Çukutli, bu sürecin yalnızca bir grev değil, Türkiye işçi hareketi tarihinde önemli bir eşik olduğunu vurguladı. “Türkiye tarihinde eşi benzeri olmayan bir grevi gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullanan Çukutli, sendikanın önemli bir örgütlenme çalışması yürüttüğünü belirtti.

“Yasal süreçler işçinin direncini kırıyor”
Sendikanın çoğunluğu elde ettiğini ancak Türkiye'deki uzun yasal prosedürlerin özel sektörde örgütlenmenin önünde ciddi bir engel teşkil ettiğini ifade eden Çukutli, “Önemli bir çalışmanın sonucunda çoğunluğu elde etmiştik. Ancak yasal süreçler maalesef ülkemizde 2-3 yıl devam ediyor. Bu da işçinin direncini kırıyor, özel sektördeki örgütlenmenin önüne engeller birer birer devreye giriyor” dedi.

“Grev kırıcılığı etkili oldu”
Fabrika içerisinde işverenin yürüttüğü propaganda faaliyetlerinin greve katılımı azalttığını söyleyen Çukutli, “İşverenin içeride yaptığı propagandalar ve greve karşı yürüttüğü çalışmalar neticesinde, greve çıkan kişi sayısı üyelerimizin yüzde 10’unu geçemedi” dedi.

“Bu deneyimi özel sektördeki örgütlenme mücadelesi için kullanacağız”
Yaşanan süreci bir deneyim olarak gördüklerini belirten Çukutli, “Tüm bu yaşananları tecrübe olarak alıyoruz. Süreç içinde Türkiye’de, özellikle özel sektördeki örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak için bu deneyimi değerlendireceğiz. Umuyorum ki diğer sendikalar da bu tecrübeden faydalanacaktır” diye konuştu.

“Lezita’da yeniden yetki almak istiyoruz”
Halil Çukutli, sendikanın Lezita’daki mücadelesinin bitmediğini de ifade etti. “500’ün üzerinde üyemiz var. Yeni bir yol haritası ve strateji belirleyerek Lezita’da yeniden yetki almak istiyoruz. Sorumlu sendikacılık anlayışıyla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: Ulusal