EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Odası ve Yeni Asır Gazetesi, İzmir 2. Kentsel Dönüşüm Zirvesi düzenledi. İzmir Ticaret Odası Kongre Salonu'nda yapılan zirveye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay başta olmak üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Ömer Bulut, İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, siyasi parti ve sektör temsilcileri katıldı.
Zirvenin açılışında konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile Dünya Bankası'nın birlikte yürüttüğü "İklim ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi" kapsamında İzmir'in pilot il seçildiğini hatırlattı. Özgener "Kentimiz, sahip olduğu doğal kaynaklar, demografik dinamizm ve üniversite-sanayi iş birlikleri açısından büyük fırsatlar barındırıyor. Bildiğiniz gibi, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile Dünya Bankası'nın birlikte yürüttüğü "İklim ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi" kapsamında pilot il seçilerek bu potansiyelimizi daha somut adımlara dönüştürme fırsatını yakaladık. Proje kapsamında ülkemizin kullanımına sunulan 330 Milyon Euro’luk krediden kentimizin faydalanmasını önemsiyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı tarafından yürütülen proje ile üst limit 2,5 milyon lira olmak üzere, faiz oranı %0,69 olan bu finansman fırsatıyla, kentsel dönüşüm faaliyetlerinin nitelikli ve hızlı bir şekilde ilerlemesi için hak sahiplerine 180 ay vadeyle ödeme imkanı sağlanıyor." dedi.
Özgener'in konuşmasının tam metni şu şekilde:
Yeni Asır Gazetesi ve Odamız işbirliğiyle ikincisini düzenlediğimiz “Kentsel Dönüşüm Zirvesi”ne ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz.
Sözlerime yoğun programları arasında bizlere vakit ayırarak toplantımıza katılan Bakan Yardımcımız Sayın Ömer Bulut’a teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Sayın Bakan Yardımcımızın, özellikle TOKİ Başkanı olarak görev yaptığı dönemde
kentimiz ve ülkemiz için çok önemli çalışmaları oldu. Hepimizi derinden sarsan İzmir depreminde yaralarımızın sarılmasında her zaman bizlerin yanındaydı.
Sayın Bakan Yardımcım; kentimizin tüm paydaşlarıyla bir araya gelerek başlattığımız “Birlikten İzmir Doğar” kampanyası kapsamında öncelikle TOKİ tarafından yapılan konutların depremzede ailelerimize devri konusunda sürecin hızlandırılmasında bize destek oldunuz. Bugün depremzede ailelerimiz evlerinde huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşıyorsa, bunda sizin payınız çok büyük Ayrıca, depremzedelere kira ve taşınma konularında yapmış olduğunuz yardımlardan dolayı da teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Küresel ölçekte değişen yaşam biçimleri, ekonomik gelişmeler ve teknolojik dönüşümler; kentlerimizin fiziksel ve sosyo-mekansal yapısını ve yerleşme dinamiklerini temelden etkiliyor. Dolayısıyla kentsel dönüşümü ele alırken, fiziksel dönüşümün yanı sıra; sosyal, ekonomik, çevresel ve teknolojik boyutlarıyla kentlerimizi nasıl daha dirençli, daha iyi yaşanabilir ve kapsayıcı hale getirebileceğimizi tartışmak zorundayız.
Günümüzde kentsel dönüşümün; afetlere dayanıklı, enerji verimli, sosyal uyumu gözeten, yerel ekonomiyi canlandıran ve dijital çözümlerle desteklenen akıllı kentsel alanlar yaratma hedefiyle ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu bağlamda bakıldığında; kentsel dönüşüm, birçok başlığı kapsayan bütüncül bir planlama yaklaşımını zorunlu kılıyor. İzmir özelinde değerlendirme yaptığımızda; deprem, yangın ve sel gibi afetlerinyaşandığı, düzenli yapılaşma konusunda hızlı adımlar atılmasının zaruri olduğu, yoğun nüfus artışına paralel ulaşım ve altyapının güçlendirilmesine ihtiyaç duyulan bir tabloyla karşı karşıyayız.
Kentimiz, sahip olduğu doğal kaynaklar, demografik dinamizm ve üniversite-sanayi iş birlikleri açısından büyük fırsatlar barındırıyor. Bildiğiniz gibi, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile Dünya Bankası'nın birlikte yürüttüğü "İklim ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi" kapsamında pilot il seçilerek bu potansiyelimizi daha somut adımlara dönüştürme fırsatını yakaladık.
