Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TÜMAD Madencilik Şirketi’nin İvrindi Altın ve Gümüş Maden Ocağı ve Cevher Zenginleştirme Tesisi için yeni başvuruda bulunduğunu duyurdu.
Maden ise İzmir-Balıkesir sınırındaki Madra Dağı üzerindeki Kozak Yaylası’nda kalıyor. Çevre düzeni planında ise orman ve tarım arazileri üzerinde yer alıyor.
Başlatılan ÇED duyurusuna göre şirket kapasite artışı talep ediyor. Şirket mevcut ÇED alanını 835 hektardan 1287 hektara, ocak sahasını 134 hektardan 353 hektara, yığın liç alanını 83 hektardan 257 hektara çıkarmak için izin istedi.
LİÇ KAPASİTESİ 2’YE KATLANACAK
Yine kapasite artışı ile birlikte mevcut yıllık 22 milyon 432 bin tonluk kazı miktarının yıllık 29 milyon 788 bin 270 tona, yığın liç tesisinin yıllık kapasitesini ise 7 milyon 760 bin tondan yıllık 15 milyon 500 tona çıkarmayı planlıyor. Şirket bu proje için 4,5 milyar TL bütçe ayırdı.

155 MİLYON TON LİÇ DEPOLANACAK
Proje tanıtım dosyasında kapasite artışı ile ilgili “İşbu proje kapsamında 9 yıllık maden ömrü boyunca 115.324.063 ton cevher çıkarılması planlanmakta olup, yığın liç tesisine serilecek olan toplam cevher miktarı 116.198.063 ton olacaktır. Bununla birlikte 9 yıllık maden ömrü boyunca toplam pasa miktarı 87.856.492 ton olup, toplam kazı miktarı da 201.551.662 ton olacaktır. Cevherinin ortalama tenörünün altın (Au) için 0,39 g/t, gümüş (Ag) için 0,83 g/t olup yaklaşık 1-1,1 milyon ons altın eşleniği üretim öngörülmektedir. Mevcut ÇED Olumlu kararına esas Yığın Liç Tesisi kapasitesi 75,3 milyon ton’dur. Bu kapasitenin Mart 2025 yılı itibari ile 39,1 milyon ton’luk kısmı fiili olarak kullanılmıştır. Kapasite ve alan artışı ile birlikte toplam yığın liç tesis kapasitesi 155,3 milyon ton olarak tasarlanacaktır.” ifadeleri yer aldı.

‘YENİ BİR İLİÇ GÜNDEMDİR’
Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel “Hali hazırdaki TÜMAD’a ait ocak yer altı sularını o kadar çok tüketiyor ki kış aylarında başladı. Madra’nın yer altı su kaynakları çok zengin ve ona rağmen köylüler kuraklık yaşadıklarını dile getiriyorlar. ÇED dosyasındaki rakamlar korkutucu. Madra’nın yer altı su kaynakları sadece Kozak Yaylası’nı değil Midilli’ye kadar geniş bir bölgeyi besliyor. İliç’teki faciaya dönüp baktığımızda ders çıkarılmadığını görüyoruz. Bu bölgede İliç benzeri bir facia gündemdedir. Bu dosyayı kabul etmek yeni bir İliç faciasına kapı aralamaktır. TÜMAD’ın orayı terk etmesi gerekirken vahşi madencilik daha da katmerleşerek büyüyecek ve yaşamı tehdit edecek. Bu kapasite artışı asla kabul edilemez. Madra’nın zirvesinde TÜMAD, eteklerinde Koza Altın Madeni adeta Madra’yı yok etmek için adeta sözleşmişler ve hızla doğayı tüketiyorlar. Bu ciddi bir eko-kırımdır. Asla kabul etmiyoruz. Bu projeye karşı mücadeleyi daha da büyüteceğiz. Bu kapasite artışının kabul edilmemesi için en kısa sürede gereken tepkileri koyacağız” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜĞÜ OLACAK’
Burhaniye Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süleyman Eryılmaz da kapasite artışı ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“İvrindi TÜMAD Altın Madeni Madra dağının tepesinde, 2016 yılında ÇED süreci tamamlanmış. 10 yıllık bir işletme izni var. Yani seneye işletme izni dolacaktı. Biz böyle bir kapasite artırımını bekliyorduk. TÜMAD 2019 yılında faaliyete geçti. Açık ocak, yığın liçi çalışma biçimi. Bu kapasite artırımı ile Türkiye'nin en büyük altın madeni işletmesi olacak. Bu güne kadar Erzincan Çöpler ( İliç) Altın Madeni 1183 h işletme alanı ile en büyük işletme idi. Buradan şuna geçmek isterim. İliç katliamı fütursuzca ve bilimden uzak yapılan yığın liçinin çökmesi ile yaşandı. Buradaki yığın liçi alanı Kozak Yaylası karşısında ve bir vadinin tepesindedir. Vadi içerisinde Hacihüseyinler Köyü’nün yaylası vardır. Yayla özellikle yaz aylarında yerleşim alanı olarak kullanılmakta. Yaylada camii, mezarlıklar ve onlarca ev bulunyor. Ayrıca vadi Susurluk su havzasına giden yer üstü ve yeraltı su varlıklarına sahiptir. Şimdiden bile yığın liç alanı risk olarak durmakta iken, kapasiteyi 39,1 milyon tondan 155,3 milyon tona çıkarmak faciaya kapı açmaktadır. Bu kapasite artışı yapılmamalı, TÜMAD 2026 yılında işletmeyi kapatıp orayı boşaltmalıdır. Yapılacak kazı ile ortaya çıkan 157 milyon ton pasa yığınına 88 milyon ton daha eklenecektir. Bu vahşi madencilik ile hem topografya değişecek, hem de ekosistem yok olacaktır.





