Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – CHP’nin son kurultayının şaibeli olduğu gerekçesiyle açılan davanın duruşması, 30 Haziran’da yapılacak. Bu süreçte partiye kayyum mu atanacak, yoksa “mutlak butlan” kabul edilip geçmiş dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve o zamanki ekibi işbaşına mı gelecek, soruları yanıt bekliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni 15 yıl yöneten, CHP’nin akil adamlarından Aziz Kocaoğlu, bu süreci Egedesonsöz için değerlendirdi.
Kocaoğlu, “Kayyum gelmesini kimse istemez. Kemal Kılıçdaroğlu gelirse, ne Kemal Bey, ne de o zamanki ekibi, partiye, ülkeye kötülük yapacak bir karara imza atmazlar” dedi
CHP’Yİ KAMUOYUNDA İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Kurultayın şaibeli olduğu gerekçesiyle açılan davanın da, tıpkı tutuklanan belediye başkanlarında olduğu gibi altının boş olduğunu dile getiren Kocaoğlu, şunları söyledi:
“Konu, yargıya gitmiş durumda. Ne Özgür Özel’in elinde bir şey var, ne partinin elinde bir şey var. Partinin kayyuma gitmesini tabii ki kimse istemez. Böyle bir şeyi istemek yanlış olur. Görünen o ki, bu, Cumhuriyet Halk Partisi’ni kamuoyunda itibarsızlaştırmak için bir yol yöntemdir. Bir-iki kişinin kurultayda şöyle oldu, böyle oldu dedikodusuyla böyle şey olmaz. Yıllardan beri kongre yaşıyoruz. Mahalle delegesi seçimlerinden başlıyor, ilçe, il kongreleri ve kurultaylar yaşıyoruz. Herkes, o aşamada düşüncesine güvendiği kişiyi destekler. Bizler de her kongrede, o görevi gerçekten daha iyi yapacağına inandığımız insan varsa, onun yanında durduk. Burada da Özgür Özel’e destek verenler, bu düşünceyle verdiler. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verenler de aynı mantıkla hareket ettiler. Birisi kazanacaktı, çünkü iki tane genel başkanlık yok ve nitekim Özgür Özel kazandı. Ekrem İmamoğlu neden içeri alındıysa, diğer belediye başkanları neden tutuklandılarsa, o tutuklamalarda olduğu gibi bu davanın da altı boştur. Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayyum atanması, kurultayının herhangi bir söylemle şaibe olduğu iddiası, tamamen CHP ve adaylarını itibarsızlaştırma operasyonudur.”
KILIÇDAROĞLU’NUN, ÖZEL’E KARŞI BİR TAVIR İÇİNDE OLACAĞINI SANMIYORUM
Kayyumun, 45 gün içerisinde partiyi kurultaya götürmek zorunda olduğunun altını çizen Kocaoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Operasyonlar nereye kadar gider bilemiyoruz ama vatandaşların Ekrem İmamoğlu’na ve Genel Başkan Özgür Özel’e verdiği destek, maksimum düzeyde. Toplumun kabul ettiği bu insanları bu tür dava ve tutuklamalarla susturmaya, onları itibarsızlaştırmaya çalışırsanız, tüm bunlar onların itibarını artırır. Böyle manipülasyonlara girenlerin de desteğini azaltır. Kayyum atanırsa, kayyum gelir ve kayyumun, 45 gün içerisinde partiyi kurultaya götürmek gibi görevi var. Kayyum, Kılıçdaroğlu olur, başka birisi olur, o önemli değil. 13 yıl genel başkanlığımızı yapan Kılıçdaroğlu’nun da bu saatten sonra, şu anda halktan destek almış, oyunu artırmış genel başkana karşı bir tavır içerisinde olacağını sanmıyorum. Kılıçdaroğlu kayyum atanırsa, o da 45 gün içerisinde partiyi kurultaya götürecektir.”