Proje kapsamında ülkemizin kullanımına sunulan 330 Milyon Euro’luk krediden kentimizin faydalanmasını önemsiyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı tarafından yürütülen proje ile üst limit 2,5 milyon lira olmak üzere, faiz oranı %0,69 olan bu finansman fırsatıyla, kentsel dönüşüm faaliyetlerinin nitelikli ve hızlı bir şekilde ilerlemesi için hak sahiplerine 180 ay vadeyle ödeme imkanı sağlanıyor.
Bununla birlikte, sürecin daha etkin ve verimli işleyebilmesi adına önemli bir yapısal soruna dikkatinizi çekmek istiyorum. Mevcut durumda; başvurular ancak yapı ruhsatı alındıktan sonra yapılabiliyor. Bu; hem zaman kaybına yol açıyor hem de sürecin planlama aşamasında desteklenmesini zorlaştırıyor.
Mimari projelerin ön onay sürecinden geçtikten sonra başvuruların kabul edilmesine yönelik bir uygulamaya geçildiği taktirde; kredi kullanımının erken aşamada devreye alınması ve bununla birlikte işlemlerinde hızlandırması sağlanabilir.
Ayrıca üzerine kayıtlı bir konutu olmayan orta ve dar gelirli vatandaşlarımız ile şehit ve gazi yakınlarımıza, emeklilerimize ve engelli vatandaşlarımıza yıllık %0,25 finansman indirimi yapılıyor.
Finansal anlamda verilen bu teşvikler, kentimizin kentsel dönüşümüne önemli katkılar sunuyor. Bu noktada, sadece binaların yenilenmesi değil, günümüz koşulları ve ihtiyaçlarıyla entegre edilmiş, bütünsel bir kentsel dönüşümün de yapılması için çaba sarf etmemiz gerekiyor.
Burada, özellikle enerjiye olan talep çerçevesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının şehir planlamalarının ve inşa edilecek bina projelerinin merkezine alınması gerektiğini de vurgulamak istiyorum.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının şehrin dört bir yanına entegre edilerek ortaya konulan kentsel dönüşüm planlamasında; güneş panelleriyle donatılmış kendi elektriğini üreten binaların ve rüzgar enerjisinden faydalanarak kendine yeten yaşam alanlarının oluşturulması hiç kuşkusuz önem arz ediyor.Bu dönüşüm sayesinde çevrenin korunmasının yanında,enerji bağımlılığımızın azaltılmasıyla “Enerji Güvenliği”mizin daha da güçlendirileceğine inanıyoruz.
Üyelerimiz tarafından sıklıkla gündeme getirilen bir diğer konu ise; şehirleşmenin yoğunlaştığı bölgelerde, tarım ve orman vasfında olmayan bazı alanların imara açılması konusu.
Tarım topraklarımızı korumayı öncelikli hassasiyetimiz olarak görüyor, sanayi, konut ve tarım alanlarının birbirinden ayrıştığı dengeli bir mekânsal planlama olması gerektiğini her platformda vurguluyoruz.
Biz, İzmir’in geleceğini şekillendirecek kentsel dönüşüm sürecinin; merkezi ve yerel yönetimler, planlamacılar, meslek odaları, akademisyenler, özel sektör ve elbette vatandaşlarımızın ortak aklıyla yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede, kentteki konut ve sanayi alanlarının iç içe geçerek yaşam kalitesini tehdit etmemesi adına yürüttüğümüz mekânsal ayrıştırma çalışmalarının da önem taşıdığını düşünüyoruz.
Bugün görüşülen ve önerilen konuların hayata geçirilmesi noktasında; İzmir Ticaret Odası olarak üzerimize düşeni yapmaya her zaman hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum.Kentimizin en önemli konularından biri olan “kentsel dönüşümü” tüm paydaşlarla birlikte ele alma fırsatı bulduğumuz bu zirvenin gerçekleşmesinde, Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir ve Satış Grup Koordinatörü Elvin Güler başta olmak üzere emek veren herkese, sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.Alanında uzman konuklarımızın katkılarıyla verimli bir toplantı geçirmeyi diliyor, sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.





