Büşra ÇETİNKAYA /EGEDESONSÖZ – İzmir’in kalbi körfezde geçen yıl görülen toplu balık ölümleri, bu yıl da görülmeye başladı.

Kentte zaman zaman kötü koku hakim olurken körfezde çok sayıda plankton patlaması da yaşanıyor.

Son olarak körfezde müsilaj görüntüleri ortaya çıktı. Konak Pasaport İskelesi’nde, Kantar Karakolu’nun dibinde müsilajı görüntüleyen Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Doğan Yaşar, ‘en kötüsü gerçekleşti, bunun kötüsü yok’ diyerek son zamanların en kirli körfezini yaşadığımızı dile getirdi.

“BUNUN DAHA KÖTÜSÜ YOK”
Yaşar, şunları söyledi:

“Alsancak’ta Kantar Polis Karakolu’nun dibinde çektim o fotoğrafı ama bugün temizlemişler sanırım. İnanılmaz bir şey. Müsilaj olmamıştı, bu da oldu. Plankton patlaması oluyor ama bu şekilde müsilaj şeklinde olmamıştı. Bunun daha kötüsü artık yok”

Büyükşehir Belediyesi’nin geçen yıl ölen balık sayısı ile bu yıl ölen balık sayısını karşılaştırmasını eleştiren Yaşar, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçen sene 70 ton balık öldü, bu sene 6 ton balık öldü diyor, geçin bunları. 2003 yılında bu körfez 1-1,5 yılda pırıl pırıl oldu. Bilim Kurulu’ndaki bazıları İzmirli değil herhalde. 2003 yılını bilmeyenler, 1 yılda bu iş olmaz diyorlar ama biz yaptık. 2003’te körfez masmavi oldu, Halkapınar’a piknik alanı yapıldı” dedi.

“BURASI DERYA DENİZ, HAVUZ DEĞİL Kİ”
Prof. Dr. Yaşar, alüminyum sülfat kullanımına dair şu açıklamayı yaptı:

“Alüminyum sülfatın kullanım yeri burası değil zaten. Yosun oluşmasın diye havuzlarda kullanılır. Bir de nükleer enerji alanlarda, termik santrallerde ya da büyük fabrikalarda kullanılır. Denizden soğutma suyu alırlar makineler için, sonra geri verirler o suyu. Geri verirken su yarım dereceye kadar ısınır. Isınan su denize verildiği zaman ortamda doğal olarak biyolojik aktivite olur, daha çok canlı türemeye başlar. Bunlar da borulara zarar verir, oralarda noktasal olarak alüminyum sülfat kullanabilirsin. Bunu kim nereden çıkardı bilmiyorum ama burası derya deniz. Havuz değil ki!”

“İZMİR’DEKİ İLK KİRLİLİK TARİHİNİ BİLMİYORLAR”
Son olarak yerel yönetimin bilim ile birlikte çalışmamasını eleştiren Yaşar, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve yanındakileri bilimle ilgili değil. Biz her Çarşamba Piriştina ile görüşürdük. Deniz Bilimleri Enstitüsü olarak Aziz Kocaoğlu’ndan randevu alamadık biz. Derenin altını betonladılar, sorunlar orada başladı zaten. Bilime kulak vermiyorlar, hiç alakaları yok. Tarihi bilmiyorlar. İzmir’deki ilk kirlilik tarihini bilmiyorlar. Cemil Tugay, ilk kirlilik 1965’ten sonra başladı, dedi. Ne 1965’i ya! İlk ciddi makale 1930’da yazılmıştır. Behçet Uz, çok güzel proje hazırlamıştı ama belediyenin bütçesine göre yapılamadı. Şartlar uygun değildi. Okuma yok, bilgi yok. Tüm zamanların en kötü körfezi, son durum bu” ifadelerini kullandı.