ANKARA - CHP'de yaşanan krizin ardından Genel Başkan Kılıçdaroğlu’’yla adeta bir savaşın içine giren Eski Genel Sekreter Önder Sav, Kanal D’’nin canlı yayınında Mehmet Ali Birand’’ın konuğu oldu. Önder Sav, katıldığı programda Kılıçdaroğlu’’yla yollarını ayırma sürecini anlatırken zehir zemberek açıklamalar yaptı. Önder Sav ayrılık sürecinin Yargıtay’’dan CHP’’ye tüzük konusundaki ilk uyarı yazısını göndermesiyle başladığını söyledi. Sav, ilk yazının geldiği sırada 10 yıl sonra ilk kez tatilde olduğunu, bir buçuk satırlık yazının gereğinin yapılmasının aciliyeti bulunmadığı için, kararı dönüşüne bıraktığını ve bu nedenle Kılıçdaroğlu’’na bildirme gereği duymadığını söyledi. Kılıçdaroğlu’’nun bu süreçte Baykal’’la bir araya gelip, Yargıtay’’dan gelen yazı üzerine konuşmaları nedeniyle kendisinin ’‘evrak saklayan adam' haline geldiğini ifade etti. Önder Sav, Yargıtay’’dan gelen ikinci uyarı yazısının geldiği gece Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay’’la 1.5 saatlik toplantı yaptıklarını ve genel başkanın yürürlüğe girecek olan tüzüğün AK Parti'nin tüzüğüyle büyük benzerlikler taşıdığını partinin bu tüzükle idaresinin mümkün olamayacağını anlattığını açıkladı. Sav, toplantının ertesi sabahı Kılıçdaroğlu’’nun havaalanında gazetecilerin sorusu üzerine ikinci yazıdan haberim yok demesiyle yıkıldığını ifade etti. Eski Genel Sekreter, ’“O an içim cız etti’” dedi.
Sav, ikinci kırılma noktası olarak ise resepsiyon krizini gösterdi. Cumhuriyet resepsiyonunun yapılmasına 2 hafta kala CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, parti olarak katılmayacaklarını açıklamış, Kemal Kılıçdaroğlu ise henüz bir karar vermediklerini söyleyerek İnce'yi yalanlamıştı. Önder Sav, ’“Kılıçdaroğlu’’nun odasında ben, Muharrem İnce, MYK Üyesi Mahmut Duyan ve Hakkı Süha Okay oturuyorduk. Resepsiyonu tartıştık. Kılıçdaroğlu o zaman ’‘katılmıyoruz’’ dedi. Bu söylemle hepimiz rahatladık. Belirsizlik ortadan kalktı ve vekillere kararı bildirebilecektik. Toplantı çıkışında gazetecilerin soruları üzerine Muharrem İnce kararımızı açıkladı. Ancak bir gün sonra Kemal Kılıçdaroğlu Başkanvekilini yalanladı’” sözleriyle krizi anlattı.
Önder Sav bu iki olayı partisine zarar vermemek için basından gizlediğini söyledi. Sav, ’“Genel Sekreterini ve başkanvekilini yalanlayan, yalancı durumuna düşüren genel başkanı ifşa edersem CHP zarar görürdü’” dedi. Hayatında yalanın yeri olmadığını söyleyen Sav, bu iki olay sonrasında Kılıçdaroğlu ile birlikte çalışmalarının artık mümkün olmadığını ifade etti. Açıklamalarında Kılıçdaroğlu’’yla yaşanan ayrılıkta kendisine yeni MYK’’da görev verilmemesinin değil, mevcut tüzükteki iktidarın ve bu iki vakanın asıl neden olduğun altını çizen Sav, Gürsel Tekin hakkında da çarpıcı söylemlerde bulundu. Birandın ayrılıkta Gürsel Tekin’’in yükselişinin önemli bir neden olup olmadığını sorması üzerine, ’“Gürsel Tekin yükselmiş midir, yükselmemiş midir, nereye kadar yükselecektir, yükseldiği yerden nereye kadar düşecektir bu bilinmez. Ancak ben Gürsel Tekin’’i tartışmam, Gürsel Tekin’’le de tartışmam. Gürsel Tekin’’le tartışırsam beni en başta yakından tanıyanlar ayıplar’” açıklamasını yaptı.
BAYKAL’’IN İŞİ OLMAZ!
Sav’’ın ilginç açıklamalarından biri de 6 ay önce arkasını dönüp Kılıçdaroğlu’’nun lider yapan kararı aldığı Deniz Baykal üzerineydi. Deniz Baykal’’ın Kılıçdaroğlu’’nu desteklediği ve yaşanan süreçte rol oynadığı iddiası üzerine, ’“Sayın Baykal küçük işlerin adamı olmaz’” dedi.
Sav'ın dikkat çeken diğer açıklamaları ise şöyle:
"ONA YAKIŞMADI"
Sav, Kılıçdaroğlu'nun ''Korkulara direnen bir yönetim olduk'' açıklamasına tepki göstererek, ''5 ayda bu noktaya mı gelindi?Kim kimi korkuttu?Evinin önünde çok barışçı söylemler söyleyeceksin, genel merkeze gelince de dostları üzecek, tedirgin edecek sözler söyleyeceksin. Böyle bir sözü Kemal Kılıçdaroğlu'nun centilmenliğine yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum'' dedi.
