldir noktasında kullanıyorsak ülkemizin sanayi politikalarını, siyasi üstü görmeliyiz. Sanayi odalarımızı bu politikaların merkezi haline gelecek şekilde dönüştürmeliyiz
