Güzel Türkiye’de...
Hayatın “en hakiki” ve dahi “en acıtan” yanı...
TV’lerin “çarşı /pazar”daki...
“Huzurlarınızda derin pahalılık...” dedirten...
Görüntü ve vatandaş yakınmaları olarak tarihe geçecek...
Bu kesin!
***
Üstelik bu derdin “merhemi” yok!
Dün...
Beyaz peynirin üstünde gözünüze çarpan etiket...
Bugün...
En azından %20 zamlı “yenilenmiş” haliyle...
Size... Bize... Hepimize...
Göz kırpıyor...
Neden?
“Paramız pul olduğu için!”
Bi’de...
Vicdanları kanatan “denetimsizlik”...
Ama...
En çok da...
“Türk Lirası’nın gözümüzün önünde mum gibi erimesinden!”
***
Günün “derin sıkıntısı”nı fark etmeyenlere...
Acıtan gerçek!
Bakın...
Şarkılardaki gibi sanki:
“Neredeydik... Nerelere geldik?”
Alın size...
Canımız, ciğerimiz “Türk Lirası”nın...
Son “bir asır” koridorunda...
Başına gelenler...
***
1923 ile 1938 yılları arası...
Türk Lirası’nın ABD doları karşısındaki değeri...
En düşük 1.28 TL, en yüksek 2.12 TL.’ydi...
Türk Lirası’nın aslanlar gibi “gücü” vardı...
Önceki gün (Temmuz 2025) “1 ABD Doları = 40 TL.”nin üstündeydi...
...Ve yine (bugünlerde) Temmuz’da...
“1 Euro = 47 TL.”...
Neden?
Çünkü...
Batık konumundayız!
“Evrensel” gazetesine göre...
Türk lirası 2025’in ilk 5 ayında...
Yüzde 11 değer kaybetti...
Yaşadığımız büyük sıkıntının nedenini...
Şöyle özetlemek mümkün...
Türk Lirası, bi’türlü değerlenemiyor...
Bu haliyle...
Yılın ilk aylarından bugüne kayıplar var...
Ne yazık ki...
Türk Lirası gibi...
Listelerde en kötü performans gösteren ikinci para birimi...
Kim diye merek ediyorsanız...
İşte cevabı:
Listenin başında “Arjantin Pesosu” yer alıyor...
Kaybı “yüzde 15,33”...
Aynı kategoride “Rus Rublesi” var; adeta uçuyor...
Yüzde “31,71”lik artışla en fazla değer kazanan para birimi oldu...
***

Bitiriyoruz...
Türkiye...
“Gelir / gider” dengesini düzene koyamadığı için...
Ve dahi...
Borçlarını temizleyemediği için...
Dahası...
Geçim sıkıntısı yaşamaktan kurtulamadığı için...
Bir türlü...
“İki yakamız bir araya gelemiyor ne yazık ki!”
Ayrıca...
Bu “yüksek enflasyon” daha ne kadar devam eder?
O da belli değil!
Vatandaş...
Çarşıdan pazardan her şeyi neredeyse “tek tek” alır duruma düştü...
Güneş batarken...
Semt pazarlarında...
Çöpe atılan meyve / sebzeyi evine götürenlerin sayısı artıyor...
Çok acıklı... Çooook!
Nokta...
Sonsöz: “Hayat pahalılığı (enflasyon) en büyük ekonomik terördür ve milletimizin de en büyük düşmanıdır... Enflasyonu düşürmek bütün kesimlerin, hepimizin birinci önceliği olmalıdır... / Faruk Özlü - Bilim, Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı...”