NEDEN İSTENMEDİ?
'Neden istemedi, neden tasfiye etmek istedi?' şeklindeki bir soruya sav, bu olayı bir tasfiye olarak algılamadığını, kendisinin siyasette her zaman doğruları uygulamaya çalışan bir anlayışa sahip olduğunu belirtti. Sav, ''Bir şeyler yanlış gitmiş, demek ki'' açıklamasına karşılık ''yanlışlık bende değil'' yanıtını verdi.
"SAĞCILAŞMA VE SIĞLAŞMA"
''Yanlışlık nereden çıktı, kırılma noktası ne oldu?'' sorusu üzerine Sav, tüzük uygulamasının Kılıçdaroğlu ile aralarında farklılık yarattığını, kendisinin uygulanmak istenen tüzüğü bir ''sağcılaşma ve sığlaşma tüzüğü'' olduğunu söylediğini belirtti.
BAYKAL DÖNEMİNDE NİYE İTİRAZ ETMEDİ?
Tüzüğün hazırlanmasında kendisinin hiçbir katkısının olmadığını anımsatan Sav, Deniz Baykal döneminde AK Parti tüzüğünün aynısının CHP'ye getirildiğini savundu. ''Baykal döneminde neden itiraz etmediniz?'' sorusu üzerine de Sav, bu tür tartışmaları medya önünde değil, parti içerisinde yaptığını söyledi.
"KİME NİYET KİME KISMET TÜZÜĞÜ"
Tüzüğün içerisindeki kurumlaşma ve yetkilerin muhtemelen Kılıçdaroğlu'nun hoşuna gittiğini ve bunları kullanmak istediğini savunan Sav, ''Bu tüzük kime niyet kime kısmet tüzüğü oldu'' dedi.
"BEN CESARETLENDİRDİM"
Kılıçdaroğlu'nu başkanlığa kendisinin cesaretlendirerek aday ettiğini belirten Sav, bunun aksini kimsenin söyleyemeyeceğini kaydetti.
"İŞ TUTUŞUMDAN RAHATSIZ OLDU"
Sav, ''Size tüzük çerçevesinde tekrar örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini verse bunlar olmaz mıydı?'' sorusuna karşılık da, ''Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu dönemde benimle çalışmak istemediğini tespit ettim, esas olay odur. Gerisi hikayedir'' yanıtını verdi. Sav, böyle bir durumda görev almayacağını da kaydetti. Sav, ''Kılıçdaroğlu'nun, kendisinin iş tutuş şeklinden rahatsız olduğunu'' da ileri sürdü.
KIRGINLIK
Kendisinin de Kılıçdaroğlu'nun bazı tutumlarından rahatsız olduğunu belirten Sav, özellikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen yazılar sonrası ''kendisinin yazıyı genel başkandan sakladığı'' yönündeki ifadelerden kırgınlık duyduğunu söyledi.
'YENİ CHP'
Sav, kendisinin açıklamaları sonrasında Kılıçdaroğlu'nun ''Yeni CHP'' söylemini değiştirdiğini, 'yeni yönetim anlayışı'na döndüğünü söyledi.
DENİZ BAYKAL'IN DESTEĞİ
''Baykal'ın, gelinen noktada Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, ''Sayın Baykal'ın bu tür küçük düşüncelerin adamı olmadığını söyleyebilirim'' dedi.
PM'DEKİ İMZALAR
Sav, PM üyeleriyle dün yaptıkları toplantıda tüzük kurultayı için imza toplandığını, ancak bugün imzalarını çeken üyeler olduğunun ifade edilmesi üzerine, karar alındıktan sonra imzaların çekilmesinin bir anlam ifade etmediğini savundu.
"KURULTAYA KATKI VERİRİM"
CHP'nin böyle bir tüzükle siyaset yapmasından yana olmadığını vurgulayan Sav, bir kurultay yapılmasına ilişkin, ''Partinin çıkarı böyle bir şeyi gerektirirse, böyle bir kurultay toplanmasına katkı veririm'' dedi.
ADAY OLUR MU?
''Seçimli bir kurultay olursa sizin adayınız olur mu?'' sorusunu da yanıtlayan Sav, ''Belki bakarsınız Sayın Kılıçdaroğlu'nu destekleriz. Niye beni böyle kategorize ediyorsunuz. Çok fena alıştırmışım ben sizi, beni aday çıkaran adam olarak görüyorsunuz'' ifadesini kullandı.
"BAYKAL BENİM DOSTUM"
Sav, ''Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ı arıyor musunuz?'' sorusuna karşılık olarak da şunları söyledi:
''Baykal benim 53 yıllık dostum. Siyasette en uzun ömürlü yan yana duran kişiyiz. Sayın Baykal'a benim herhangi bir tersliğim, gönül kırgınlığım, kimilerinin söylediği gibi, arkadan vurmam söz konusu değildir. Çok nitelikli, zengin kültürü olan bir siyaset adamıdır. Gerçekten de Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli siyaset adamıdır.''
'VEDA'
''CHP Genel Sekreterliği kimsenin tapulu mülkü değil. Benden evvel de pek çok genel sekreter görev yaptı. Benim yaşamımdaki en büyük armağanlardan biri, en uzun süreli genel sekreterliği yapmamdır. Benim için artık genel sekreterlik sayfası gönlümde de kapandı."




