Sokak hayvanlarının toplanarak...
Barınaklarda bakılması ve belirli bir sürede...
Sahiplenmeyenlerin “uyutulması”nı öngören ve...
2 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren yasal düzenlemenin iptali için...
Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu...
AYM, son toplantısında “iptal” istemini reddetti...
Anayasa Mahkemesi’nin genel kurul toplantısı sırasında...
Bazı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte...
Barolar da...
Yasanın iptal edilmesi yönünde eylem yaptı...
***
Tabii ki, yasalara bağlıyız...
Tabii ki, mahkemelerin kararlarına saygılıyız...
Ancak...
Yaşam hakkı savunucuları ayakta!..”
Anayasa Mahkemesi'nin...
Sahipsiz hayvanlarla ilgili...
“Hayvanları Koruma Kanunu”nda...
“Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu”nun...
İptal istemini reddetmesine...
Tepkiler çığ gibi geldi...
Çözüm bulunmazsa...
Yarınlar daha “çileli” olacak; bu kesin!
Çünkü...
Anayasa Mahkemesi'nin kararına yoğun bir “soğuk bakış” var...
***
Ankara Barosu...
Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Gürsoy’un şu sözleri çarpıcı:
“Artık güvenebileceğimiz bir üst mahkeme kalmadı... 10 aydır Türkiye’nin dört bir yanında binlerce hayvan en acımasız şekilde katledildi, bizleri barınaklara bile sokmadılar, hayvan koruma kimliklerini iptal ettiler... Katliam yasasını kabul etmiyoruz... Sonuna kadar direneceğiz...”
***
“Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler Platformu”ndan...
Elif Türker’in yorumu ise, iz bırakan nitelikte:
“Bu karar hayvanların yaşam hakkını yok sayan, vicdanları yaralayan utanç belgesidir... Bu yasayı savunanlar bilmelidir ki, hayvanlar birer eşya değildir... Bu kararı kabul etmiyoruz. Hayvanların yaşam haklarını savunmak suç değildir, suç olan onların hayatını hiçe saymaktır...”
***
Neredeyse her gün...
Gazetelerde, TV’lerde...
Binbir çeşit işkence ile hayattan koparılan...
Kediler, köpekler var...
Kabahat onlarda değil...
Bizde!
Bakamıyoruz... Koruyamıyoruz... Barınak yapamıyoruz...
Sahiplenme huyumuz neredeyse “sıfır”...
Aç, bilaç sokağa bırakıyoruz...
Merhamet dilenen bakışlarından bile etkilenmiyoruz...
Bazılarımız...
Apartmanın kapısına bir avuç kuru mama bırakarak...
En azından gönlünü ferahlatıyor...
Ya da...
Kısacık bir süre için de olsa kendisini...
Hayvansever olarak taçlandırıyor...
Doğru mu yapıyoruz?
***
Anayasa Mahkemesi’ne göre...
Yasanın emrettiği gibi...
Kedi ve köpek ayrımı olmaksızın...
Sahipsiz hayvanların toplatılmasını...
Güçten düşmüş köpeklerin...
Sahiplendirilinceye kadar bakımevinde tutulmasını...
Yerel yönetimlerin ise...
Sokakta yaşayan hayvanları ancak bakımevine aldıktan sonra...
Rehabilite edeceklerini...
Belli şartlar durumunda...
Hayvanların “öldürülmesi” ve “ötanazisi” hakkındaki usul ve esaslar...
Hızla düzenliyor...
***
“Bakalım bundan sonra n’olacak?” demeden önce...
Anadolu Ajansı’nın altı ay önce yayına koyduğu...
Gazeteci Metin Aydemir’in imzasını taşıyan ve...
“Hepimize örnek olsun!” dedirten...
Bir “Kalbi Güzel İzmir” haberiyle veda edelim...
***
Bornova’da eşi ve üç çocuğuyla yaşıyor...
44 yaşındaki Hamide Kutlu...
Sokak hayvanlarıyla bağı yedi yıl önce...
Sokakta yanına sahipsiz bir köpeğin gelmesiyle başlıyor...
O günden sonra...
Sokaktaki kedi ve köpekleri beslemeye başlıyor...
Bazılarını veterinere götürerek kısırlaştırıyor...
Bi’kısmını da da sahiplendiriyor...
İş yerinde kaza geçiriyor Hamide Hanım...
Vücudunda kırıklar oluşuyor...
Bir dönem tekerlekli sandalyeyle yaşamını sürdürüyor...
...Ve, o günlerde hep şöyle diyor:
“En çok hayvancıklarım için ayağa kalkmak istiyorum...”
O güne kadar...
40 sokak köpeği ile 50 kediyi sahiplendirmişti...
Tek dileği vardı:
“Tekerlekli sandalyeden kalktığım zaman bir işe girip hayvanlara daha düzgün bakmak istiyorum...”
Bornovalı Hamide Kutlu, öyle azimli ki...
Kalbinden geçenleri özetliyor mutlulukla:
“Hayvanlara bakarken kızımdan destek alıyorum...
Sokak sokak geziyorum...
Bazen telefonlar geliyor, “Şurada hasta hayvan var” diye...
Aynı zamanda arkadaşlarım aracılığıyla...
Hayvanları sahiplendiriyoruz...
Kendime her zaman şöyle diyorum:
“Son nefesime kadar bu hayvanlara bakacağım...”
Nokta...
Sonsöz: “Bir hayvanın gözlerinde sevgi ve güven görmek, dünyadaki en güzel duygulardan biridir... / Anonim...”