CHP’Yİ MANİPÜLASYONLARLA YOK EDEMEZSİNİZ, ZAYIFLATAMAZSINIZ
Aziz Kocaoğlu, “Yüksek seçim kurulu, kurultaya izin vermezse, ne olacak?” söylemlerini de değerlendirdi:
“Şöyle söylentiler var; Yüksek Seçim Kurulu, kurultaya izin vermezse gibi… Onlar da hukukla alakası olmayan işlerdir. Onun da çaresini millet, ilk seçimde bulacaktır, cevabını ilk seçimde verecektir. Konunun o noktaya kadar varacağını sanmıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, sağda solda kurulmuş bir parti değildir. Tek başına 75 senedir iktidar olmayan bir partinin hala tüm kadrolarıyla beraber ayakta durması, hem felsefesinin sağlamlığı, hem de üç kuşaktır, hatta dört kuşaktır partiye sahip çıkan, Atatürk’ün izinde giden insanların desteği sayesindedir. Bu, dünyada çok az partiye nasip olmuştur. Ülkemizde de CHP’ye nasip olmuştur. Son yerel seçimlerde CHP birinci parti oldu, Özgür Özel de lider konumuna yükseldi. Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun da aynı şekilde lider ve CHP’nin en güçlü adayı olarak kamuoyu yoklamalarında öne çıkıyor. Bunlar aday olmasınlar, onları itibarsızlaştıralım demekle, bu insanlar itibarsızlaşmaz; tam aksine daha çok değer kazanır. Çünkü bu parti, kişi partisi değildir. AK Parti’nin de iktidardan düştüğünde nerelere savrulacağını, biraz tarih bilen tahmin edebilir. Oysa CHP, 1980’de kapatıldı, 12 yıl kapalı kaldı, sonra tekrar toparlandı. Bu süreçlere baktığınızda, manipülasyonlarla yok olması, zayıflaması söz konusu olmayacağı açıkladı.”
KILIÇDAROĞLU, O SÖYLEMLERDE BULUNANLARA İTİBAR ETMEZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, “Partimizi kayyuma da, butlana da bırakmayız. Görevi kabul etmek, tarihsel bir hata olur” sözlerini, 13 yıl genel başkanlığımızı yapmış Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kayyuma karşı durması gerektiği anlamında söylediğini düşündüğünü belirten Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mahkemeden “mutlak butlan” kararı çıkarsa, herkesin bildiği gibi Kılıçdaroğlu dönemindeki parti meclisi ve yüksek disiplin kurulunu göreve çağıracak. Onların göreve gelmesinden öte, yapacakları icraatlar önemlidir. Partinin, ülkenin aleyhine yapılacak bir kötülüğü, ne o dönemin parti meclisi, ne yüksek disiplin kurulu, ne de o zamanki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu yapar. Hiçbirisinin öyle bir tutum içinde olacağına küçük bir ihtimal dahi vermiyorum.
Eğer Kılıçdaroğlu gelirse, taşları yerinden oynatıp, kendisini daha güçlü hale getirerek kurultayda aday olacağı iddiaları var. Bu yeni yönetimde siyasi kariyerini sürdüremeyecek olan az sayıda arkadaşın, siyasi ikbalini sürdürmek amacıyla Kılıçdaroğlu’nun arkasında durmasından kaynaklıdır. Bu tür yaklaşımları hep görüyoruz, duyuyoruz. Ama bu olacak iş değildir. Böyle bir düşünce, o kişilerin hayallerinden ibarettir. Sayın Kılıçdaroğlu da bunların destekleriyle, kışkırtmalarıyla o noktaya gelirse, ki ben buna en küçük bir ihtimal dahi vermiyorum, böyle bir senaryo gerçekleşirse, o zaman en büyük kötülük Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılmış olur. Kılıçdaroğlu’nun da buna izin vereceğini, hatalı karar içerisinde olacağını düşünmüyorum. Olağanüstü kurultay yapılmış, Özgür Özel en yüksek oyu almış, genel başkan seçilmiştir. Bu zaman zarfında ne değişti ki genel başkan ve ekibinin değişimine gidilmesine gerek duyulmuştur?”





